Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Akademisyenler Üzerine.
Bakkalda dağıtılır gibi memleketin dahilinde akademik kariyer hedefleyen alanında uzman veya uzman olamayan insanlar, ne yazıkki ''Profesör, doçent, dr.'' olabiliyorlar. Nasıl ki önceden üniversite mezununa toplumun seçkin, aydın insanı diye nitelendirirken önümüzdeki 50 yıl içinde ''Profesör, doçent, dr''
Anadolu’nun bu son ağıtçısı her seferinde ölünün kapıdaki ayakkabılarına bakarak iç geçirdi, rahmetlinin henüz yorgan döşek gezen kokusunu içine çekti, mevtanın elbiselerini kucaklayıp bir yakınından hikayesini dinledi. Ölenin kim olduğunu, neler yaşadığını, hangi zorluklarla büyüdüğünü, neden öldüğünü, hangi muradını tamamlamadığını, içinde hangi
Reklam
8/10 puan verdi
Altıncı Koğuş Aklın ve Kalbin Savaş Alanı
Bir düşünün, bir doktor olarak göreviniz sizi altıncı koğuşa, toplum tarafından deli olarak kabul edilenlerin hapsedildiği yere sürüklüyor. Bu koğuşta umutsuzluk ve çaresizlik hakim, her bir hasta kendi trajedisinin yükünü taşıyor. İşte Anton Çehov'un Altıncı Koğuş romanı sizi bu karanlık ve gizemli dünyaya davet ediyor. Dr. Ragin, altıncı koğuşa adım attığında karşılaştığı manzara onu derinden etkiliyor. Burada akıl hastalarıyla değil, toplum tarafından dışlanmış ve deli olarak etiketlenmiş insanlarla karşı karşıyadır. Her bir hastanın kendine özgü hikayesi ve trajedisi vardır. Ragin, bu hastalarla etkileşime girdikçe insan ruhunun en derin köşelerine inmeyi başarıyor. Her bir hastanın kırılganlığını, umutsuzluğunu ve yaşadıkları acıyı gözlemliyor. Bu sayede insan olmanın ne anlama geldiğini ve toplumun acımasızlığını daha yakından deneyimleme şansı yakalıyor. Altıncı Koğuş, sadece bir akıl hastanesi hikayesi olmanın ötesinde, toplumun delilik algısını ve insanlara karşı tutumunu sorguluyor. Roman, okuru insan ruhunun karmaşıklığını düşünmeye ve toplumda yer alan önyargılara karşı eleştirel bir bakış açısı geliştirmeye teşvik ediyor. Çehov'un usta kalemiyle yazılan bu roman, okuru sürükleyici ve etkileyici bir hikayenin içine çekiyor. Yazar, insan psikolojisini derinlemesine inceliyor ve toplumun acımasızlığını gözler önüne seriyor. Altıncı Koğuş, her yaştan okurun okuması gereken ve iz bırakan bir başyapıttır. Bu roman sizi insan ruhunun derinliklerine sürükleyecek, toplumun delilik algısını sorgulatacak ve hayata dair yeni bakış açıları kazandıracaktır.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,9bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) - Nikolay Gavriloviç Çernişevski
Kitap: Nasıl Yapmalı 1-2 (İki cilt) Yazar: Nikolay Gavriloviç Çernişevski Yayın Bilgileri: Yar Yayınları – 9.Baskı – Haziran 2005 Çernişevski “Nasıl Yapmalı?” isimli bu romanını dört aylık kısa bir süre içerisinde Saint-Petersburg’daki Peter ve Paul kalesi zindanında kaleme aldı. (4 Aralık 1862 ile 4 Nisan 1863) Bu kadar kısa sürede yazılmış bir
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)
Nasıl Yapmalı (2. Cilt)Nikolay Gavriloviç Çernişevskiy · Yar Yayınları · 2015449 okunma
Toplum bazen yeni dimağları zehirler
Toplum daha doğuşundan itibaren insanın dilini,dinini,mezhebini,kültürünü,ahlâkını,örf ve adetlerini belirler. O na değiştirilmesi zor zihinsel ilkeler ,kurallar ve belirleyiciler yükler.Paradigması ve Dünyaya dair -sabit- bir bakış açısı olan bir bilgi sistemini empoze eder.Bu bilgi sistemi Tanrı'ya,varlığa,kainata,insana,insanlığa,topluma tarihe bakışını kavramlar,tasavvurlar ve zihinsel etkinlikler olarak biçimlendirir.
·
Puan vermedi
Duygular, enerji , ışık….
