...
Bir klasiği okumaya başlamadan önce siz ne yaparsınız, kendinizi nasıl hazırlarsınız, yazar ve eser hakkında nasıl bir altyapı oluşturursunuz ya da kitabın içine balıklama mı dalarsınız bilemiyorum. Ama ben, hem yazar hem de kitabı hakkında bulabildiğim makalelere, yazılara, incelemelere göz atmayı tercih ediyorum. Bu benim satır aralarını
802701 yılında sizce dünya nasıl bir yerdir? Beynimize aktarılan hazır bilgiler, ışınlanma? Böyle mi düşünüyorsunuz? Öyleyse ters köşeye çarptınız bu sefer.
Çünkü o zamanları gören bir bilim adamı var kitabımızda ve anlattıklarına göre o zamanlar hiç de öyle değil...
Bana göre gayet güzel bir kitaptı. Bilim kurgu seviyorsanız "önerebilirim" diyeceğim kitaplardandı.
Madem mutlak teknoloji yok, o zaman ne var bu çağda? Birbirlerinden gece ve gündüz olarak ayrılmış iki 'insan' ırkı var. Birileri yeryüzünün tüm güzelliğini doya doya çıkarırken, diğer ırk yeraltında gecenin karanlığını beklemek zorundadır.
Eski zamanlarda belki yukarıdaki ırk, üstün ırk olabilir lakin bu çağda onlar sadece otlakta rahatça gezinen sığırlardan başka bir şey değillerdir.
Bilim adamımız işte bu iki ırkın tam ortasında zaman makinesini kaybetmiştir. Zaman makinesini bulana kadar geçen zamandaki keşiflerine bir davet istiyorsanız, bu kitabı okumalısınız diyorum.
Keyifli okumalar
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,9bin okunma
“Karamazov Kardeşler”le olan maceramı, yaklaşık 3 ayda bitirdim. Defalarca geri dönüşler yaparak okuduğum, sayfalarca not alarak ayrıntıları kaçırmamaya çalıştığım bu kitabı hakkını vererek inceleyebileceğime dair inancım zayıf; mutlaka söylemek istediklerimin bir kısmını unutacağım hissi var içimde. Ama “başlamak bitirmenin yarısı” imiş,
Yine bir DOSTOYEVSKİ kaçamağı yaptım ve her zaman ki DOSTOYEVSKİ bana karışık duygular hissettirdi ama bu konuda en anlamlı söz NABOKOV'UN ''Aynı şekilde,doktor Lujin'e Dostoyevski'den herhangi bir şey verilmesini yasakladı,zira Dostoyevski,doktorun deyimiyle,çağdaş insanın ruhunda baskılı bir etki yaratıyordu,sanki korkunç bir aynaymış gibi- ''
Gurbet Hikâyeleri ve Yeraltında Dünya Var, Karay'ın öykülerinin ve romanının aynı kitapta toplanmış hali.
Yazarımızın siyasi görüşleri ve eserleri nedeniyle yaşadığı dönemde tepki alması, Anadolunun çeşitli illerine ya da ülke dışına sürgün edilmesi, yaşamını derinden etkilemiş. Gurbet Hikâyeleri'nde yer alan öykülerde, ülkesinden ayrı düşmüş bir insanın, vatan hasretini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hemen her öyküde kitabı kapatıp düşünmek, nefes almak, okuduklarınızı sindirmek ihtiyacı duyuyorsunuz. Uzun zamandır bu denli yürek burkan, sarsıcı öyküler, okumamıştım.
Öyküler kadar, roman kurgusu da çok başarılı. Yeraltında Dünya var, adını dolu dolu yaşatan, sürprizli bir eser olmuş, kısaca değinirsem;
Birinci Dünya Savaşı'ında, Filistin cephesinin çökmesiyle Alman birlikleri ellerinde kalan cephane sandıklarını Ferhan topraklarında bir çifliğe saklarlar. Sandıkların yerini belirten kroki yıllar sonra komiteciler için önemli olmaya başlar. Bir taraftan Ermeniler, diğer taraftan Almanlar, krokinin peşine düşerler. Ferhan topraklarında çiflik sahibi olan Nebil'in yolu tam bugünlerde Nihan'la kesişir. Bu tanışma tesadüf değildir. Bahsi geçen kroki Nebil'in çifliğindedir. Fakat Nebil ne krokiden ne de söz edilen defineden haberdardır.
Muhteşem bir kitap, iyi okumalar....
Neredeyse her satırına, "işte bu!" dediğim, ikinci kez okumama rağmen, sanki ilk kez okuyormuşum gibi, heyecandan odada tur ata ata dolanarak okuduğum bir kitap: Yeraltından Notlar.
Kitabı okumanın ardından, Zeki Demirkubuz'un bu kitaptan esinlenerek çekmiş olduğu "Yeraltı" filmini izledim.
Meraklıları için:
"Dünya cehenneme gitmiş durumda -gitmekte değil- onu oraya itmekten de hepimiz sorumluyuz." #134716024
Günümüz çağının en büyük problemi kontrol edilemez insan nüfusudur, bu nüfusun yarattığı en büyük sorunlardan birisi ise milyarlarca insanın bu dünyayı arsızca sömürmesi, doymamasıdır, kısacası sorumsuz