Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Amos Oz
En Yeni Amos Oz Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Amos Oz sözleri ve alıntılarını, en yeni Amos Oz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bayıldım
" Amos Oz İsrail’in çağdaş yazarlarının başında gelen önemli bir yazar. Daha önce kendisiyle tanışmamıştım ve varlığından haberim dahi yoktu. Ankara sokaklarını arşınlarken küçük bir kafede Fima’yı gördüm ya da Fima onu görmemi sağladı. Dürüst olmak gerekirse baskısı olmayan kitapları almak bana hep cazip gelir yani alırken Fimaya böyle
Sıradan bir yazar/kitap
Hevesle başlamıştım ama bir süre sonra sıradan bir yazar olduğunu anladım. Fima isimli kahramanın günlük yaşamı hakkında hikaye dönüp dolaşıyor. Beğenmedim
İsrail devleti kurulmadan önce, başta Kudüs ve çevresindeki Yahudiler bir uyanış içindeler. Entellektüel biri olan yazar Amos hem arkadaşları hemde aile içindeki yaşadıklarını anlatmış.
Ben bu yaşam ve ölüm labirentinde kayboldum arkadaşlar.
Yazarla tanışma kitabım; sıkıcı ve sıcak bir Tel Aviv gecesinde bir söyleşiye katılacak olan yazarımız, söyleşiden önce bir kafeye uğrar ve burada gördüğü insanlar hakkında kafasından bazı hikayeler uydurmaya başlar. Sıkıntısını somutlaştırır bir nevi. Sonutlaştırdığı hikayeler kendi yaşam çizgisini oluşturan detaylar mı, yoksa salt uydurulmuş ve kurgulanmış hikayeler mi acaba? İşte bu noktada her şey saydam... Biraz psikoloji, biraz kurmaca, biraz felsefe, biraz politika, biraz erotizm ne bulmak isterseniz onu bulmak isteyeceğiniz bir metin. Kısaca anın gerçekliği ile haleti ruhiyenin beslediği yaratımlar bütününün kısa bir romanı. Oldukça akıcıydı, severek okudum.
..
..
"Ölümden önceki ve sonraki zaman arasında bir benzerlik olmalı, en azından benzerliğin bir iması, çünkü sonuçta dünyada iki zaman ya da durum arasında mutlaka bir benzerlik iması olur."
·
Puan vermedi
Gündem başka bir şeyle ilgilenmemize izin vermiyor.Kalbimiz Filistin 'de. Okumalar da ister istemez Ortadoğu edebiyatı ya da farklı bir bilgi edinebileceğimiz kaynaklara kayıyor. Vicdanen rahatsız ediyor beni elbette çocuklar ölürken kitaplardan medet ummak... Ama hikayelere inanıyorum... Bilgiye inanıyorum... Öğrendiklerimi aktarabilme
Başlıq: Pusudakı Panter
Yazar: Amos Oz
Səhifə: 151
Janr: Dünya ədəbiyyatı,Roman
Nəşr: Doğan kitap
Hərkəsə salam,
Hadisələr Qüdsdə cərəyan edir.Tarix 1947-ci il.İsrail dövlətinin qurulmasına bir neçə ay qalmışdır.Kitabda ingilislərin müstəmləkəsində olan dövlətin "azadlıq" uğrunda mübarizəsində bəhs edilir.Qəhrəmanımız 12 yaşlı bir oğlandır.Dostları ona "Profi", yəni, Professor deyə xitab edirlər.O, yoldaşları ilə birgə işğalçı qüvvətlərə qarşı mübarizənin bir parçasıdır. (Burdakı uşaqları qismən F.Molnarın "Pal küçəsi uşaqları" əsərindəki uşaqlara oxşadıram)
Əsərdə əvvəldən-axıradək bu dirəniş təsvir edilir.Əvvəlcə Hitlərin qəzəbinə tuş gələn israil xalqının,daha sonra İngilislərlə qarşıdurması,sonra isə Ərəb-İsrail müharibəsinə yer verilir.Bu tarixi hadisələr Profinin dilindən biz oxuculara çatdırılır.
Əsərdə bunun xaricində insana məxsus duyğulardan,məs, xəyanətdən,dostluqdan,insanın daxili aləmindən bəhs olunur.Ümumi olaraq, heç sıxılmadan oxudum və bəyəndim.( sonunu çox da bəyənmədim).
