Alex önceki kitapta, Tara cinayetini çözmüş, hayaletler yani Gri’lerle olan iletişimini daha da geliştirmiş, Darlington’un ise cehenneme açılan bir portal sebebiyle yok olduğunu ve bir iblise dönüştüğünü keşfetmişti.Ayrıca Çark Gezgini olduğunu ve bu yetisi sayesinde bütün dünyaların ona açık olduğunu da keşfetti.
Bu kitapta ise Alex ve Dawes, centilmen Darlington’ı cehennemden kurtarmak için Cadılar Bayramı’nda ritüel düzenlemeyi planlıyorlar.Ritüeli yapıyorlar da ancak başarısızlıkla sonuçlanıyor.Bir gün Kapkaraağaç’a yani Darlington’un evine gittiklerinde onu altın huzmeli bir çemberin içinde otururken buluyorlar.Cehennem ve gerçek dünya arasında sıkışmış vaziyette.Sonrasında aralarına Turner, Tripp ve Mercy’de katılıyor, böylece Darlington’u kurtarmak için cehenneme gitmeye hazırlanıyorlar.Ama tabi ki başları her zamanki gibi beladan kurtulmuyor.İblisler, vampirler, daha neler neler.
@ithakiyayınları kitabı bir türlü çıkaramadığı için dayanamayıp ingilizce okudum.Darlington ile Alex arasında çekim olup da hala bir şeyler olmaması beni delirtti.Ve bu kitap sürekli ritüeller ve cehenneme gidip gelmekle geçti yani mübarek sanki han kapısıymışçasına 2-3 kere git-gel yaptılar, çok kayda değer olaylar olmadı, birinci kitaptan biraz daha sönük buldum.Ama yine de üçüncü kitabı okurum çünkü hem yazarı seviyorum hem de Alex ve Darlington’ın başına daha neler gelecek merak ediyorum ve cidden aralarında bir şeyler olmalı artık.
Sudan Mürekkep ile. Şiirden anlayan insanlar olmalı etrafımızda, olmalı ki güzel tanışıklıklara vesile olsunlar. “Tamam,” dedim. “En kısa sürede inceleyeceğim.” Bir sayfa iki sayfa bakayım derken bir de baktım kaybolup gitmişim