Yine, yeni, yeniden…. Aynı, temelden yazılan , aynı felsefeden dünyaya yayılan bi ışık. Rezonans halinde , ne olur…??? Kapasitif ve endüktif sistem elemanlarına ait gerilimler yükselir. Yanii..; Bizler, aralıksız olarak yayın halindeyiz. Olumlu ve olumsuz düşüncelerimizle sürekli olarak rezonans alanımızı programlıyoruz .Rezonans alanımız
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Koridor Yayıncılık · 20194,143 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Puşkin, 18.yüzyılın çalkantılı Rusya'sına; 17 yaşında orduya yeni katılmış Pyotr Andreviç Gringov'un gözünden baktırıyor. Gringov'un babası da, eski rütbeli askerlerden olup, oğlununda kendisi gibi asker olmasını ister ve eski bir general dostuna yazarak oğlunu gönderir. Kırgız bozkırının sınırındaki Belogorski Kalesi'ne
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 202029,2bin okunma
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
245 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"İnsan" Olmak
* evet tabii ki spoiler içerir _Okurken bazen kendimden geçtiğim hayretler içerisinde gülümsediğim... Maslow'un tabiriyle doruk deneyimler yaşadığım bir kitaptı Neden mi? Hemen izah etmeye başlıyorum... Diyor ya hani Bahtiyar Vahapzade: "Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah" youtu.be/hWEM9KHWlkA?si=... Bir
İnsan Olmanın Psikolojisi
İnsan Olmanın PsikolojisiAbraham Maslow · Kuraldışı Yayıncılık · 2020788 okunma
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Reklam
599 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
İsmet Özel'i ve kitaplarını incelemek bir hayli zor bana göre. Duruşu, kalemi ve bakış açısıyla bence en değerli fikir adamlarından biridir. Eseri okurken sadece ufkunuz genişlemiyor aynı zamanda müthiş bir dil zevki kazanıyorsunuz. İsmet Özel, Müslümanları yeni bir dünyaya açılmaları bakımından yakından ilgilendiren en temel meseleleri üç başlık altında toplamış: Teknik, Medeniyet ve Yabancılaşma... Bu kavramları ustaca anlatan yazar "modern dünyada Müslümanca tavır nasıl olmalı?" sorusuna da kendine has üslubuyla güzel yanıtlar bulabileceğimiz bir eser bırakmış bizlere. "Zaman zaman Müslümanlara yöneltilen "çağdışı" kalma suçlaması eğer Müslümanların çağın çirkefi dışında kaldıklarını vurguluyorsa büyük iltifat."
Üç Zor Mesele
Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,684 okunma
408 syf.
6/10 puan verdi
·
78 günde okudu
Gustave Flaubert kendi döneminin ahlakî, toplumsal, ikircikli portresini bu romanda kadın karakter Emma Bovary üstünden verir. Emma orta sınıf sayılabilecek bir çiftçinin kızı olarak dünyaya gelir. Annesi kardeşinin doğumunda ölür; baba karısı ve doğmayan çocuğunun yasıyla bir zaman yaşar. Bir müddet sonra Emma 'yı dini eğitimi baskın
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 202233,2bin okunma
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Atom enerjisine dayalı bu iş alanı sayesinde yeni bir mutluluk çağı tasavvur ediliyor. Nükleer bilim de boş durmuyor. Bu mutluluk çağını o herkese ilan ediyor. Nitekim bu yılın Temmuz ayında Konstanz Gölü kenarında Nobel Ödülü sahibi on sekiz bilim adamı yayımladıkları bir bildiride ifade ettiler: "Bilim ki bu modern doğa bilimidir daha mutlu bir insan hayatına götüren bir yoldur." Nedir bu cümlenin anlamı? O sükunetle durup düşünmeden kaynaklanıyor mu? O atom çağının anlamı üzerine hiç düşünmüş müdür? Hayır! Çünkü eğer bilimin bu cümlesinde yadırgatıcı bir yan bulmazsak, **çağımıza sükunetle düşünmeye dayalı derin kavrayıştan olabildiğince uzak** kalırız. Neden? Çünkü düşünüp taşınmayı unuturuz. Çünkü sormayı unuturuz: Modern teknolojinin doğada yeni enerjiler keşfetmesini ve onları serbest bırakmasını sağlayan temel nedir? Bu son birkaç yüzyıldır devam eden temel kavramlardaki bir devrimden kaynaklanır. Bu devrimle insan farklı bir dünyaya yerleştirilir. Bakış açısındaki bu esaslı devrim modern felsefede ortaya çıktı. **Bundan insanın dünyaya ve dünya içindeki yerine dair bütünüyle yeni bir ilişki doğar**. Dünya şimdi hesaplayıcı düşüncenin saldırılarına, artık karşı koyabilecek bir şeyin çıkabileceğine en küçük ihtimal verilmeyen saldırılarına açık bir nesne olarak görünür. Doğa modern teknoloji ve sanayi için devasa bir akaryakıt deposuna, bir enerji kaynağına dönüşür. İlkesel olarak teknik bir ilişki olan insanın dünya olarak dünyayla bu ilişkisi ilk kez on yedinci yüzyılda ve sadece Avrupa' da gelişti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.