Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Kalender’de Bir Gece - Μια νυξ στο Καλεντέρι[*]
Sıcak dalgasının evde durmayı olanaksızlaştırdığı kavurucu ağustos gecelerinden birinde, temiz hava almak ve açık bulursam Andoni'nin kahvesinde bir kahve içmek için Kalender'e gitmeye karar verdim. Kalender, Boğaziçi'nin en güzel iki köyü olan -nedendir bilmem, çok beğenilen Büyükdere ya da bizim bildiğimiz adıyla Vathyrriaks bana
Reklam
13 Kasım 1973: Atsız Toptaşı Cezaevi'nde Dört aylık rapor Adli Tıp'ta Kasım ayına kadar bekledikten sonra kabul edilmemiş; reviri olan bir cezaevinde cezanın çekilebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine Atsız, "13 Kasım 1973 Salı günü davet edildiği Bostancı Karakolu'ndan İstanbul İnfaz Savcılığına sevk edilmiş ve orada resmî
Kraliçesi olmayan bir kovanda hayat artık bitmiştir ama üstünkörü bakıldığında o da diğer kovanlar gibi canlı görünür. Arılar, öyle güneşinin sıcak ışığı altında, kraliçesi olmayan kovanın etrafında, diğer canlı kovanların etrafında döndükleri gibi güle oynaya dönerler; bal kokusu yine uzaklara kadar yayılır, arılar yine içeri, dışarı uçarlar.
Sayfa 394Kitabı okudu
Bostancı'daki Ev Hasan Oraltay da Bostancı'dan Daire Alıyor Atsız, Ali Bek Hakimle Daireyi Geziyor 1971 yılında Atsız bir de yeni yapılmakta olan ev işiyle uğraşmaktadır. Nejdet Sançar'ın Bostancı'da bir arsası vardır ve arsa üzerine dört katlı bir apartman yapılmaktadır. Apartman bitince Sançar ve Atsız orada
Lütfen Okumadan beğenmeyelim
Bunu hiç düşündünüz mü? yüz yıl sonra diyelim ki 2124 yılında hepimiz ailemiz ve arkadaşlarımız olmadan gömüleceğiz. Emek vererek inşa ettiğimiz evlerde yabancılar yaşayacak ve bugün sahip olduğumuz herşeye başkası sahip olacak. Sahip olduğumuz çoğu şey yok olacak, atılacak veya yok edilecek üzerine servet harcadığımız arabalarda muhtemelen hurdaya çıkacak. Torunlarımız kim olduğumuzu bile zor hatırlayacak bizi anımsamayacaklar yani kaçımız dedemizin babasını tanıyor? öldükten sonra bir kaç yıl daha anılacağız ve sonra birinin duvarında bir portre olacağız bir kaç on yıl sonra tarihimiz , fotoğraflarımız ve yaptıklarımız tarihin unutkanlığına karışacak hatta anılarımız bile silinecek. Birgün bu soruları analiz etmek için duraksasaydık belkide zihnimizi günlük olarak meşgul eden şeylerin %95'i için endişelenmenin ne kadar anlamsız olduğunu anlardık . Şu sözü hatırlayın Eğer 5 yıl sonra önemli olmayacaksa üzülmek için 5 dakikadan fazla Zaman harcamayın.
Reklam
Ölüme karşı her zaman tiksintiyle karışık bir korku duydum. Onunla böylesine çok uğraşmam belki de bundan ötürü. Yaşam, bir kış gecesinin ayazına karışan bir soluk gibi çekiyor şimdi beni. O solukla, sönmeye yüz tutmuş bütün ateşleri üflemem gerek. Kentlerin ve anıların ömrü, hazan bir insanın ömründen çok daha kısa. Belleğin durmaksızın ıslak -ve üstelik kirli- bir bezle silindiği bu kargaşadan geride ne kalacak? Bu bir nostalji bile değil artık, çünkü yaşanmış bir şey üzerine kurulmuyor. İnsanın içindeki kimi eğilimleri değiştirmeden, yaşamı değiştirmeye kalmak - saçmalık burada. O zaman gerçek anlamda bir değişimi yaşamak değil, yalnızca bir nesnenin yerini başka bir nesneyle, duyguyla, düşünceyle değiş tokuş etmek durumunda kaldık. Her şeyin çoraklaştığı bu gibi yerlerde, kendi bedenimizde kimi kurtarılmış bölgeler bulmamız kaçınılmazdı aslında. Yağmur bir şeyleri silebildiği gibi, besleyebilir de. Anımsamak istiyorum şimdi, yalnızca anımsamak. Aklım tekmelenmiş bir sokak köpeği gibi uzun uzun uluyor. Bunun için ölümden böylesine çok söz etmek durumunda kalıyorum ve öylesine yaşamla doluyum ki, bir tek anının, bir tek yüzün, gülüşün bile ölmesini aklım almıyor. Yaşamım ölümün elinden kurtarılacak şeylerin bir toplamına dönüştü.