Pusudaki Panter 12 yaşındaki bir çocugun kendine verdiği takma isim. Yaşadığı olayları adeta kurgulaştıran bu çocugun yaşadığı ortam aslında hiç de komik değilken, okurken çok güleceğiniz garanti.
Yazarın Aşk ve Karanlık kitabında olduğu gibi yine kendi çocukluğundan dinliyoruz her şeyi. Arkadaşlarının kendine verdiği isimle "Profi". Yani profesör. Çünkü çok zeki ve kelimelerle oyun oynuyor.
İsrailli yazar Amos Oz, barış yanlısı tutumunu eserlerine de yansıtıyor. Anlattıkları İsrail devleti kurulurken bir çocuğun yaşadıklarından ibaret.
İsrail devleti'nin kuruluş aşamasında yaşananlar 12 yaşındaki bir çocuğun gözünden anlatılmış.profi lakaplı çocuğumuzun tek istediği ingilizlerin topraklarından gitmesidir.Bu amaçla arkadaşlarıyla beraber kurduğu uyduruk yeraltı örgütüyle ingiliz birliklerini taciz ederler ama bir ingiliz çavuşa yakalanırlar.Cavus tutuklamak yerine profili ailesine teslim eder ve kendisine ibranice öğretmesini ister.Ingilizce yakınlaşmak profili çok huzursuz eder.ondan askerî birlik sırlarını alabileceğini düşünür.Dostluklari giderek derinleşir.Kitaptaki en önemli soru profinin sorduğu düşmanlarımızı affedecekmiyiz, affetmeyecekmiyizdir?okunabilir sürükleyici ve merak uyandirici
Zaman eli boş dönülmeyen tek yolculuk...
~~~Hikâyeler birbirleriyle bağlantılıdır, zira her karakter hikâyeden hikâyeye atlar~~~
Bir ulusun doğuşuna tanık olan ve çalkantılı tarihini yaşayan bir yazarın, aile destanından otobiyografik öğelere dayanan Aşk ve Karanlık, yer yer trajik ve komik durumlarla son derece dürüstçe yazılmış bir kitap olup, kırklı ve ellili yıllarda savaşın harap
Yazarın ve ailesinin yaşam hikayesini çok akıcı bir şekilde anlatan, aynı zamanda da alt metni çok kuvvetli bir eser. Savaşın ve nefretin insanların hayatını nesiller boyu nasıl mahvedebildiğini çok başarılı aktarmış. Bu nefret edilen insanların kahvaltıda bizimle aynı şeyleri yiyen, yaramazlık yaptıklarında çocuklarını aynı şekilde azarlayan, aslında bizden pek de farkları olmayan sıradan insanlar oldukları mesajı kitabın yer yer komik ve alaycı dili altından kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Kesinlikle her insanın bir kere bile olsa okuması gereken bir kitap.
Aşk ve Karanlık yazarın otobiyografik romanı. İsrail'in kuruluşu ile paralel ilerleyen bi yaşamöyküsü okuyoruz. İçeriği uzun uzun anlatmayacağım ama yazarın üslubundan bahsetmek isterim. Başka bahseden oldu mu bilmiyorum ama ben Amos Oz okurken Dickens okuyormuşum gibi hissettim. Bir çocuğun gözünden anlatmış o da hikayesini. Aynı samimiyet, aynı ince mizah. Hiç yabancılık çekmedim bu sebeple. Bildiğim, aşina olduğum bir tad vardı yazımda. Bu konuya ilgi duyanların mutlaka okuması gerek.
Israil'de yaşayan Ilana , Anerika'ya goc etmiş eski kocası Alex'e oğulları Boaz ile ilgili bir mektup yazar. Ergenlik dönemindeki Boaz pekçok sorunu vardır. Yedi yıldır hiç görüşmemişlerdir ve Boaz ile ilgili olarak yardim ister.
Bu aŕada Ilana ikinci kez evlenmiş ve bir kız çocuğu sahibi olmuştur . Buraya kadar normal görünen her şeyin yazılan mektupları okudukça pek de öyle olmadiğı ortaya çıkar.
Tıpkı bir uçağın kara kutusu gibi her şey ortaya dökülür.
Romanın arka fonunda ise Israil-Arap savaşı, Filistin meselesi, aşırılıkçı Yahudi örgütleri ve barış yanlıları vardır. Siyasetin hiç bitmediği Orta Doğu sorunları...
