İtiraf etmeliyim ki ben bir kitaba gömülünce, büsbütün başka yerde olurum, metnin içinde…
Şaşakalır, hayallere dalar, daha güzel bir dünyaya, gerçeğin tam içine girerim. Her gün, günde on kez kendimden bu kadar uzaklara gidebilmiş oluşuma hayret ederim.
Tuzuna değecek hiçbir kitap sizi uyutmak anlamına gelmez, iç çamaşırınız da yatağınızdan atlamanız ve yazarın beynini çalıştırıp yenmeniz anlamına gelir.
...kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, düşüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik ve sonsuzluğun Don Kişot’uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.
İşçi sınıfı iktidar olmuştur ve kimi küçük burjuvalar, eski aidiyetlerini yitirmeleri ve burunlarının sürtüp, artık proleterlerin safına geçtiklerini düşünene kadar bir hurdalıkta çalıştırılacaklardır. Çekoslavak döneminin bir nevi eleştirisi gibi. Sırf bağımsız durayım diye :) Bir
...kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, düşüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik ve sonsuzluğun Don Kişot’uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.