9bin okunma, 346 beğeni - Nermin Bezmen kitapları, eserleri, Nermin Bezmen kimdir, öz geçmişi, Nermin Bezmen nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Nermin Bezmen sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
Maçka İlkokulu'nu bitirdi. Atatürk Kız Lisesi'nde okurken, son sınıfta AFS bursuyla Amerika'ya gitti. Dönüşte Sultanahmet Sevk ve İdarecilik Yüksek Okulu'na devam ederek 1974 yılında mezun oldu. 1975 yılının Ocak ayında 21 yaşındayken, yanında çalıştığı 39 yaşındaki iş adamı Pamir Bezmen'le evlendi. İki çocuğu oldu. 29 Ocak 2009'da eşini kaybetti.
Bezmen televizyon sunuculuğu, dergi yazarlığı ve halkla ilişkiler faaliyetleri yürüttü; gelenekli Türk sanatları ile ilgilendi. Kendi atölyesinde yetişkin ve çocuklara resim dersi verdi. Popüler edebiyat dalında rağbet gören kitaplar yazdı.
Tanrı tabiatın her köşesindedir.
Büyük yalnızlıklar, özlemler, acılar hissettiğin zaman, Tanrı'yı an. Örneğin bulutlara bak, ağaçlara bak ve düşün. Tanrı'nın sana ne kadar yakın olduğunu düşün.
Ne mutlu sana.
Bak göreceksin, bu kadar derin duygusallık sevdiklerine, seni sevenlere nasıl yansıyacak.
Öyle ya, rüzgârın rengini, suyun şeklini, zamanın sesini algılarken sevgiden neler çıkaracaksın.
Hele hele aşktan?
Nasıl derin yaşayacaksın aşkı, nasıl benzersiz güzellikte kılacaksın yaşamı kendine ve sevdiğine, kim bilir?
Nermin Bezmen, çok akıcı ve olay kurgusu oldukça güzel bir kitap yazmış.
Konusu her ne kadar bilindik olsa da Nermin Bezmen öyle güzel yazmış ki çok etkileniyorsunuz.
Roman ülkemizde son dönemde insanlığın iyice çivisinin çıkmış olduğunu, cahil insanları, küçük kız çocuklarının kendinden yaşça büyük erkeklerle evlendirilmesini, ensest ilişkileri ve sonu gelmeyen cinci hocalar üzerinden kadınların ve erkeklerin neler yaşadığını anlatıyor bize.
Toplumun kanayan en büyük yarasını konu almış yazar tebrik ediyorum kendilerini.
İnsanların ruh halini çok başarılı bir şekilde yansıtmış
keşke bunlar hiç yaşanmasa çocuklar çocukluğunu yaşasa diyor insan. Ama nerede değil mi?
İyi okumalar...
Beğenmedim.
Başlamadan önce de bu gibi sonuc çıkacağını bilmeme rağmen okudum...Neden mi okudum, elimde olan kitabi mutlaka okuyacağım diye bir takıntım var da ondan .
İncelemeyi oldukça kısa kesmek istiyorum zira hiç yazmamaktı niyetim.
Konusu tamamen yazarın kurgusu olsa da, gerçeklerden esinlenir her kurgu. Aslında duyduğumuz, içten içe bildiğimiz iğrenç gerçeklikleri; çirkinlikleri, çirkini, adlilikleri, sefil anlayışları vs tüm çıplaklığıyla anlatmış.
Yıllar önce okuduğum ve uzun süre etkisinden kurtulamadığım
Uçurtma Avcısı kitabını hatırlıyorum da çocuktum ondandır sanıyordum. Ondan değilmiş ama.. Bu kitabın etkisinden kaç kabus sonra çıkarım bilmem.
Bunca şeyi yazmayı nasıl kaldırabildi için?
Böyle isyan ettiğime bakmayın, bunları yazmak için güçlü bir yüreğe sahip olmak gerekir. Kalemine sağlık.
Yazar önsözünde de demişti zaten, bu bir isyan kitabıdır diye. Ama ne isyan!
“Havva kızlarını aşağılayan, horlayan, onlara acı çektiren, zulmü, şiddeti, tacizi, tecavüzü reva gören; onları ezen, kurban ve katleden tüm Âdem zihniyeti ve onlara destek veren ve kendi değerini bilmeyen kadınlar, unutmayın ki, Havva Ana’nın ve tüm kızların ahı yerde kalmayacaktır.”
Geçmiyor başımın ağrısı. Ense kökünden başlayarak başımın üzerine doğru uzanan bir elektik çarpması hissi bu.
Velhasıl.. Okumayın!