Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: Değmez... Her zaman ve her yerde aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: "Yaşamak, uzun süre hasta olmak demek: Kurtarıcı Asklepios'a bir horoz borçluyum." Sokrates bile bıkmıştı.
Neyi kanıtlar bu? Neye işaret eder bu? Eskiden denilmişti ki, (ah, dediler bunu, hem de yeterince yüksek sesle ve bizim kötümserlerimizden önce!): "Burada her halükârda bir hakikat payı bulunmalı! Consensus sapientum, hakikati kanıtlar."
— Bugün de hâlâ böyle mi konuşacağız? hakkımız var mı buna? Burada her halükârda bir hastalık payı bulunmalı!"
Biz de yanıt veriyoruz: bu tüm zamanların bilgeleri, onları önce bir yakından görmeli! Belki hepsi de ayaklarının üstünde sağlam duramıyorlardı artık? Geç? Sallantılı? Dekadanlar? Yoksa bir karga gibi mi görünür bilgelik yeryüzünde, en ufak bir leş kokusuyla heyecanlanan?