Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bayrak Edebiyatı Üzerine ;(!)
Bayrak dokunulmazının, hangi yolsuzlukları, hangi şiddeti, hangi suçları nasıl bir başka dokunulmaza çevirdiğini; ülkenin borç batağının, açık pazara çevrilmesinin, eğitim ve sağlıkta­ ki düzeyinin, hukuk boşluklarının, hak ihlallerinin, bayrakla nasıl sarılıp sarmalanarak sorgulanamaz hale getirildiğini bi­liyorum. Tarihinde on altı bayrak olan
idam sehpasının ilk basamağında ölüm tüm yaşam boyunca taşıdığınız maskeyi söküp atar ve gerçek yüzünüz ortaya çıkar.
Reklam
Dışarıdaki olay ile algılanan şeyi farklı olabilir . Farkında olmadığımız zeminin tutsağıyız . Kültür robotu olmaktan insanı kurtaran tek şey kültüründen gelen zeminlerin farkına varabilmesidir. . Savaşçı adlı kitabında sözünü ettiğim gözlemleyen bilinç üst düzeyde yeni bir zemindir . Zeminlere benzemeyen kişiler birbirlerini tam olarak anlama
DİKEN DALGALARLA BİR YAŞAM
Dünyaya geldiğinizde attığınız çığlık. Sarsak ve kararsız ilk adımlarınız. İlkokuldayken sınıf arkadaşınızın çılgınca savurduğu kol sallanan dişinizi nakavt ettiğinde yaşadığınız acı. Uzaktaki şu ağaç kümelerini tanıyıp da nemli, sisli tepelerden geçerek arabanın davetkâr sıcaklığına giden yolu artık bulabileceğinizi bilmenin verdiği iç rahatlığı. Birine çıkma teklif etme cesaretini toplayıp her şeyi alelacele ve pat diye söylemeniz. Utançtan kızaran yüzünüz. "Evet!" yanıtının sessiz mutluluğu. Mor kanepe ile misket limonu yeşili perdeler arasındaki renk uyumsuzluğu hakkında bir şeyler yapmaya karar vermeniz. Annenizin ekmeğinin, babanızın kızarmış tavuğunun kokusunu anımsamanız. Bebeğinizi beşiğine yatırışınız. Bu cümleyi okumanız. Ve bunu da. Hepsi diken dalga işte.
Ölüm tüm yaşam boyunca taşıdığınız maskeyi söküp atar ve gerçek yüzünüz ortaya çıkar.
"Sadece o anda karakter incelemeleri yapılabileceğini hesaba katmazsak," dedi kont; "idam sehpasının ilk basamağında ölüm tüm yaşam boyunca taşıdığınız maskeyi söküp atar ve gerçek yüzünüz ortaya çıkar. Andrea'nın yüzünü seyretmenin hoş olmadığını kabul etmek gerekir... İğrenç alçak!.."
Reklam
'Yaşama Başlarken; Bir Su Damlacığının Hikâyesi' İlk yarışımız… Küçük bir su damlacığıyım ben. Kimsenin önemsemediği, haberdar dahi olmadığı. Oysa ne potansiyeller barındırıyorum içimde. Hele bir kazansam şu yarışı işte o zaman herkes görecek benim kim olduğumu. Sabırsızlanıyorum. Sanki on beş milyar yıldır bu anı
Güler yüzlü adam ya da güler yüzlü kadın denir. Bu o kadın ya da erkeğin sürekli olarak güldüğü anlamına gelmez. Bu deyim, o kişinin yumuşak, hoşgörülü, iyi niyetli olduğunu anlatan bir iltifattır. Bir de suratsız adam ya da suratsız kadın denir. Çatık kaşlı, dünyaya öfkeyle bakan, sert bir surat anlatımına sahip bir kimse, hayatı hem kendine hem de karşısındakilere zorlaştırır. Bu ne yazık ki bizim toplumsal bir sorunumuzdur. Bizde gülümseme genellikle laubalilik, ciddiyetten uzak olma anlamına gelir. Bir de buna geleneklerden gelen, kuşaktan kuşağa miras kalan, "erkek millet" ya da "asker millet" anlayışının getirdiği çatık kaşlı bir surat anlatımı eklenince, iletişimdeki sorunlar daha da büyür. Üzüntünüz, sıkıntınız, derdiniz olabilir, ama unutmayın ki yaşam aktörü yaşam sahnesinde doğru iletişim kurmak zorundadır. Karşınızdakine çatık kaş ve suratsız bir ifadeyle bakıp onunla aynı ifadeyle konuştuğunuzda derdiniz, sorunlarınız azalmıyor ki...Yüzünüz gülsün. Güler yüz ve tatlı sözün açamayacağı kapı yoktur denir. Çok doğru. Kapıların açılması iletişimdeki başarının ön koşuludur. Hem karşınızdakinin kapısını hem de kendi kapınızı açın. Hiçbir şey kaybetmeyecek, tam tersine pek çok şey kazanacaksınız.
Sayfa 53 - Remzi KitabeviKitabı okudu
“...idam sehpasının ilk basamağında ölüm tüm yaşam boyunca taşıdığınız maskeyi söküp atar ve gerçek yüzünüz ortaya çıkar."
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.