Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen, tüyler ürpertici bir Türkiye tablosu çiziveriyordu, Bir milyondan fazla yüksekokul öğrencimiz var, eğitimimiz yalan; yüzbinlerce camimiz var, Müslüman olduğumuz yalan; milyarlarca liralık matbaalarımız var, gazeteciliğimiz yalan; hükümetimiz var, iktidar olduğu yalan; Türkçe konuşuruz, birbirimizi anladığımız yalan; metrelik cetvelimiz var, yüz santim olduğu yalan; kilogram kullanırız, bin gramı doğru tartabildiğimiz yalan; dünyanım en eski uluslarındanız, tarihimiz yalan; NATO’ nun en büyüğü ordumuz var, ülkemizi savunabileceğimiz yalan; Cumhuriyetiz, demokrat olduğumuz yalan; konukseverliğimiz ünlüdür, birbirimizi sevdiğimiz yalan daha sayayım mı? Ritüeller ülkesi olduğumuza katılıyordum. Hep miş gibi, rencide olmuş gibi, bıçak kemiğe dayanmış gibi, isyan edermiş gibi, inanırmış gibi, hatta eğlenirmiş gibi yaptığımız doğruydu.. Kim daha iyi miş gibi, yaparsa, o kazanıyordu.
Hep ‘…’ miş gibi, rencide olmuş gibi, bıçak kemiğe dayanmış gibi, isyan edermiş gibi, inanırmış gibi, hatta eğlenirmiş gibi yaptığımız doğruydu… Kim daha iyi …miş gibi yaparsa o kazanıyordu.
Reklam
“…Gökler çatlama noktasında Demirler toz kıvamında Düzene isyan var bu sefer. Aşk, cehalet ordugahlarını yıkma şafağında. Kazanmasakta Kaybetmeyeceğiz…” “YAŞASIN 1 MAYIS”
Yaşasın baş kaldırı ruhu, yaşasın devrim, yaşasın isyan.
Sayfa 248Kitabı okudu
"İnsanoğlu adalete susamıştır.Ruhunda bunu kendisinden esirgeyen toplumsal düzene isyan eder; nerede yaşarsa yaşasın bu toplumsal düzen ya da tüm maddi adaletsizlik evrenini suçlar
Şeyh Efendi, eski karısına yaptığı iyilikle aslında onun yeni günahlarına yardımcı olduğunu, her duyduğunda onu utançtan ve kıskançlıktan kavuran o tuhaf hayatım yaşamasına imkân sağladığını biliyor, kendi kendine kızıp öfkelenerek, Mehpare Hanım’ın yaşayacaklarını, onlar daha yaşanmadan kıskanıyordu ama sevdiği kadının yoksul bir mahallede, ev baskınlarıyla, dedikodularla, çevredeki esnafın arsız şakalarıyla rezil olup ayak altında kalmasına da katlanamıyordu; 'o kadın yaşayacak olduklarını zaten yaşayacaktı, hiç olmazsa bunları korunaklı bir evde, korunaklı bir durumda yaşasın istemişti.
Reklam
Kasım Bey: Esas maksatları bağımsızlık elde etmekti. Seyyid Abdülkadir başkanlığında bir Kürt devleti kurmak icin yaptığı çalışmaları mahkemede itiraf eden Kör Sadi, Şeyh Said İsyanı'nın Seyyid Abdülkadir tarafından tertiplendiğini, Şeyh Said'in oğlu Ali Rıza'nın İstanbul'da Seyyid Abdülkadir' in evinde kaldığını ve bu sırada isyanın planlandığını söylemişti. Şeyh Said İsyanı'yla bağlantılı olduğu gerekçesiyle Kör Said ile birlikte idam edilenlerden Hacı Ahti'nin idamdan önceki son sözleri "Yaşasın Kürtlük mefkuresi, yaşasın Kürdistan!" olmuştu. İsyan sahasındaki devlet görevlileri hazırladıkları raporlarda isyanın amacının şeriat perdesi altında Kürt hükümeti kurmak olduğunu bildirmişlerdi.
Sayfa 133Kitabı okudu
Yenihan’da isyan eden Postacı Nâzım diye maruf eski bir sabıkalı, kendisine «Gönüllü Halife Ordusu Kumandanı» adını vermiş. Bu­nu bir misal olmak üzere anlatıyorum. Gönüllü Halife Ordusu Kumandanı Nâzım'ın elimize bir beyannamesi geçti. Beyannamede askeri, jandarma­yı isyan için teşvik ediyor, davet ediyor. «Asker ve jandarma kardeşleri­me» diye başlayan bu beyannamede Gönüllü Halife Ordusu Kumandanı şöyle diyor: «Sevgili Padişahımızla, Kongreciler harp ediyorlar. Ahalii İslamiye, Padişahına yardım için silaha sarılarak Halife Ordusu namı ile bir ordu teşkil ediyorlar. Sizi babalarınıza, kardeşlerinize karşı silah atmaya icbar ediyorlar. Aklınızı başınıza toplayarak silahınızla hemen yanımıza geliniz. Zabitlerin emrini tutarak Padişaha asi olmayınız. Yaşasın sevgili Padişa­hımız, kahrolsun Kongre.»
Zito İ Epanastasis (Yaşasın İsyan)
"Bin dokuz yüz yirmi bir yılının ilk günü İzmir'deyiz ve mavzerler yağlanmakta ölüm beklemede bizi balçıklıovada kırılan zamanın vahşeti duramaz burada ölüm beklemede bizi pusuda, alçakça..."
Savaşı zenginler çıkarır fakirler ölür..
"15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkan Yunan ordusunda da Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir' sözünü doğrularcasına işgale karşı olan askerler vardır. Savaşın, sömürgeci sermayenin oyunu olduğunu söyleyen komünist düşüncedeki askerler 'Zito İ Epanastasis(Yaşasın İsyan)' başlığında bir bildirim yayınlarlar. Bildiride yer alan şu sözler , işgalci ve savaşçı politikaların arkasındaki gerçeği gözler önüne serer, 'Yeni yılın ilk günü, burada, yukarıda(İzmir) sizler içinde güneş doğacak. Ama bugünün gerçeğinin dehşeti burada durmayacaktır. Arkamızda ve aşağıda baba evimizde, kaç zamandır felaketin karanlığı ailemizi örtmektedir. Biz fakirler, burada, yukarıdayız.(İzmir) Çünkü zenginler ve güçlülerin asker olmamak gibi, evlerinden uzak kalmamak gibi her zaman bir yolları vardır. Bugünkü acılarımızı hafifletecek, geçmiş yılların tatlı anıları neredeler?"
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.