Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
"Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz
#kitapyorumu
5/5 ️️️️️️️️️️
10/10 ️️️️️️️️️️
Gece Yarısı Kütüphanesi bana tür olarak birbirleriyle sıfır alakaları olsa da Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü kitabını anımsattı. Ya da onu okurken olan hislerimi demek daha doğru olur. Çünkü tamamen beklentisiz başladığım bir kitabın beni bu derece etkilemesi sürekli yaşadığım bir şey değil.
Kitabın
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken
Ve yaşayıp beklerken ölmek!
insan olmanın bedeli, yaşamak
yaşamanın bedeli yanmaktır.
kaçakçı heybesinde haşiş,
gerilla namlusunda kurşun.
yaraya saplanmış kör bıçak gibi,
güzel bir düşün,
tam ortasında uyanmaktır.
.
burkalı Afgan kadınının hayali, görülmektir
düşmüşün hayali,
şifa diye yaralarına sürülmüş yangınları söndürmektir.
benimki ise:
cami avlusuna bırakılmış bebeğe güneş şefkati vermek
evladı yitik bir ananın,
gül dalına astığı ağıdı okurken ölmek
ve
un ufak edilmiş bir züğürt mezarının yanına gömülmektir