ADAM : Sevgilim, bugünlerde çıkabilecek miyiz? Hayır hazırlanman birkaç yıl daha sürecekse bu kıyafetlerle çıkmayalım.
KADIN : Neden?
ADAM : Moda değişecek hayatım. Ya da en azından mevsim değişecek, yazlık kıyafetlerle üşümeyelim diyorum.
KADIN : Abartma.
ADAM : Sen de abartma. Bir buçuk saattir portmantonun aynasında kendimi seyrediyorum
Totaliter toplum, özellikle uç örneklerinde kamusal ve kişisel arasındaki sınırı ortadan kaldırmaya yönelir. Giderek donuklaşan iktidar yurttaşlarının tümüyle saydam olmasını ister. Gizlisiz saklısız yaşam ülküsü, örnek aile ülküsüne denk düşer. Yurttaşın devletten ya da partiden hiçbir şey gizlerneye hakkı yoktur. Tıpkı çocuğun anasından ya da babasından bir şey gizlemeye hakkı olmadığı gibi. Totaliter toplumlar propagandalarına sevecen bir gülümseyiş kondururlar, "tek bir büyük aile" gibi görünmek isterler.
Öyleyse, düşünce için öldürmekle birlikte, hiçbir düşünceyi insan yaşamından üstün tutmazlar. Düşünceyle tamamı tamamına aynı düzeyde yaşarlar. Ölünceye dek, düşünceyi kendi varlıklarında cisimlendirerek doğrularlar. Dinsel olmasa da doğaötesi bir başkaldırı anlayışı karşısındayız hâlâ. Bundan sonra, aynı kemirici inançla coşmuş başka insanlar gelecek, bu yöntemleri duygusal bulacak, herhangi bir yaşamın yine herhangi bir yaşamla eşdeğerde olduğunu yadsıyacaklardır. O zaman da, adı tarih bile olsa, soyut bir düşünceyi insan yaşamının üstüne çıkaracaklar, kendileri bu düşünceye önceden boyun eğmiş olduklarından, durumun saymacalığına bakmadan, başkalarına da boyun eğdirtmeye karar vereceklerdir.