Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marguerite Duras

Marguerite DurasSevgili yazarı
Yazar
7.3/10
847 Kişi
3.855
Okunma
317
Beğeni
16,2bin
Görüntülenme

Marguerite Duras Gönderileri

Marguerite Duras kitaplarını, Marguerite Duras sözleri ve alıntılarını, Marguerite Duras yazarlarını, Marguerite Duras yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün
Ölmeye Yatmak
Ölmeye Yatmak
’ı bitirdim. En son şubatta
Katalin Sokağı
Katalin Sokağı
’na on yıldız vermişim. Koca bir mart ayını on yıldız verebileceğim bir kitaba rastlamadan geçirmişim. Tam nisanı da böyle bitiriyordum ki
Adalet Ağaoğlu
Adalet Ağaoğlu
imdadıma yetişti. Kadınlar ellerinin değdiği yeri nasıl da güzelleştiriyorlar dedim içimden. Her şey de olduğu gibi edebiyatı da bir çiçek bahçesine çeviriyorlar.
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
’un
Kapak Kızı
Kapak Kızı
’ı okurken de düşündüm aynı şeyi. Sonra
Füruzan
Füruzan
’ ımız, Fatma Aliye Hanım. Hepsi bir saygı duruşunu hak ediyor. Sadece Türk Edebiyatı ile de sınırlı değil elbette.
Annie Ernaux
Annie Ernaux
,
Marguerite Duras
Marguerite Duras
,
Agota Kristof
Agota Kristof
,
Magda Szabo
Magda Szabo
,
Toni Morrison
Toni Morrison
,
Jamaica Kincaid
Jamaica Kincaid
,
Tove Ditlevsen
Tove Ditlevsen
,
Elena Ferrante
Elena Ferrante
…oturdum düşündüm, ne çok kadının ruhuna konuk olmuşum meğer. İyi ki varsın edebiyat dedim. Fakat kendi topraklarının kadın yazarlarını okumak çok daha başka. Anlattıkları çoğu şey senin de kaderin çünkü, gözyaşları senin gö yaşın, kederleri senin kederin. Sen de mi yaşadın bunu diyorsun, bunu ben yaşadım bunu annem yaşadı, şunu da komşu kızı, ilkokul arkadaşım… sonra şaşırmıyorsun bu kader ortaklığına. Ne de olsa biz aynı toprakların gülleri, laleleri değil miyiz? Aynı havayı soluyup, aynı sulardan beslenmedik mi? İyi ki var kadın romancılarımız, yoksa kim anlatırdı yazmamış olan onca kadını? Bir iş daha edindim kendime. Türk kadın romancıların eserlerini keşfe çıkmak. Lakin önce birazcık
Thomas Mann
Thomas Mann
sularında yüzüp Alman edebiyatınının atmosferine dalmam lazım.
. Henüz şafak sökmek üzere. Bu saatler gökyüzü kadar geniştir. Çok fazla, zaman bir yolunu bulamıyor. Zaman geçmeyi bıraktı. . . .
Reklam
"Bazı şeyler kaçınılmazdır, elimiz kolumuz bağlıdır."
"...Bilirsiniz, hayatı böyle yaşamak gayet yaygın bir durum, nedenini hiç bilmeden."
Böyle insanlar var, hayatta olmaktan öyle keyif alıyorlar ki umut beslemeden yaşayabiliyorlar. Her sabah şarkı söyleyerek tıraş oluyorum, daha ne olsun?
Reklam
İşlerin yolunda gitmesi için gereken tüm koşullar bir araya gelse bile insanlar bir şeyleri bozmanın yolunu yine de bulurlar.
Aslında insanların mutluluğa katlanmaları zordur. Onu isterler elbette, fakat elde eder etmez başka bir şey düşlemeye başlarlar.
"Mutlu insan çok yok, değil mi?" "Sanırım. Mutlu olmaya önem atfedenler ve mutlu olduklarını düşünenler var ama esasında o kadar mutlu değiller." "Ben yine de mutlu olmanın tüm insanlar için bir görev olduğunu düşünürdüm, karanlıktan ziyade gün ışığını aramak gibi..."
Hayatın henüz başladığını sanırız ama o aslında çoktan başlamıştır. Hiçbir şey yapmadığımızı zannederiz ama bir şey yaparız. Bir çözüme yaklaştığımızı düşünürken bir de bakarız çözüm gerimizde kalmış.
Reklam
107 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap beni anlattıklarıyla değil de dili ve üslubuyla etkiledi. İlk defa Duras okudum ve diğer kitaplarında dili nasıldır, buna benziyor mu bilmiyorum ama burada çok değişik bir anlatım vardı. Cümle yapıları farklıydı, beğendim. Vietnam’da onbeş yaşındayken zengin bir Çinli ile birliktelik yaşayan yoksul bir beyaz kızdan bahsediyor. Aynı zamanda bu kızın annesi ve iki abisiyle olan ilişkisini de aktarıyor. Ne adamla olan ilişkisi beni çekti ne de ailevi konuları. Hatta özellikle büyük abisi yüzünden annesiyle yaşadığı iç hesaplaşma çok fazla tekrarlanınca bu mevzudan sıkıldım. Tüm bunları aslında kahramanımızın daha ileriki bir yaşından dinliyoruz ve anlatım hep aynı kişi tarafından olmasına rağmen ara ara birinci tekil şahıstan üçüncü tekil şahsa kayıyor. Kendine yabancı biri gibi davranma durumunu sevdim ve işte kitapta beni esas çeken şeyler bunlar oldu. Anlatılandan öte anlatım şekline, cümle yapılarına dikkatimi verdiğim ve bu yönden de tatmin olduğum bir okuma oldu. Kısa olmasına rağmen yavaş yavaş okunması taraftarıyım. Bir gün bir başka Duras okuması yaparsam sırf bu dil yapısını tekrar görebilecek miyim merakıyla yapacağım kesin.
Sevgili
SevgiliMarguerite Duras · Can Yayınları · 1985934 okunma
- Olur ya belki bir gün yeniden görüşürüz, kim bilir, di­yor Alissa
- Gerçekten de gidip onu almam gerek -yüzünü buruş-turuyor belli belirsiz-, oh, okumayı sevmem. - Öyleyse neden okuyormuş gibi yapıyorsunuz? -gülü­yor- Kimse okumaz. - Yalnız başımıza kaldığımızda ... bir tavır geliştirmek için ... şey için ... -Ona gülümsüyor
-Peki siz? Ben yapmasaydım siz benimle konuşur muydunuz? -Hayır -Elisabeth gülümsüyor-, ben çekingen biriyim.
- Kimseyi dinlemeyebilirdiniz, diyor Alissa tatlılıkla, canınızın istediğini yapabilirdiniz. -Canım istemiyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.