1973 doğumlu Giuliano da Empoli, İtalyan ve İsviçre kökenli gazeteci, yazar ve siyaset bilimcidir. Lisans eğitimini Roma Sapienza Üniversitesi’nde Hukuk alanında, yüksek lisans eğitimini ise Paris’te Institut d’études politiques’te Siyaset Bilimi alanında tamamlamıştır. Yayımlanmış çok sayıda eseri bulunan yazar, 2022 yılında Gallimard Yayınları’ndan çıkan ilk romanı Le Mage du Kremlin (Kremlin’in Büyücüsü) ile aynı yıl Fransa’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü’nü (Grand Prix du roman de l’Académie française) kazanmıştır.
Oldum olası, yaşayanlar ölülerden daha az ilgilendirmiştir beni. Vaktimin büyük bölümünü çağdaşlarımın yanında sıkıntıdan patlayarak geçireceğime, ölülere eşlik ederek geçirebileceğimi keşfettiğim ana dek kendimi yeryüzünde kaybolmuş biri gibi hissederdim.
Dünya başına yıkılır ama kısa süre sonra fark edersin ki başına gelebilecek en harika şeydir bu aslında. İnan bana, kontrol edebileceğin yegane şey olayları yorumlama şeklindir.
Hayal gücüm her gün peşi sıra on beş farklı yaşama alıp götürüyordu beni ama içlerinden birinde giriştiğim tek bir şey bile sonrakilerin işine yaramıyordu.
Bir siyaset bilimci aynı zamanda çok iyi bir hikâye anlatıcısı olduğunda, siyasi kuram ve analizlere hakim olduğu ölçüde bunları edebi bir anlatımla kurguya dökmeyi de başardığında ortaya gerçekten muazzam siyasi romanlar çıkıyor. Kremlin’in Büyücüsü de bunun en güzel örneklerinden bir tanesi. Yazar Giuliano da Empoli, Rus siyasi tarihini, siyasi
Aslında bu kitabı okumak yakın zaman okuma planlarım arasında yoktu ama Moskova 'daki saldırıdan sonra Rusya ile ilgili bir şey okumak istedim ve kendimi bu kitabın sayfaları arasında buldum. Bu bir siyasi tarih kitabı, bu türü sevenlerin daha çok seveceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Kısa bir eser olmasına rağmen içeriği oldukça zengin çünkü dinamik, enerjik bir metin. Gerçeklerin tarihi kurgu ile harmanlanmış hâli. Dolayısıyla Rusya tarihinin birçok dönemine gidip geliyoruz. Olanları Putin'in siyasi danışmanlığını yapmış Baranov'un ağzından dinliyoruz. Rusya'nın ve Sovyetler Birliği'nin tarihine damga vurmuş birçok olay gözümün önünden film şeridi gibi geçtiği gibi Putin dönemini Rusya'yı da analiz etmemi sağladı kitap. Putin'in adım adım iktidara gelişinden tutun da SSCB' nin yıkılışına, Gül Devrimi, Turuncu Devrim gibi olaylarla ABD'nin bölgeye nasıl konduğunda kadar birçok olayı Baranov'un gözünden görüp acayip gerçek, düşündürücü tahlil ve analizler ile durup durup düşünüyoruz kitabı okurken. Zamyetin'den Gasparov'a ,Stalin'e kadar birçok önemli şahsın da okura selam çıktığı metin renkli ve akıcı.
Kitap, Kremlin’in ideoloğu olarak kabul edilen Vadim Baranov (Vladislav Surkov’un) gözünden Rusya’yı ve sistemi anlatıyor. Giuliano da Empoli, Kremlin’in Büyücüsü’nde, Putin’in iktidarı devralmasıyla birlikte. yeniden dağıtılan kartlara göre pozisyonunu ayarlamakta çok fazla gecikmeyen Kremlin siyaset yapıcılarının portresini sunuyor.
Kitabın akıcı olması biraz da yazarın bahsettiği konuların bizimle alakalı olmasından kaynaklı.