Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: d e ğ m e z . . . Her zaman ve her yer de aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: “ yaşamak — uzun süre hasta olmak demek: kurtarıcı Asklepios’a bir horoz borçluyum.” Sokrates bile bıkmıştı. — Neyi k a n ı t l a r bu? Neye i ş a r e t e d e r bu? — Eskiden denilmişti ki, (— ah, dediler bunu, hem de yeterince yüksek sesle ve bizim kö tümserlerimizden önce!): “Burada her halükârda bir hakikat payı bulunmalı! Consensus sapientum,* hakikati kanıtlar.” — Bugün de hâlâ böyle mi konuşacağız? h a k k ı m ı z var mı buna? Burada her halükârda bir h a s t a l ı k payı bu lunmalı” — b i z de yanıt veriyoruz: bu tüm zamanların bilgeleri, onları önce bir yakından görmeli! Belki hepsi de ayaklarının üstünde sağlam duramıyorlardı artık? geç? sal lantılı? dekadanlar? Yoksa bir karga gibi mi görünür bilge lik yeryüzünde, en ufak bir leş kokusuyla heyecanlanan?... *Bilgelerin görüş birliği
Sayfa 11
Reklam
İçinizdeki aydınlığı arttırdıkça çöken karanlık yarılıp yok olacak
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
bir korku, fobi, panik atak ya da takıntılı düşünceyle boğuşuyorsanız, içsel yaşamınızın hapishanesinde tutsak olmanın nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur. kendi içinizde geçirdiğiniz zorlu zaman (sürekli endişelenmek, baskın duygular, sinir bozucu hisler) duruşma ya da mahkumiyet olmadan verilmiş bir müebbet hapis cezası gibidir. korku ve endişeler, gününüzü ve yaşamınızı sınırlandırarak dünyanızı küçültür ve canlılığı yok eder. bu şekilde yaşamak çok yorucu olabilir. bir yol bulmak, düşündüğünüzden daha kolaydır. sadece başka türlü bir müebbet hapis cezanızı çekmelisiniz; en kötü korkularınızın yarattığı cümleyle... bu cümle muhtemelen çocukluğunuzdan beri sizleydi. bu cümle, yüksek sesle de söylense sessizce de ifade edilse umutsuzluğunuzu derinleştirir ancak diğer yandan sizi hapishane kapısından çıkarıp yeni bir anlayış ve çözüm dünyasına da götürebilir. işte bu cümleye, çekirdek cümle denir. çekirdek cümle haritanız, gömülü hazinenizin yerini bulmak için bir araçsa çekirdek cümleniz de oraya vardığınızda bulduğunuz elmastır.
Sayfa 135Kitabı okudu
15 yaşında yanılmak normaldir.
Yetişkinler gibi havadan sudan konuştuk ama birdenbire şaşkınlık ve sevinçle anladım ki kalbimdeki boşluğun ve keyifsiz geçen günlerimin tek bir nedeni varmış: Andrée'nin yokluğu. Onsuz yaşamak, yaşamak değildi artık. Matmazel Villeneuve yüksek sırtlı sandalyesine oturduğunda bir kez daha düşündüm: "Andrée olmadan yaşayamam artık." Sevincim eleme dönüştü: "Peki ama," dedim kendi kendime, "o ölürse ben ne yaparım?" Sıramda oturuyor olurdum, müdire hanım sınıfa girer ve ciddi bir sesle: "Dua edelim çocuklarım, Tanrı dün gece küçük arkadaşınız Andrée Gallard'ı yanına aldı," derdi. "Pekâlâ! Çok, basit," diye karar verdim, "oturduğum sıradan kendimi yere bırakır, ben de ölürüm." Ölüm düşüncesi beni korkutmuyordu zira cennetin kapısında hemen buluşacaktık.
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Reklam
"Saadet bu ömrün neresinde?"
