Kırık bir hayalde yaşayabilmek seninle
Gökkuşağına dokunabilmek gözlerine dalarken
Hislerimde,bütün geleceği karmaşığa verirken
Gözlerinde, gözlerinde,
Yüreğime haykırmayı öğrendim sana sarılırken
Seni her şeyi bile bile severken
Kokunu,kokunu çekerken içime hayat gibi
Sevgini büyütürken yüreğimde dağ gibi
Gözyaşlarını görmek yakıyor.
İçime
Yaralı bir hayvan gibi saklanmak için kendime kuytular arayıp dururken acı gerçeği kabullenmek zorunda kaldım: Kayboldum.
Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş insana sezdirmeden gerçekleşiyor. Ancak son evrede kendini belli eden sinsi hastalıklar gibi iş işten geçtiği vakit anlıyorsun
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.