Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
İnsan hangi yaşta olursa olsun ve ne kadar ilime sahip bulunursa bulunsun ve dünyayı ne kadar unutursa unutsun yakınında birileri ölünce ölüm denen Sırrı kavramaya başlıyor. Elbette ki ölüm sırrının hak olduğunu ve Allah'ın emrine karşı gelinmeyeceğini biliyor ama yine de hüzün ve hasret bir yandan yakıyor canını. Her gelenin gideceğini, her doğanın öleceğini ve her başlayanın biteceğini bilirim elbette. Lakin yine de insan kendini elsiz, kolsuz, dilsiz, sessiz kalmış gibi hissediyor. İçinde bir acı var, yalnızca "Allah" dediği an hafifliyor. Asla ölüme İsyan değil bu dediklerim, sadece Hasret... Ama Vuslat var yine de ve bunu bilmek dahi içindeki ateşe bir yağmur gibi dökülüyor.
Reklam
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.) yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
Kendilerinin olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki... Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir
Bir şey öğrendim..
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 271Kitabı okudu
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Reklam
Tekrar okumaya da başlamıştı. İçlerinden tuhaf koyuluktaki melankolik çiçeklerden yayılan ağır, uyuşturucu kokular gibi hüzün fışkıran muhteşem kitaplara yine yakınlaşmıştı. Hayatın katılığının kutsal ve kalpten gelen bir sevgiyi elinden aldığı Maria Grubbe’yi, pes etmek istemeyen ve sırada mutluluğa yüz çeviren mutsuz Madam Bovary‘yi tekrar eline aldı. Cömert ve özlem dolu sanatçı yüreğiyle elleri açık beklese de, büyük aşkın hiç kapısını çalmadığı Maria Baschkirtscheff’in tarifi imkansız dokunaklılıktaki günlüğünü okudu. Ve Erika‘nın azap içindeki ruhu, kendi acısını yitirmek ve unutmak için bu yabancı insanların acılarında battı; fakat bazen dehşetin gururla kardeş olduğu bir korkuya kapılıyordu, çünkü sözcükler, kendi hayatında da bulunan ve kaderin yüklediği ağır anlamlarını kavradığı görüntülere denk düşüyordu. Artık onların hikayelerinin, hayatın adaletsizliğini ve nefretini ilan etmediğini, sadece kolayca unutarak, acının karanlık ama gizlerle dolu uçurumlarının üzerinden atlayabilen, gülmeye açık ve basit bir ruhun dans edercesine şen adımlarından yoksun oldukları için acı verici olduklarını hissediyordu.
Yine kör karanlık uçurumlardayım Yine yangınlarda yine yollardayım İçim dışım kırık dökük paramparça Yoruldum yoruldum sonlardayım İstersen gelirsin istersen gidersin Öğrendim sen benden daha delisin Sonsuz acılarla hazlar var tadında İçilmez geçilmez zehir gibisin Kederli şarkılar söyler gibi yüzün Aldatır bu masum, bu yalancı hüzün Dudakların acı, gözlerinde oklar Kurşun gibi ağır her sözün
Eylül (⁠✿⁠ 
Eylül, esef ve özlem ayıdır. İçine birkaç günlük kış saldırısından acı düştüğü için, o güzel havaların, devamlı yazın, artık nasıl geçtiğini bir mazi olduğunu hissettiren bir ay... Onun hayatı da öyle değil miydi? Son günlerin güzelliği ile beraber, şimdi yine imkânsızlığa, yine hüzün ve sıkıntıya düşmemiş miydi? Tıpkı şimdi ki gibi, nasıl yaz günleri elindeki mutluluktan habersiz geçip ilk kış hücumuyla kederlenirse, o da biraz önce anlayıp eski günlerin hasretini çekmemiş miydi? Tekrar hayatına başlamak arzusu, bugün tekrar yaz olmasını istemek gibi değil miydi? Bir senedir onu hırpalayan endişelerin, hüzünlerin ne olduğunu artık iyice görüyor, “İşte benim eylülüm!” diyordu. tahammül bile kalmamış, hepsi çürümüş, önceden yağmur yağsa kayıtsız kalırlardı. Belki daha bir canlılık, daha bir hayat gelirdi. Şimdi... Şimdi işte yağmur, işte kış hepsini çürütüyor, her şey, çürüyor, her şey...
Şiir Ağrısı
Beynimdeki kara su başımdaki sancı Dilime dolanan bu tanıdık suskunluk Günlerdir çektiğim dinmeyen gizli acı. Yerli yersiz alnıma düşen dalgın kırışık Rengi yüzüme vuran içimdeki acı su Görüntüsü gözlerimde uçuşan karışıklık.
Sayfa 58 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Şiir Ağrısı
Beynimdeki kara su başımdaki sancı Dilime dolanan bu tanıdık suskunluk Günlerdir çektiğim dinmeyen gizli acı. Yerli yersiz alnıma düşen dalgın kırışık Rengi yüzüme vuran içimdeki acı su Görüntüsü gözlerimde uçuşan karışıklık. Akşam alacasına yakıştırdığım hüzün Yüreğimin dalında kanayan körpe çiçek Yangın yerlerine izi düşen yaslı
Sayfa 49 - 1981Kitabı okudu
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
Neredeydi bu uzun ince yol ? Toprak kara olur muydu hiç ? Coşku, özlem, hüzün, acı ve dahi bir sürü imge... Bunların türkülerini dinleyerek büyümek, fakat yine de bütün bunları tokat gibi suratına yiyene kadar kulak ardı etmek. Dedemin türkülerinde ki "cahil" ben miydim yoksa ?
387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.