Bir yandan da 1976 yılı olmadi nedeniyle çiçek çocuklar, hippi tarzı yaşam ve kibutzlarda romanda yerini almış.
Romanın anlatım tekniği ise mektuplar ve telgraflar. Bunları okudukça hem olayların gelişimine hem de karakterlerin duygularına yakından tanık oluyoruz. Tamamında ben dilinin kullanılması kişilerin psikolojik tahlilleri açısından daha kullanışlı bir anlatım yöntemi olmuş.
Bu tarz farklı teknikleri okumak keyifli oluyor. Daha önce "Edebiyat ve Patates Turtası Derneği" adinda ikinci dünya savaşı konulu bir roman okumuştum. Orada da olaylar tamamen mektuplarla anlatiliyordu . Güzel bir romandı.
Cem Alpan'in çevirisiyle bu kitabı da öneririm. Farklı bir okuma deneyimi sunuyor.
"Kudüs'te pek çok şey olmuştu. Kent mahvedildi, yeniden kuruldu, tekrar mahvedildi ve tekrar kuruldu. Birbiri ardından fatihler geldi, bir süre hüküm sürdüler, arkalarında bir takım surlar ve burçlar, taş üstünde bazı çatlaklar, bir dizi kırık çanak çömlek ve belgeler bırakıp ortadan kayboldular. Tıpkı yamaçlardan aşağı kaybolan sabah sisi gibi."
Amos Oz ailesiyle beraber İsrail'in ilk sakinlerinden hatta kendisi için ülkesinin ilk yazarlarından desek pek yanlış olmaz, kendisi Kudüs doğumlu ve çocukluğunun ilk anlarından itibaren içine doğduğu ve kendisine ait küçük dünyanın hikayesini anlatıyor, yeri geliyor 100 yıl öncesine Doğu Avrupa'nın politik karmaşası içinde Yahudi nefretini gösteriyor, yeri geliyor 100 yıl sonrasında Vadedilmiş Topraklar'da Yahudi olmayan herkesin kurulacak devletin karşısında mum olmasını arzulayan büyükbabasının barış anlayışını irdeliyor.
Bir halkın, bir aile ve bir ülkenin bireyin benliğinden ne kadar noksan bir parçası olabildiği hatta kaderinin bile o noksan parça ekseninde çizildiğinin burukluğunu dökmüş gözler önüne.
İsrail nasıl ve neden kuruldu? Yahudi halkının tarihinde 2. Dünya savaşı ve Nazi zulmü öncesinden ve sonrasında başlarına neler geldi? Politik ve siyasi yaşamıyla beraber sosyo-kültürel yaşamları nasıldı? Peki ya Filistin'in bu hikayede yeri ne?
Çok ama çok beğendim, neredeyse bir aya yayarak okudum ama bu yıl içerisinde okuduğum en iyi eserlerden biri, yazarın eser boyunca söz ettiği Michael ile Hannah isimli eserini özellikle merak ediyorum.
·
Puan vermedi
Amos Oz sevdiğim bir yazar ve kitabı Aşk ve Karanlık en sevdiğim kitaplarından birisi.
Küçük insanın mücadelesini, ailesi ve kendi gelişimi üzerinden irdeleyen yazar, tarihi, kültürü, bir ulusun yoktan varolma çabasını 600 küsür sayfalık kitabında akıcı ve zevkli bir dille yazmakta. Okurken zevk alınan, merakla sayfaları çevrilen bir kitap.
Yaşarken, her sene Nobel edebiyat ödülü almasını istediğim bir yazar olan Oz, İsrailin en tanınmış yazarlarından birisidir. Kitap özünde bir otobiyografi kitabı olsa da aslında bir yandan da bir aile, bir ulusun dramı anlatılmaktadır. Kitabın başında bahsedilen canına kıymış anneye olan özlem tüm kitap boyunca bir yerlerde, bir şeylerde hafif hafif hissedilse de ancak kitabın sonunda aydınlığa kavuşmaktadır.
Bazan gülerek bazan iç çekerek bazan da duygulanarak okunan bir kitap Aşk ve Karanlık. Yani tam da hayatın kendisi gibi...
Okurun bitirmeden elinden bırakamayacağı, kesinlikle başkalarına da tavsiye edeceği muhteşem bir başyapıt.