Kadın olmak...Türkiye de kadın olmak diyip neler yazılmaz ki? Klasik cümleler kurmayacağım çünkü onlar haklılar.Kadınlar hep eksik, kadınlar hep yarım. Kadın çalışır okur iyi yerlere gelir bir iş toplantısı için il dışına çıkması gerekir ama eşi izin vermez, kadın gidemez işinden yarım kalır! Bütün bir ay çalışır, evine, işine, eşine yetişir bir gece arkadaşlarıyla çıkmak ister toplum izin vermez ayıplar kadın yine yarim kalır. Şiddet görür sefalet çeker eşinden ayrılmak ister toplum yine ayıplar,kadının hayatı yine yarım kalır. Çünkü Türkiye 'de kadının özgürlüğü eşinin evet dediği yere kadardır. Aradan geçen önca zamana rağmen yer yer hâlâ aynı zihniyetlerle karşılaşmamız da işin daha hüzünlü, acı dolu bir boyutu.
Biyogrofi denince aklıma ilk gelen en başarılı isimlerden biri @osmanbalcigil in kaleminden Osmanlının ilk müslüman kadın oyuncusu Afife JALE ve onun ibretlik ders veren huzun dolu hikâyesi. Dönemin şartlarıyla müthiş mücadelesi. Bir biyografi ancak bu kadar anlaşılır ancak bu kadar net aktarılabilirdi. Okurken kızgınlık hüzün mutluluk bir çok duyguyu derinden hissetiren harika bir roman. 🕊Sevgili afife JALE "Beni acıyarak değil, düşünerek, severek, kucaklayarak hatırlayın. Tiyatro varsa ben varım!." demiş . 🕊Seni acıyarak değil sevgi,saygı,düşünerek,anlayarak,kucaklayarak hatırlayacağım...