Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldız ÖZTÜRK

Yıldız ÖZTÜRK
@yldzzoztrk
16 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
*** Biliyor musun, insanları öldürüyorum Portuga Bunu nasıl yapıyorsun Zeze ? Onları unutarak ... ***
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Portuga !" "Hı... " " Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum, biliyor musun?" "Niye?" "Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin yanındayken kimse bana zarar vermiyor ve "kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor."
Glória hayellerime ne olduğunu soruyordu. "Artık yoklar. Uzaklara gittiler..."
Reklam
" Çocukluğumda ve gençliğimde bildiğim o muhteşem dünya silindi gitti. Artık yok."
İnsanoğlu uygarlık yolundaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce, ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkûmdur.
Her şeyin bir sonu vardır. Sadece kozmik güç ve madde kalıcıdır; daima akış halindedir; sürekli etki eder, tepki verir ve ebedi tipleri gerçekliğe kavuşturur ...
Kulun kalbî doğru olmadıkça, imamı düzgün olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz. Komşusu kötülüklerinden emin olmayan kimse cennete giremez. ( Ahmed, Müsned, 3/198)
Reklam
Akıl eğer vehim ve hayal örtüsünden sıyrılırsa hata yapması düşünülemez. Varlıkları nasılsa öylece görür. Ama onun bu sıyrılışında büyük bir zorluk vardır. Bunlardan tam anlamıyla sıyrılması ölümden sonra gerçekleşir.
İçimde hiçbir arzu yoktu. Ne geçmişi, ne geleceği düşünmüyor, ancak yaşamakta olduğum anları biliyordum.
Bu akşam anladım ki, bir insan bir diğer insana bazen hayata bağlandığınından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım...
Reklam
Biz, en mükemmel ve en muktedir unsurlarımızdan istifade edemiyoruz. Çünkü islâhat adı altında durmadan memlekete sokulan kötü ve ahmakça yeniliklerden istifade imkânı olmadığı halde, en iyi adamlarımızı bunların tatbikine mecbur ederek gayret ve çalışmalarını heba etmekteyiz. Çünkü muctehidlerimiz, insanların kanun ve nizamlar için değil, kanun ve nizamların insanlar için meydana getirilmiş olduğunu hiçbir zaman anlayamamişlardır.
Ahlâklı ateist olabilir ama ahlâklı ateizm olamaz. Dindışı insanın ahlâklı olmasının kaynağı da dindir. Ancak geçmişteki eski bir dindir bu. Ve insanın ondan haberi bile yoktur. Bu din muhit, aile, edebiyat, film ve mimarinin içinden sayısız şekilde tesir icra etmeye ve işımaya devam etmektedir. Güneşin çoktan battığı yerde de gecenin bütün sıcaklığı yine güneştendir. Ocakta ateşin sönmüş olmasına rağmen oda sıcak olmaya devam eder. Kömürün "bodrumda güneş" olması gibi ahlâk da zeval bulmuş din, dine borçlu olduğumuz dünya vizyonundan ileri gelen bir davranış tarzıdır. Ancak ve ancak geçmiş asırların manevi mirasının tamamen imha veya bertaraf edilmesi suretiyle bir neslin ateist olarak eğitilmesi için psikolojik şartlar tahakkuk ettirilebilir. İnsanlık yirmi bin sene aralıksız dinin tesiri altında yaşamıştır ve dolayısıyla din; ahlâk, kanunlar, anlayış ve hatta lisan dâhil olmak üzere, hayatın bütün tezahürlerine girmiş bulunmakta dır. Bu itibarla burada şu soruyu sormak yerinde olur: Bütün bu geçmişe rağmen yeryüzünde bugünkü şartlar altında tamamen ateist bir nesil yetiştirmek mümkün müdür acaba ?
"Sevdiğiniz şeylerden infak etmeden iman etmiş olmazsınız." Yani imana gel ki iyi insan olasın denmiyor. Tam tersine, iyi insan ol ki iman etmiş olasın. Nasıl imana geleyim, imanımı nasıl kuvvetlendireyim sorusuna cevap şudur; İyilik yap, Allah'ı tefekkür ederek bulunmaktansa iyilik yapmakla bulmak daha kolaydır.l
Din, nasıl düşünmeli ve inanmaliyiz; ahlak ise neye meyletmeli, nasıl yaşamalı, nasıl hareket etmeliyiz sorusuna cevap teşkil etmektedir.
Düşünce Allah'ı inkar ediyor; insan ve hayat ise onun varlığını teyit ediyor.
Ahlâk ne fonksiyonel ne de rasyoneldir. Eğer hayatımı tehlikeye atmak suretiyle, komşumun çocuğunu kurtarmak üzere yanan eve girip kucağımda ölü bir çocukla dönsem, neticesiz kalan hareketimin kıymetsiz olduğu söyle nebilir mi? Faydasız bu fedakârlığa, neticesiz bu teşebbüse kıymet veren şey işte ahlaktır, tıpkı "harabeleri güzel kılan şey" in mimarı oluşu gibi. (A.Perret).
Reklam
Orada bekle pastane... Henüz gelmese de yar , umudum var ! #CHE
Kendi yüzümü gördüm senin yüzünde Kendi sesimi duydum senin dudağında Muhyiddin Arabi #che
Gönle düşen, dile düştüğünde bazen yere düşer. 'Sevdiğimi söylemez isem, sevmek derdi beni boğar.' diyen Yunus'a ne demeli o halde? Söylemek hep kelimelerle olmaz ya sevgili dost, hal de söyler. Gönülde olanı yere düşürme. Sessizce sev. Usulca. Kâinatı telaşa vermeden. Melekleri ürkütmeden sev.
Gerçekler yüzüne vurmadan hatayı anlamak mümkün değildir !
"Tek önemli vakit vardır; içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir, çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur, zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez; ve en önemli iş iyilik yapmaktır, çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur.”