Dünyaya gələndə vardı səbəbi?
Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi.
Düşünür nə etsəm daha gərəkli.
Seçdiyim məni də etsin önəmli.
Məni tanısın yerin hər kəsi.
Ad sanım olsun da dillər əzbəri.
Bilsinlər necə də güclü biriyəm.
Necə aydın müşahidə aparaq?
Olanları bir-birindən ayıraq.
Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq?
Çataq nura,yalnışlardan arınaq.
Deyirlər ki,insan sirli qutudu.
Açmaq olmaz bu qutunun sirlərin.
Bizim kimi ona çoxlar toxundu.
Sence bu arzu, bu sevgi nereden geliyor, Sokrates? Doğurmak arzusu ile bütün hayvanların ne yaman hallere düştüğünü görmüşsündür; kanatlısı, dört ayaklısı neler çeker sevgi yüzünden! Önce çiftleşmek, sonra yavrularını beslemek için. En zayıf hayvanlar yavruları uğruna en kuvvetlilere karşı koyar, canlarını verirler. Onlar yaşasın diye kendileri açlıktan kıvranır, her şeye
katlanırlar. Haydi diyelim ki insanlar bu işi düşünceyle yapıyorlar ama hayvanlara nereden geliyor dersin böylesine bir sevme gücü?
"Akademisyenlerin heyecan aramaları tehlikeli olabilir, neticede her heyecan insana bir bedel ödetiyor, durduk yere düzeninizi bozmanın manası yok, elinizdeki notlarla, kitaplarla idare edin. Sizden daha fazlasını isteyen yoktur muhtemelen. Yetinmem diyorsanız siz bilirsiniz, umarım güçlü bir karakteriniz vardır yoksa bir anda açgözlülüğe, hırsa, tamahkârlığa bulaşırsınız ve farkına bile varamayabilirsiniz. Öyleleri çok çekilmezdir."
Konuşmasının büyüsüne kapılan diğer hayranları da çevresini sarmıştı, şansımı yitirmeyi kabullenemiyordum, o beni ittikçe içimdeki arzu büyüyordu.
"Gözümü açtınız, belki de bugüne kadar benim düzen sandığım şey ruh karartıcı sıradanlıktan ibarettir. Kendimi başka bir yerde aramam gerektiğini hatırlattınız."raporları gibi değil, yasak bir aşkın, imkânsız bir sevginin ateşiyle kavrulurken kaleme aldığınız aşk mektupları gibi kâğıda dökün. Yazdıklarınızı okuyan biri, bu satırların sahibinin ihtirasına aynı anda korku ve hayranlıkla bakakalsın; korkanlar sizinle çalışmayı reddedecektir ama hayranlık duyanlarla birlikte en sarp yolları aşabilirsiniz. Her şeye rağmen başarılı olamayabilir- siniz. Düşüşleriniz ve kayboluşlarınız da tıpkı zaferleriniz gibi estetik, görkemli, ihtişamlı olacak. O uçuruma kendinizi sevgiyle bırakmayı öğreneceksiniz. Özellikle genç kadınlar bu yolculukta çok örselenecekler. Yılmasınlar. Şeytan yahut melek yafta- sına aldırmayın, bazen ikisi de aynı şeydir. Her an kendini yok etmekle yeniden var etmek arasında bir kaosun ortasında olduğunuzu unutmayın. Hakikati doğuran bu kaostur. Yaşasın Anna Karenina, Emma Bovary ve Bihter Ziyagil!"
Bir brahman niçin ölü yakma yerinde yaşasın?
Brahmanlar asla orada yaşamazlar. Onlar tapınaklarda yaşar, saraylarda yaşar. Niçin ölü yakma yeri? Pislik, kafatasları ve ölü bedenlerle doludur. Bu sapıklık! Fakat şu gerçeği gözden kaçırdılar; ölümü anlamadıkça, yaşamı asla anlamayacaksın.
Ölüme derinlemesine bakıp, yaşamın asla ölmediğini
22. Allah, gökleri ve yeri hak (ve hikmet gayesi) ile yarattı. Öyleyse herkes (dünyada) kazandığının karşılığını görecek ve kimseye haksızlık edilmeyecektir.
23. Arzu ve heveslerini ilâh edinmiş, bilgisine rağmen (Allah’ı bırakıp da o hevâsına kul olmasından dolayı)* Allah’ın da kendisini sapıklıkta bıraktığı, kulağını ve kalbini mühürleyip
Tek itaatkâr köle bin evlattan evlat ve makbul
Evlat, baba ölsün isterken bin yaşasın der kul
Dolayısıyla itaatkâr bir köle 300 öz evlattan makbuldür;
zira evlat babanın ölmesini arzu ederken köle efendisinin ikbalini ister.
Nizamülmülk
Siyasetname
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Empedokles_
_Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir.
_Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
Yaşam
Ne söylendiyse sadece dinledik.
Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik.
Yaşamı görüb de böyle yapdık?
İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık?
Yalnız konuşulur aynı mevzular.
Bunu yaparsan olacak budur.
Işıklı dünyanın karanlık yüzü
Dünyaya gelende vardı sebebi?
Yaşaya bilmedi amaç üretdi.
Düşünür ne yapsam daha gerekli?
Seçtiğim beni de yapsın önemli.
Beni tanısın dünyadakı insan.