520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mesela bugün sevdiğim sokaklarda yürüyemedim. Ezbere bildiğim halde yine de meraklı gözlerle bakıp geçtiğim yerlerden başım önümde geçip gittim. Ne ara eve geldim bilmiyorum. Kaç saat yürüdüm emin değilim. Ayaklarım ağrımış. Bomboş bir kafa.. Üzgün değilim, içimde belki de gram hüzün yok. Neden böyleyim? Ne oldu da böyle oldum? Darmaduman... Hava yağmurlu ve soğuk.. huzur veren günlerden birini yaşıyorum. Kahve içiyorum tek başıma. Filtre kahve, sade, şekersiz... Acı tadı damağıma yapışıyor, daha bi seviyorum. Sıkılıyor muyum? Evet.. Geleceğe dair düşünceler bulanık. Geçmişte güldüğüm anlardan gelen sesler boğuk..
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,6bin okunma
138 syf.
8/10 puan verdi
Semaver Mini İnceleme ve Kitap Sözlüğü
Sait Faik Abasıyanık, ilk gençliğimden beri yaşam tarzına imrendiğim insanlardan biri. ben de İstanbul yakınlarında bir adada yaşayıp; ve insanların toplumda var olma çabasını izlemek isterdim. abartı olmadan, eşyalara anlamlar yüklemeden, bir üst model telefon istemeden, daha küçük beden kıyafetlere girme çabası olmadan, sosyal medya olmadan
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201311,9bin okunma
Reklam
175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Yine Cengiz Aytmatov yine muhteşem bir kitap. En sevdiklerim diye bir liste oluştursam okuduklarımdan ilk üçün içerisine kesinlikle bu kitap girer. İçimi bu derece burkan ve yine yaşama sevincini bu kadar içime dolduran tek kitap Toprak Ana oldu. Kitap, iki ananın dertleşmesinden oluşuyor. Biri tüm insanlığın anası Toprak Ana diğeri ise Tolgunay Ana. Tolgunay Ana'yı o kadar çok sevdim ki onun acısı benim acım onun sevinci benim sevincim oldu. İki ana da savaştan şikayetçiydi. Anlayacağınız bu kitap bir savaş kitabıydı. Ama cepheyi değil cephenin gerisinde kalan evlatlarını savaşmaya yollayan anaları, sevgilileri ve eşleri anlatıyordu. Her satırı sevgi, her satırı yaşama sevinci her satırı umut ve her satırı hüzün ve acı dolu bir kitap. Cengiz Aytmatov'un en sevdiğim yönü duygu sömrüsü yapmadan acıları dile getirmesi. Bunu çoğu yazar başaramaz, aslında bir çoğu duygu sömürüsü yapmak ister (hiç sevmem). Üç oğlunu ve kocasını savaşta kaybeden tek yoldaşı olan gelininin de ölümüne tanık olan Tolgunay Ana'nın tüm acılara inat hayatını yeniden kurmasını anlatıyor. Kitabı okurken, yaşadığınız hiçbir acının öneminin olmadığını anlıyorsunuz. Savaşın yarattığı öylesine korkunç bir acı ki bundan daha kötüsü yok. Az ama öz satırlarla tüm anaların sesi oluyor Tolgunay Ana. "Her ana yavrusunu yaşaması için doğurur." sözlerini asla ama asla unutmayacağım. Hiç kitap okumayı sevmeseniz bile en azından bu kitabı okuyun derim.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Elips Kitapları · 201262bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Bana tereddütsüz bir şekilde bütün kitaplarını okuyabileceğin yazar kimdir diye sorarsanız cevabım Nuri Pakdil olur. Başka hiç bir yazar benim gözümde bu mevkiye ulaşamaz. Anladığınız üzere Nuri Pakdil'in yeri bende ayrıdır. İlk okuduğum kitabı biat serisiydi. Nasıl zevk alarak okuduğumu hala unutamam. Bu kitabını aynı zevkle okudum. Nuri pakdil benim için filistindir, 1453'tür, anadoludur. Her yeri buram buram kokan güzel islamdır. Her kitabinda bu konuları görürsünüz. Filistin gibi yazar Nuri Pakdil. Filistin gibi karanlık gözükür, acı gözükür ama altında cennet vardır. Yazıların altında aydınlık vardır. Filistin gibi serttir, başı diktir ama aynı zamanda size derin bir hüzün verir. Nuri Pakdil 1453 gibi ruhla yazar. 1453 gibi binlerce can verir, şehit verir ama eninde sonunda kalbimizi fetheder. Nuri Pakdil anadolu gibi anlatır. Anadolu gibi mazlumdur, acı doludur ama düşmana karşı merttir. Seni geçmişe götürür, yaptığın hataları gösterir ama sonunda sana en masum duygularla elini uzatır. Nuri pakdil bana bu duyguları çağrıştırıyor. Her okuduğumda mest olmamın nedini "ne yazdı?" sorusu değil "nasıl yazdı?" sorusunun cevabını merak etmem. 1453 gibi mi yazdı yoksa acı dolu filistin gibi mi yazdı. Gerçi nasıl yazarsan yazsın ben yine mest olacağım o ayrı mesele. Okuyun. Okutun. Savaşın olmadığı bir gelecek dileğiyle. Öpüldünüz.
