Bazı kavramların kökenleri...
... bitkiler bir süre yaşadıktan sonra, sonbaharda ölmektedir. Ama bu ölüm (hayvanlarda göründüğünden farklı olarak) tümden yokoluş değildir. Tohumları yerin altına gömülmekte, orada bir süre farklı bir yaşam sürdükten sonra (ötedünya, cennet, cehennem, kavramlarına hazırlık) yeniden doğmaktadır ...
Sayfa 37
“Endülüs Saray Kütüphanesi”
Gezi notlarımdan:
Kitapların dünyasına bir yolculuk
🇪🇸📚
Öyle bir kütüphane düşünün ki, Avrupa’nın Orta Çağ karanlığına ışık olmuş. Çok çeşitli bilimsel ve kültürel birikimleri bir araya getirmiş. Bulunduğu bölgede benzersiz bir entelektüel yapının ortaya çıkmasını sağlamış. Sonra ne mi olmuş? Gelin hep birlikte ‘ENDÜLÜS KÜTÜPHANESİ’ olarak
İnsanların bütün delilikleri, gaddarlıkları bu ölüm korkusu , bu yokoluş yüzünden mi?
Sayfa 21 - YKY 13.BaskıKitabı okudu
HiÇTEN HiÇBİR ŞEY MEYDANA GELMEZ VE HiÇBİR ŞEY YOKLUĞA GiTMEZ
Tüm Antik dönem Yunan filozoflarında olduğu gibi Epikuros için de hiçten, hiçbir şeyin meydana gelmesi mümkün değildir.
Çünkü, böyle bir şey söz konusu olsaydı, bir şeyin var olması için kendisinden meydana geleceği bir şeye ihtiyacı olmaz, her şey her şeyden çıkardı.
Aynı durum yokluğa gidiş için de geçerli olup, hiçbir şey yok olamaz.
Çünkü eğer böyle bir şey mümkün olmuş olsaydı, kendisine ayrışacağı baş ka şeyler olmaksızın her şeyin basit olarak yok olması gerekirdi.
Bu iki durum da, akıl dışı, daha doğrusu deney dışı olduğuna göre var olan bir şey, her zaman var olan başka şeylerden meydana gelir ve yine var olan bir şey, her zaman başka şeylere dönüşür, ayrışır. Oluş ve yokoluş, bu birleşme ve ayrılmadan ibarettir.
Sayfa 87 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
783.jpg){kind=small}
#yusuf
Saatlerce hiç susmadan ağlamak gelir içimden.
Bazense saatlerce tek kelime etmeden susmak gelir.
Nasıl bir yokoluş içerisinde hapsolmuşum meğer,her bir yanım yoksulluk her bir yanım acı.
Kitlenmiş,yapayanlız ve parçalara ayrılmış beden hâlinde.
Kaynak= wattpad.com/story/340643578...
İnsanların bütün delilikleri, gaddarlıkları bu ölüm korkusu, bu yokoluş yüzünden mi?
Sayfa 21Kitabı okudu
"Herkesin kendi yıldızı var, herkesin kendi inancı. ben bir tek şeye inanıyorum; yokoluş'a."
Oluş,yokoluş içinde olmayan,bağımsız varlığa sahip tek varlık Tanrı
Aristoteles'in bilimleri teorik, pratik ve prodüktif olarak üç ana gruba ayırdığını, birinci gruba giren bilimleri ise genel olarak matematik, fizik ve metafizik veya teoloji olarak yine üç alt grupta topladığını biliyoruz.
Bu üç bilimin birbirinden ayrılması ilkesi ise basit olarak şuydu: Matematik hareketsiz, yani oluş ve yokoluş içinde olmayan, ancak "bağımsız bir varlığa", yani "tözsel bir varlığa da sahip olmayan" nesneleri inceler. Fizik, bağımsız bir varlığa sahip olan, yani tözler olan, ancak "hareketsiz olmayan", tersine "hareket" veya "oluş ve yokoluş" içinde bulunan varlıkları inceler. Metafiziğin veya teolojinin konusu ise hem tözler olan, yani "bağımsız bir varlığa sahip olan", hem de "hareket, yani oluş ve yokoluş içinde bulunmayan" varlıklar olacaktır.
Sayfa 130 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Ben ne okudum?
Ben ne okudum?
Sâdık Hidâyet'in hayat hikâyesini mi?
Böyle bir hayat, böyle bir delilik, böyle bir aşk, böyle bir kahpe, böyle bir insan var olmuş olabilir mi? Kendi gölgesinden korkar mı insan?
Ben ne okudum?
Bir kahpeye aşkından dolayı delirip kendi gölgesinden korkan ve etiyle kemiğiyle bu hayattan bezmiş bir adamın kağıda boşalmasını mı?
Bedenini zehirli bir sarmaşık gibi saran ve günden güne ruhunu söküp alan bir kadına kim aşık olabilir?
Sâdık Hidâyet mi? Kör Baykuş mu?
Okuduğumdan emin olduğum şey ise ;
Kendini tanımadan öleceğinden korkup tüm düşüncelerini, deliliklerini, yakarışlarını, acılarını bir yere kusan adamın hikâyesi... Evet bunu okudum ben.
Bir acı ve bir yokoluş hikayesi neden bana bu kadar zevk verdi?
Biraz zihnimi zorlayarak buldum cevabı galiba; Çünkü zaten bir ölüydü neden direniyordu ki yaşamaya? Onun hayatında yaşamaya değer hiçbir şey yoktu en büyük kurtuluşu yok olmaktı...
Neyse 
Sadık Hidayet'in de dediği gibi;
"Dünyada susmaktan daha iyi bir şey yoktur."
Kısa ama bir o kadarda vurucu bir roman.
Bakalım ne kadar sürede zihnimde raks edecek bu bahtsız ve çarpıcı hayat...
Not: "Kahpe" kelimesi romanda geçtiği için ben de bunu kullandım
Yepyeni bir gelecek haritası çizeceksin şimdi: bugüne dek yaşadıklarının ötesine geçen; ötelerde bir yerlerde yeni yerlere götüren yeni yollar belirleyen bir harita:Kendine doğru artık yokoluş olarak dokunmayan; varoluş yerlerini de yeniden belirleyen bir harita...
Sayfa 36 - Metis YayınlarıKitabı okudu
