Limon Kokulu, Yağmurlu Kadınlar Vardır
Gerçekten bir şey oluyor burada. Gizemli bir şey.
Bir denizaltı kadar görkemli ve garip.
Gri bir günde camlardan yağmuru seyretmek.
Saydam yusufçuklar yavaşça uzaklaşıyor ve beni
sana getiriyorlar topaz tapınaklarda.
Sen bir güneş tanrısı gibi gülümsüyorsun.
Biliyor musun kaç yıl tek başınaydım
Baş döndüren bir yazar ve eseri. Okuduğum ilk Hermann Hesse kitabıydı. Okuduğum yorumlarda, kitabın zor okunduğu yönünde bir hava hissettim ve bunun için uzun süre kitaplığımda beklemek zorunda kaldı. Okuyunca, kitaba "zor okunan" yerine "ağır anlaşılan" demenin, kitabı okuyacak kişiyi bir nebze heveslendirebiliceği kanısına
Burada sokrates iki savunma yapmıştır. ilk savunmasından sonra mecliste kendisine karşı gelenlerin sayısı 80 artmış, yani 40 kişi ölüm cezasına hayır demekten vazgeçip evet demiş. sokrates'in döneminde kendisi gibi suçlar işleyen kişiler ya para cezası ya da sürgüne mahkum ediliyordu. dolayısıyla aslında ilk başta kimse bu cezanın idam olacağını düşünmüyordu. bir şekilde kurtulacaktı. fakat sokrates mahkemede öyle tavırlar takındı, öyle konuştu ki kendisine karşı gelenlerin sayısı arttı ve böyle bir sonuç doğdu. sokrates'in böyle yaparak ölümü bilerek seçtiğini söylemek mümkün. çünkü onun ölümünün, adalet sisteminin saçmalığına çok iyi bir örnek olacağını biliyordu, ve karşı geldiği devletten, devletin inançlarından en iyi intikamını bu şekilde alacaktı.
Sokrates, kendisinden yüzyıllar sonra gelen tasavvuf ehillerinin sahip olduğu gibi bir olduğu erdemi o zaman kazanmıştı. ölümden korkmuyordu. ölüm yokoluş ve bitiş değildi onun ruhu için.
Davada iddia edilen "gençlerin ahlakını bozuyor" dan kastın ne olduğu tam olarak anlaşılamamıştır. xenophon ve platon bu noktada farklı düşünür, sokrates kendi tanrılarını yaratıp (daemonia) o inanca mı çağırıyor yoksa gençleri devlete karşı gelmeye mi ikna ediyordu tam olarak emin olunamıyor kısaca. ama bunun da pek bir önemi yok. sokrates'in savunması'nda önemli olan felsefesinin özünü kavramak.
Ayrıca bordo siyah yayınlarından çıkan versiyonda bir çok kaynaktan derlenmiş 60 sayfalık önsöz&tahlil bulunuyor, okumanız salık verilir.
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,8bin okunma
Bir kara parçası sanır insan
Düştü mü başı derde
Kendini açık denizlerde.
Şimdi bir kıyı bile değil
Bir ufuk çizgisi bile değil
Yalnızca ölü
Sabaha doğru yağan karın altında
“Bırakılmışları söyle, o nerdeyse kıskandığın,
doymuşların çok daha ötesinde sevenleri. Başla,
hep yeniden başla hiç erişilmez övgüye;
düşün: Yiğit kendini saklar, yokoluş bile
varlık yoludur ona, en sonuncu doğuştur.”
İnsanoğlunun kendini mutsuzluktan daha fazla adadığı pek az şey vardır. Eğer kötücül bir tanrı salt acı çekelim diye bizi yeryüzüne yerleştirmiş olsaydı, görevimizi bu kadar büyük bir çoşkuyla yerine getirdiğimiz için kendimizi kutlayabilirdik. Umutsuz olmamız için pek çok neden var:Bedenlerimizin kırılganlığı,aşkın kaypaklığı,toplumsal yaşamın sahtelikleri,dostluklarda verilen ödünler,kişiyi yavaş yavaş öldüren alışkanlıklar. İnsanlara musallat olan bu belalar dikkate alındığında doğal olarak şunu varsayabiliriz: Bizler hiçbir şeye, kendi yokoluş anımıza baktığımız kadar kesin gözüyle bakmayacağız.
Muhkemler tek boyutlu âyetlerdir; açık, sabit manası olan sözlerdir. Müteşâbihler ise çok boyutlu âyetlerdir. Zihni değişik yollara sevkeden, birkaç mânâmn anlaşıldığı sözlerdir. En zengin ve en temel mânâlar, "müteşâbihât” içinde gizlidir. Her çağda ve her keşifle, bu âyetlerin sayısız bâtınlarından bir bâtın açılır; düşünce ve duyguların
DİKKAT BOL MİKTARDA KİŞİSEL GÖRÜŞ İÇERİR-HİÇBİR HEDEF VE KİTLEYİ ELE ALMAZ-ESER ROMAN/HİKAYE/NOVELLA TÜRÜNDE OLMADIĞINDAN SÜRPRİZBOZAN İÇERMEZ-AYRICA BU İNCELEME PSİKOLOJİ-SOSYOLOJİ OKUMALARI EKSENİNDE YAPILMAYA ÇALIŞILMIŞTIR
İncelemek nedir? Bir kitabı özetleyip,sonunda kitaba methiyeler dizmek mi? Eğer amaç buysa benimki bir inceleme değil bunu