Yanlış ve yalan davalar daima parlak gözükür.
Hayatla ölüm , gerçekle yalan iç içedirler
Reklam
İşin daha kötüsü bir önceki gün ve zaten fazlasıyla uzun süredir yaptıklarınızın aynısını ertesi gün yapacak gücü nereden bulacağınızı bilememektir, bu ahmakça girişimler için, bu asla bir sonuca ulaşmayan bin bir tasarı için, yıkıcı zorunluluktan kurtulma denemeleri için, her seferinde çuvallayan o denemeler için gerekli gücü nereden bulacağınızı, kaldı ki bunların hepsi de yalnızca kaderin karşı konulmaz olduğuna, duvarın dibine düşmek gerektiğine kendinizi bir kez daha ikna etmenize yarayacaktır, her akşam, her seferinde daha eğreti, daha galiz olan bu ertesi günün kâbusunu yaşayarak. Belki yaş da, o hain de ekleniyordur bunlara ve bizi beterin beteriyle tehdit ediyordur. Yaşamı dans ettirecek kadar müziğimiz kalmamıştır içimizde, işte bu. Tüm gençlik daha şimdiden dünyanın öbür ucunda gerçeğin sessizliğinde ölüvermiştir. Peki dışarıda nereye gidilebilir ki, soruyorum size, içinizde yeterli miktarda çılgınlık kalmamışsa? Gerçek, bitmek bilmeyen bir can çekişmedir. Bu dünyanın gerçeği ölümdür. Seçim yapmak gerek, ya ölmek ya da yalan söylemek. Bense asla kendimi öldüremedim.
3
Vefâ yok, ahde hürmet hiç, emânet lâfz-ı bî-medlûl; Yalan râic, hıyânet mültezem her yerde, hak meçhûl. Yürekler merhametsiz, duygular süflî, emeller hâr; Nazarlardan taşan manâ ibâdullâhı istihkâr. Beyinler ürperir, yâ Rab, ne korkunç inkılâb olmuş: Ne din kalmış, ne îman, din harâp, îman türâb olmuş! Mefâhir kaynasın gitsin de, vicdanlar kesilsin lâl.. Bu izmihlâl-i ahlâki yürürken, durmaz istiklâl!
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Gülünçüz, gülünç! Hem gülünç olurken, hem de başkasını gülünç bulurken…
Allah başka dert, keder vermesin sizinde işiniz zor...
İnsanlara olumsuzluk mu pompalanıyor yoksa herkesin bir yanı keder, diğer bir yanı hüzün, kalan yanı ise acı mı? Sosyal medyada inanılmaz bir tenakuz var. Dilim varmıyor ama ya da ikiyüzlülük! İnsanın ruh hali bu kadar hızlı değişmez ki! Sabah ağzı kulaklarında şık sunumlar eşliğinde poz veren gülücükler saçan insanlar akşamında sosyal içerikli mesajlar birilerine göndermeler ve ya hüzünlü, kederli bol acılı sözler paylaşabiliyor enteresan! Sabahtan akşama ne yaşadın sen ablam seni kimler üzdü 3-5 saat içinde bu kadar acıyı, kederi, hüznü ne ara biriktirdin sabah dost meclisinde 10 numara şık sunumlar eşliğinde ağzın kulağında poz veren sen değil miydin? İnsan hangisi anlamıyorum ya attığın gülücükler yalan ya da paylaştığın sloganlar! Bu durum maalesef öyle bir patolojik hâl aldı ki; insan mutlu mu, hüzünlü mü, kederli mi artık kendinin de bildiğini zannetmiyorum anladım ki artık konjonktür hangi duyguyu gerektiriyorsa insan ona bürünüyor, hangi paylaşım ve yaklaşım gerektiriyorsa onu yapıştırıyor yani ortada maalesef insanda duyguda yok! Şartlar var, konjonktür var, bizim neyimiz eksik var, biz geri mi kalalım var, kıskançlık var, çekememezlik var, ikiyüzlülük var, ve'l hasıl kopyala yapıştır hayatlar var...!
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.