“Elbette yolunu erken belirlemek iyidir ancak erken belirlememek de dünyanın sonu değildir. ‘Geçmiş olsun, haline yan,’ diyen yanılır. Aynı hayatı, hatasıyla sevabıyla tekrar tekrar yaşamak ister misiniz? Cevabınız ‘hayır’sa durun ve değiştirmeye bakın. Değişimin yaşı yoktur.”
…hayatın en doğal parçası başarısız olmaktır. Her insan başarısız olur. “Ben hayatımda hiç başarısız olmadım” diyen bir insan ya yalan söylüyordur ya da kendini zorlayacak hiçbir girişimi olmamıştır; buna inanıyorsa da kibirlidir.
Acar Baltaş diyor ki: "Dünyada en yüksek özgüveni olanlar manyaklar, psikopatlar ve narsistlerdir. Özellikle de narsistlerdir. Sahip olmadıkları özelliklere sahip olduklarını düşünmek, sahip oldukları özellikleri abartmak, işler yolunda gitmediği zaman da hiç bir sorumluluk almayıp koşulları veya başkalarını suçlamak narsistlerin en önemli özelliğidir. Ve bu narsistlerin ölçüsüz yeterlilik duygusu insanlarda gerçek algısı yaratıyor ve özgüvenin çok değerli bir şey olduğu kabulünü doğuruyor. "
Akşam evin kapısını açtığın zaman veya sana kapı açıldığı zaman karşında uzlaşacağın, bağdaşacağın bir insanla karşılaşıyorsan, zaten cenneti dünyada yaşarsın eğer bu yoksa cehennemden korkman için sebep yok sıranı savmışsın
Hayat, herkesi kırar. Hayat, adil değil. Bir kere bunu kabul etmemiz lazım. Dünya bize bir şey borçlu değil. En çok da hayat, iyileri kırar. Kırıldığınız zaman önünüzde iki yol olur: ya kaderin, annenizin, babanızın, patronunuzun, eşinizin kurbanı olursunuz, kurban rolünü seçersiniz ya da kırıldığınız yerden güçlenir, kalemi elinize alır, kendi hikâyenizi kendiniz yazarsınız.
Kaotik bir dünyada yaşıyor ve şaşırıyoruz. Obezite ve yetersiz beslenme aynı toplumda birlikte yaşanıyor. Eğitim düzeyi yükseliyor, çevre kirliliği artıyor. Bilim ve teknoloji gelişiyor, silahların öldürücü gücü artıyor. Ahlaki eksiklik insanlığın hayrına sonuç vermiyor.