Türkiye’de yaşayan kimseye yabancı olmayan bir konu... Kadına, çocuğa, hayvana, ağaca uygulanan şiddet... Tecavüzler, tacizler, erken yaşta zorla evlendirilen kız çocukları.
Arada kalan, ellerinden hiçbir şey gelmeyen anneler.
Roman, her gün televizyon haberlerinde, gazete sütunlarında görüp lanet okuduğumuz olayların derinine iniyor. Süslenmiş merkebin üzerindeki küçük kızın ‘gelinlik giydirilmiş cansız manken’ gibi kendinden yaşça büyük bir erkeğin kuması olma hikâyesi, içinde neler barındırmıyor ki?
Hikâye bildik de olsa, Nermin Bezmen’in akıcı kaleminden ‘Havva’nın Cezası’nı okuyun. Onların acısını, kendi acınız gibi içselleştirin. ‘Ya benim çocuğumun başına gelseydi’ diye sorun. Havva gibi şefkatine sığındığı Allah’ın, cehennemi yeryüzüne indirip kötüleri ateşle cezalandıracağı günü beklemek yerine ‘Dur’ demenin yolunu bulmak için okuyun bu kitabı... Yoksa cehennem hepimizin cehennemi... Gelinlik giymiş küçük kızların gölgesinde hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edemeyiz.