BİR ADA ARIYORUM Bir ada anıyorum. Gürültüden uzak. Sisten ve pislikten uzak. Bir ada ki, kıyılarını berrak deniz okşasın, yumuşak yumuşak. Tuzlu deniz koksun suları. Hani çocukluğumuzdaki gibi. Hani insanlar onu lağım kokutmadan önceki. Korkusuzca gireyim sularına. Kulaçlayayım doya doya engine doğru. Arınsın, dinlensin, “yaylasını alsın”
1 düşünce biçiminiz objektif gerçeklere dayanmalıdır 2 değerlendirme ve yaklaşım biçimini size ve problemi çözmeye yardımcı olmalıdır 3 yaklaşım biçiminiz diğer insanlarla Çatışma ve sürtüşmelerini azaltmalıdır 4 değerlendirme biçiminiz kısa ve uzun dönemli amaçlarınıza katkıda bulunmalıdır 5 yorum biçiminizin size duygusal bir çatışma ve
gözleri aşkın ve ayrılığın anayurduydu. buğusunu güzel sözlerin emdiği uzun bir günbatımıydı ağzı. bu yüzden bir sızıydı herkesin içinde. başını kaldıran da eğen de aynı umutsuz uzaklıkla dururdu. gülüşü, dağılmış orduları önce toparlar, sonra yeni bir yenilgiye sürerdi. ben, kalbim ağzıma kadar büyümüş, köküne su yürüyen ağaç yaprakları gibi
Sayfa 100 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 19. Basım
“Yüksek sesle derdin; yaşamak, alçak bir sesle de: ölmek Ve hep söylerdin yeniden: var olmak.” Rilke
Sayfa 21 - Türkiye Felsefe Kurumu
Reklam
Dişi. Bu etiket benim için ne yapıp ne yapamayacağımı dikte etmekten başka hiçbir şey yapmamıştı: İzinsiz bir yere gitmek yok. Açık giyinmek yok. Çok yüksek sesle veya kaba konuşmak ya da eğer erkekler konuşuyorsa herhangi bir şekilde konuşmak yok. Hayatımı göze ne kadar hitap ettiğimin sürekli olarak farkında olmadan yaşamak yok. Bir koca için ardı ardına erkek evlat doğurmak ya da bir oğlana zafere ulaşma gücü vermek için bir Krizalit'te can vermekten başka bir gelecek yok. Sanki tüm varlığım sımsıkı saran bir kozanın içindeydim.
Korkuyu ifade etmek iyileşmenin bir parçası.
"Bir korku, fobi, panik atak ya da takıntılı düşünceyle boğuşuyorsanız, içsel yaşamınızın hapishanesinde tutsak olmanın nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur. Kendi içinize girdiğiniz zorlu zaman (sürekli endişelenmek, baskın duygular, sinir bozucu hisler) duruşmaya da mahkûmiyet olmadan verilmiş bir müebbet hapis cezası gibidir. Korku ve endişeler, gününüzü ve yaşamınızı sınırlandırarak dünyanızı küçültür ve canlılığını yok eder. Bu şekilde yaşamak çok yorucu olabilir. Bir yol bulmak düşündüğünüzden daha kolaydır. Sadece başka türlü bir müebbet hapis de cezanızı çekmelisiniz; en kötü korkularınızın yarattığı cümle ile... Bu cümle muhtemelen çocukluğunuzdan beri sizdeydi. Bu cümle yüksek sesle de söylense, sessizce de ifade edilse umutsuzluğunuzu derinleştirir ancak diğer yandan sizi hapishane kapısından çıkarıp yeni bir anlayış ve çözüm dünyasına da götürebilir."
Sayfa 135 - SOLA UNITAS YAYINLARI
Köylük yerde yaşamak, hayatta kalabilmektir. Hayatta kalmanın da mutlulukla mutsuzlukla bir ilgisi yoktur. Dertli ya da dertsiz insanlar vardır yalnızca. Ve dert elle tutulur, gözle görülür bir şeydir: öyle uzun boylu tanımlamalara, açıklamaları gerek yoktur. Elle tutulur gözle görülür ayrıntılarla dile getirilir elbette; ayrıntılar yetmeyince yüksek sesle haykırılır. Hepsi bu kadar işte...
Sayfa 58 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Cesurca ölmek yerli için bir ideal, bir görevdi. İşte, bunu kanıtlayan görkemli ve yürekler acısı bir anlatı: "Siyu kabilesinden üç yerli atlarına binip yerleşim bölgesinin yanındaki otlakta bulunan yüksekçe bir tepeye doğru sıra hâlinde ilerlemektedir. Ölüme mahkûm edilmişlerdir ve infaz saati yaklaşmaktadır. Birkaç ay önce isyan bayrağını
En güçlü olumlamalar, aynanın karşısındayken yüksek sesle söylediklerinizdir. Ayna, kendiniz hakkında sahip olduğunuz hisleri size geri yansıtır. Nerede direndiğinizi ve nerede açık ve akıcı olduğunuzu hemen fark etmenizi sağlar. Neşeli ve tatmin edici bir hayat yaşamak istiyorsanız hangi düşünceleri değiştirmeniz gerektiğini açıkça gösterir.
339 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.