Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanlık hali, yanlış bir yola saparsın. GiriImez yere girmedikçe sıkıntı olmaz. Girilmez demek dönüşü olmayan yol demektir. Kabir gibi..."
Sayfa 202 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ursula K. Le Guin’den, Bir Diploma Töreni için Kinayeli bir Konuşma
Ursula K. Le Guin
Ursula K. Le Guin
’in 1983’te Kaliforniya Mills College’da yaptığı mezuniyet töreni konuşması: Mills Koleji ‘83 mezunlarına bana ender elde edilen bu şansı tanıdığı için teşekkür ederim: bir topluluk önünde kadınların diliyle konuşma şansı. Mezun olanlar arasında erkeklerin de olduğunu biliyorum ve onları dışlama gibi bir niyetim katiyen yok. Bir
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Fatih Duman | Meczup Sizlere içinizi ısıtacak, okurken kendinize pay çıkarabileceğiniz güzel bir kitap önerisi ile geldim. “Meczupla deli aynı değil. Hoş ikisi de aklını yitirmiştir denir ama aklını terk edenlere deli denir de gönlünü bulanlara meczup. Aşıklara deli diyenin aklı yoktur.” Ahmet fotoğraf çekimleri yapar. Bir gün yine fotoğraf
Meczup
MeczupFatih Duman · Nesil Yayınları · 202470 okunma
"Hanımım" dedi sessizce. "Gördüklerimi bir bilseniz... Ah bir görseydiniz! Sizinle kırk yıl ticaret yapsaydık, Onun yüzünden elde ettiğimiz şu kazançtan daha fazla bir kazanç sağlayamazdık!" Hatice'nin duymak istediği kâr ve kazanç değildi. Sözü asıl mecrasına çekti: "Tepenizde duran bulutu gördüm. Sedef renkli
BEKLENTİSİZ OLMA YALNIZLIĞI İçinden çıktığım, içimden çıkan ve içimi yakanların ürettiği bir duygu Yalnızlık Fazlasıyım artık bu şeytani dünyanın Yerlerini dar ediyorum zalimlere Bu merhametsiz yeri terk edene kadar Yalnız, düşünceli, yavaş ve daha ölçülü olacağım Onların karşısına daha büyük bir ağırlık ve insanlık adaleti koymak adına
136 syf.
·
Puan vermedi
Liyakat , demokrasi tanrı
Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenirmiş sözünün vücut bulmuş hali kitap , öğrenenin karakteri çok detaylı bir detaylı edbeystsever tarafından incelenmeli günümüz çocuklarına öğretilmeli , 22 yıldır iktardab korka korka günümüzde ülkemizin geldiği durum ortada sesimizi çıkarmaya çıkarmaya veya korka korka bütün bir toplumun çürümüşlüğün şahit olduk hep beraber dilerim yeni gelen genç kuşaklar bizlerin yaşadığını yaşamaz aklı hür fikri hür vicdanı hür nesiller yetişir
Tanrısız Gençlik
Tanrısız Gençlik
Ödön Von Horvath
Ödön Von Horvath
Tanrısız Gençlik
Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · İş Bankası Kültür Yayınları · 20213,134 okunma
Reklam
Histeriklerin en belirgin özelliği sürekli ilgi yaratma çabasında olmalarıdır. Nesnelere bağımlı olma hali nedeniyle daima ilgi odağında kalma uğruna kendilerini deforme ederler, bu da kişinin diğer insanların kolayca etkisine girmesine yol açar ve telkine açık bir hale getirir.
Sayfa 47
Olguyu ve durumu anlayamadan, ötekiyle ve ilişkiyle ilgili görüş netliği sağlanmadan, konserve stratejilerle kendini korumaya odaklanan birey, bir süre sonra sadece hayatındaki narsistin değil başkalarının her tutum ve davranışını da tehdit olarak algılamaya, insanları etiketlemeye ve itmeye başlıyor. Bu durumda kendisi de çevresindekilere yabancılaşıyor, temel güven duygusu azalıyor, aşırı hassasiyet gelişebiliyor. “Bu da mı narsist yoksa! / O bunu yaptı, ne yapacaktık? / Öteki şunu yaptı ne diyecektik?” gibi kaygılarla obsesif bir “semptom yakalama - taktik kovalama” döngüsüne girebiliyor. Alarma geçmiş sinir sisteminin yol açtığı aşırı hassasiyet hali bireyin diğer etkileşimlerine ve hayatının diğer alanlarına yayılabiliyor.
Çocukluğumda tuhaf, çılgın bir neşemde vardı. Hayattan, başlayan ve biten günden tekrar başlayacak olmasından duydum derin bir memnuniyet vardı. Bir günün içinde rahat hareket ederdim. Bir gün benim içimde kendiliğinden kıpır derdi. Dün ve ben beraber yol alır ya da öylece dururduk. Ben günümden ayrı bir varlık değildim, sabahı da, öğle sıcağında, uzun öğleden sonraları da duyar günün bazen uzunluktan sıkılıp geliştiğini ve akşama kavuşmayı arzuladığını söz verdim. Akşam nihayet yaklaşıp gün kararınca fıskiyeler, hortumlar, akşam sefaları ve cırcır böcekleri oh deyince, incir ağaçlarından gelen incir sütü kokusu ve yaprakların arkasından ele yapışan zamk, yerlerde ezilmiş incirlerden yükselen şekerli bir eyvah kokusu ve duvardaki yemyeşil yosunun kendini halı sanmasına kadar uzanırdı. Günün daha sabahtan, hatta uyanmaya yakın bir ağrı olmasına daha vardı. O vakit ağrı ile yeri belirsiz ya da tüm vücuda yayılmış bir ağrı ile uyanılır, gün öyle biterdi. Belki de bitmez de öndeki zamana uzanır, önüne gelen her şeye sarılırdı. Ama çocukken şimdi bana tuhaf gelen bir dostluğu vardı, diyebilirim ki her şeyin. Her şeyle birden nasıl böyle bozuşuldu, ne tuhaf.
Sayfa 54
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.