Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeliz Yıldız

Yeliz Yıldız
@yelizhacettepe
Ankara
İstanbul
7 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Hakikatte Abdullah Efendi, ömürlerinin sonuna kadar kendileri olmaktan kurtulamayan... etrafındaki havaya kendilerini en fazla bıraktıkları zamanda bile, içlerinde, tıpkı alt katta geçen bütün şeyleri merakla takip eden bır üst kat kiracısı gibi... ikinci bir şahsın mevcudiyetini... duyan insanlardan biriydi. Ah bu ikinci Abdullah Efendi, bu sessiz seyircinin bakışları altında hayatının her lezzetinin birdenbire zehir kesildiğini bütün ömrünce görecekti. Ah, onu uyutabilse, bir an için sarhoş olsaydı! O zaman bütün işler değişecek ve Abdullah bu sofrada ve hayatının bütün sofralarında yepyeni bir adam olacaktı.
Sayfa 12 - DergâhKitabı yarım bıraktı
Reklam
...Hastalanmış olabilirdi. Acele bir işi çıkmış ve bir yere gitmiş olabilirdi. Böyle olması lazımdı. Bu kadar büyük bir saadetin böyle kolay gelmesi tabii değildi. ... Dün akşam başımdan geçenler, insanın hayatında bir defaya münhasır kalan fevkalade hallerden biriydi. Bunun tekerrürünü beklemek doğru olmazdı. Kafam derhal bir takım teselliler bile bulmaya başlamıştı. Hayatımın birdenbire böyle yeni ve ilerisi karanlık bir yola girmesi benim için belki hayırlı olmayacaktı. Eski sukunetime dönmek, uyuşuk günlerin zincirine yapışıp kalmak daha rahat değil miydi?
Dünyanın en basit, en zavallı hatta en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynir evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın en basit, en zavallı hatta en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynir evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Reklam
Fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. Dibinde ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan kolaydır.
Sayfa 11 - YKYKitabı okudu
En işe yaramaz ama hayatta olan bir baba, en ünlü ama ölmüş bir babadan bin kere daha iyidir.
Sayfa 31 - ÖtükenKitabı okudu
Bu esnada Yarımada'nın doğusunda İran Şehinşahlığı'nın binlerce cariye köle ve hizmetçiyi teşrifat işleri için görevlendirdiği bir sarayı vardı. Sefil ve emekçi halkın el emeği, bu sistemi idare etmek için harcanıyordu. ... Ama İslam Peygamberi, Medine'ye gelir gelmez bir mescit yaptı. Kendi sıradan ve basit evini de onun yanı başına inşa etti. Kapısını da mescidin içinden açtırdı. İslam yönetiminin baştan sona tüm Arabistan'a yerleştiği ömrünün sonuna kadar hayat tarzında bir değişiklik yapmadı.
Müslümanlar ahireti kazanmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Cennet olanca nimetiylr onlara tecelli etmişti. Adeta gözleriyle görüyorlardı cenneti. Evcil güvercinler gibi uçtular gittiler cennete. Hiç birşey onlara engel olamadı.
Sayfa 128 - RisaleKitabı okudu
Şu ana dek en azından şunları söyleyebiliyorum: Parayı onlar kazanıyorlar gerçek bu.. Ama benim yüreğim soylu.."
Reklam
Büyük tasarıları olan kararlı bir zekânın, sıradan insanların incelikten yoksun aklı üzerinde hakları vardır.
Sayfa 272Kitabı okudu
.... hiçbir göz Julien'i güçsüz görmeyecektir. Çünkü o, herşeyden önce güçsüz değildir. Ama yüreğim yufkadır; en sıradan bir söz, içtenlikle söylenmişse sesimi yumuşatabilir ve hatta beni ağlatabilir. Kaç kez taş yürekler, bu kusur yüzünden beni küçümsemediler mi!
Sayfa 271Kitabı okudu
"Baylar, sizin sınıfınıza ait olma onuruna erişemedim. Bende, yazgısının bayalığına başkaldıran bir köylü görüyorsunuz."
Sayfa 265Kitabı okudu
"Atticus..." dedi Jem soğuk bir sesle. Kapı ağzında duran Atticus geriye döndü, "Ne,var, oğlum?" "Bunu nasıl yapabilirler, nasıl?" "Bilmiyorum ama yaptılar. Daha önce de yaptılar, bu gece de yaptılar, yine yapacaklar ve yaptıkları zaman... öyle görünüyor ki yalnızca çocuklar ağlayacak. İyi geceler. "
Sayfa 268 - SelKitabı okudu