Derviş Hüneri
Derviş HüneriNuri Pakdil · Edebiyat Dergisi Yayınları · 2014328 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Çirkin Aşk
Çirkin Aşk
“Bir kalbin bütün dünyanın ağırlığını taşıyabileceğini bilmezdim.” Aşkın çirkin yüzünü görmüş bi adamın hikayesini Tate’nin bakış açısından onu çözmeye çalışmasını okuyoruz.Tate ve Miles ilk görüşte birbirlerinden etkilenmiş aralarında bi çekim oluşuyor ama Miles bi ilişki istemiyor ve ortaya aşkın yüzleri çıkıyor… Tate tam bi sabrın umudun sembolüydü benim için aşkı için savaştı sabretti gururu kırılsada yinede Miles’i hiç bırakmadı .Miles yaralı bi karekter bunu kitabın ilk başlarında anlıyorsunuz.Kitap Miles’in geçmişi ve Tate’nin bakış açısıyla günümüz olarak devam ediyor.Bu durumu yazar çok iyi harmanlamış çünkü içimden noldu geçmişte ne oldu acaba diye sorup durdum.Ahhh Miles Archer ahhhhh sana bu kadar kızmışken kitabın son sayfalarında nasıl kalbimde büyük bi hüzün bıraktın çünkü çektiği acı tarif edilemezdi. Kitap yarısına kadar standart bi aşk hikayesiyken sonlara doğru nasıl böyle büyük bi acı barındırdı anlayamadım tahmin edemedim bu da beni kalbimden vurdu.Rachel ile olan yüzleşmesi ise çok iyiydi.Kitabın kapağının okumayı bitirince ne kadar uyumlu olduğunu da anlamış oluyorsunuz. Yetişkin okurlar için büyük tavsiyemdir .
Colleen Hoover
Colleen Hoover
yapmış yine yapacağını! “Aşkın çirkin ve güzel yanları arasındaki fark güzel yanın çok daha hafif olmasıydı.İnsana süzülüyormuş gibi hissettiriyordu kendini.Sizi havaya kaldırıyordu.Taşıyordu.Sizi kötü şeylerin o kadar tepesinde tutuyor ki aşağı bakıp vay canına burada olduğuma çok mutluyum diye düşünüyorsunuz.Oysa aşkın çirkin yanları sizi havaya kaldırmıyor. Sizi yere seriyor.Çirkin aşk oluveriyorsunuz. ….
Çirkin Aşk
Çirkin AşkColleen Hoover · Epsilon Yayınları​ · 20152,825 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
✔Öyle parçalanmışız ki artık daha fazla parçalanmak ölmek demek. Ama yine de varız ve belli oluyoruz suyun üstünde. ✔ Suzan ‘aşk acı sevmeye benziyor’ demişti, ‘yakıyor, biliyorsun, ama yine de gidip aşık oluyorsun.’ ✔Ekmel bey garip bir şey söyledi bugün. “Ayrılmak bir solucanın ikiye bölünmesi gibidir,” dedi, “bölündükten sonra tanımaz birbirini
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213,2bin okunma
Reklam
740 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.