Güçlü kalemi sayesinde uzun bir süre etkisinden çıkamayacağım kurgusuyla, olaylara bizzat tanıklık etmişim hissiyatı veren yazar 
Merve Nur Demirtaş 'ın #zemheri adlı kitabı ile geldim.
Zeynep zengin bir aileye temizliğe gider kızı Zehra evin hanımı Güniz tarafından sevilir ve avukat olması için kıza yardımcı olur. Tabii her şey böyle toz pembe ilerlemez Zehra için.
Saklanan sırlar... Yaşanan olaylar...
Zehra'nın annesi Zeynep bir gün cezaevine girer.
Güniz hanım Zühre'nin yanında olmaya çalışır ama Zühre için hayat çekilmez bir hâl almıştır artık taşıdığı sır daha da ağır gelmeye başlamıştır kendisine. (sakin olun intihar etmiyor)
Güniz hanımın üvey oğlu olan Mete'nin yanında işe başlar Zühre.
Mete'nin şirketinde işe başlayan Zühre için bakalım işler yolunda ilerleyebilecek mi?
Zehra hangi ara Zühre oldu şimdi dediğinizi duyar gibiyim onu da okuyunca görün.
Zehra bir gecede mi Zühre'ye dönüştü yoksa yaşadıklarımı onu Zühre'ye dönüştürdü?
Zehra bunu isteyerek mi yaptı yoksa mecbur mu bırakıldı?
Bir insan neden başka birine dönüşür ya da dönüşmek zorunda kalır?
Saklanan sır ne?
Zeynep neden cezaevine girdi?
Güniz Hanımın Zühreyle ilgilenmesinin sebebi nedir?
Zühre ile Mete arasında neler yaşanacak?
Distopyadan Ütopyaya Övgüler
Okuduğumdan beri aklımdan çıkmayan o kitap. Bambaşka sorular sorduran, içten içe bildiğim bazı gerçekleri daha sert daha çarpıcı bir şekilde bana sunan o kitap... 
Charlotte Perkins Gilman cesur ve özgün bir yazar olduğunu söyleyebilirim.
Kitap, üç arkadaşın 
Kadınlar Ülkesi 'ne gelmesiyle başlar. Bu ülkede erkeklerin olmadığına inanmayan bu üç arkadaş. Bunun