Yunus Peygamber
Azabı gördükten sonra iman edip de imanlarının faydasını gören hiçbir memleket halkı olmamıştır. Ancak Yûnus’un kavmi hâriç. Onlar iman edince, biz de dünya hayatındaki o alçaltıcı azâbı kendilerinden kaldırdık ve onları belli bir süreye kadar dünya nimetlerden faydalandırdık. Yunus / 98. Ayet Balık Sahibi’ni de hatırla. Hani o kavmine kızarak
Salavat...
Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Üzerime salât getiren kulun ağzından, salavat süratle çıkar... Uğramadık kara, deniz, doğu ve batı yerleri bırakmaz... Ve şöyle der: 'Ben yaratılmışların en hayırlısı, seçkin kul Muhammed'e, falan oğlu falanın okuduğu salât ve selâmım...' Bunun üzerine (canlı-cansız, karada-denizde) her şey onun üzerine salât ve selâm eder... Bu salât ve selâmdan yetmiş bin kanadı, kanatlarının her birinde yetmiş bin tüy, her tüyde yetmiş bin yüz (sûret), her yüzde yetmiş bin ağız, her ağızda yetmiş bin dil, her dil ile her biri yetmiş bin ayrı lisanda konuşan bir kuş yaratılır... Bunlar Allah Teâlâ'yı tesbih ederler... Allah, bütün bu okunan tesbihatın sevabını, salavat-ı şerife okuyan o kulun sevap hanesine yazar..."
°•○● Ben ölüme ve komedyaya aynı yüz ifadesiyle bakacağım
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ordinaryüsün Fahiş Yanlışları: Yeni Anayasa gereği milletvekili ve senato seçimlerinden sonra TBMM ve Cumhuriyet Senatosu tarafından yeni cumhurbaşkanı da seçilecekti. Adalet Partisi Samsun senatör adayı Ali Fuat Başgil'in cumhurbaşkanlığına aday gösterileceği seçimlerden önce açıklanmıştı. Anayasa hukukçusu olan Ord. Prof. Dr. Ali Fuat
Ermeniler, Rumlar açıktan açığa Türk namını, Türk namusunu çiğniyorlar. Padişah hala da Ermenilere sığınıyor, onlardan yardım istiyor. "Aziz ve muhterem" olan Ermeni dostlarını her gün sarayında saygıyla kabul ederek, devlet işlerini ellerine emanet ediyor. Düşmanlar sultan saraylarını müsadere ederek, eşyalarını sokaklara atıyor,
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Bir gün Don Kişot, hüzünlü kişiliğin bu ünlü şövalyesi, dünyanın gelmiş geçmiş şövalyelerinin en saf, en yüce gönüllü, en kalbi temiz olanı Don Kişot, sadık seyisi Sancho'yla serüven peşinde yolculuklara çıkarken birdenbire onu uzun süre düşündüren kuşku ve şaşkınlığın içine gömülüyor. Olay şu: Yaşamöykülerini şövalye romanları adı verilen ve
Sayfa 950 - 951, 952, 953, 954, 955 Yapı Kredi Yayınları
Kente girmeden çok önce, birbiri içinden doğmuş bir kolu doğan güneşe, bir kolu batan güneşe değen görkemli bir dağ sırası karşılamışsa sizi, Antalya’dasınız. Özel birisi olmanız gerekmiyor bu büyük tören için. Dağdır. Özgürdür. Büyüktür. Güneş gibi, yağmur gibi aynı eşitlikte davranır eşiğine gelen herkese. Yasemin kokularıyla genişlemiş
Sayfa 203 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 12. Baskı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.