Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şerde bir hayır vardır buyurulmuştur. İnşallah Rab Taalâ o zahmetin noktasını kaldırıp rahmet eyler. (Osmanlı harflerine göre zahmet ile rahmet arasında bir nokta farkı vardır ve zahmet'in ze'si üzerindeki nokta kaldırılınca rahmet okunur).
Doğruydu; zorluklarla beraber bir kolaylık da vardı ve zahmet ile rahmet arasındaki fark, yalnızca bir noktadan ibaretti.
Reklam
Şimdi size hakîkî bir müslimânın nasıl hareket etmesi îcâb etdiğini göstermek için, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” bir mektûbunu aynen aşağıda nakl ediyoruz: Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” bütün müslimânlara hitâben yazdırdığı mektûb şöyledir: [Aslı Feridun beğin (Mecmû’a-i Münşeât-üs-selâtîn) kitâbı, birinci
Sayfa 393 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Evlat penceresinden anne ve baba ile olan münasebet, onlara karşı gösterilmesi gereken tavır şöyle olmadır: 1. Nikmet (bela) değil, nimet bil! 2. Zahmet değil, rahmet bil! 3. Zarar değil, hazine bil!
kimine göre rahmet, kimine göre zahmet .. Doğru taraftan bak..
Yağmurun kimine göre 'rahmet , kimine göre zahmet” olmasının nedeni budur. Nitekim yağmur aynı yağmur olmasına karşın biri dışarı bakar ve “off şimdi trafik sıkışacak, çocuklar okula giderken ıslanacak, her yer çamur olacak, nereden çıktı şimdi bu” der. Bir diğeri içinse aynı manzara “çok şükür 'rahmet' yağıyor, barajlar doluyor, toprak bereketleniyor, çocuklar okuldan gelsin de bahçeye inip ıslanalım, su birikintilerinde yaprak yüzdürelim” olarak yorumlanabilir. Hayattaki her olay böyledir. En uç noktada ölüm bile, kimini darmadağın ederken, bir diğeri için “şehadet makamına kavuştu” cümlesiyle algılanıp şükür sebebi bile olabilir.
Sayfa 23 - Hayy KitapKitabı okudu
Zaman hem dost, hem düşmandı.Hem mazlum, hem zalim.Aktıkça köpüren bir nehir, durdukça kuduran bir şehir...Özlem ve sevdanın tuzağı.İyi ile kötünün, iyilik ile kötülüğün yolunu ayıran bir despot.Bazen rahmette zahmet, bazen zahmette rahmet...Hayırda şer, şerde hayır...Bütün bunlar zamanın kalple alâkalı olduğunu da gösteriyordu; mutluluk ile çoğalıyor, keder ile yitip gidiyordu.Bir çizgiydi sanki, sonu yok bir çizgi, başı olmadığı gibi.Ne bir tezgâhta dokunuyor, ne bir rengi var.Allah, insanlara birer parçasını böluştürüvermiş.Kalbin atışıyla birlikte başlayıp kalbin susmasıyla sona eren bir vehim.Ama aynı zamanda Eflatun'un mağarasındaki gölgeye kimliğini veren cevher...
Reklam
Niyet
Sadece niyet et ve yoluna devam et .Kader niyete aşıktır,çektiğin zahmet bir gün rahmet olur
Sayfa 251Kitabı okudu
İnsanın canını sıkan, kızdıran, öfkesini ayağa kaldıran şeyler olaylar ya da kişiler değil, o olaya ya da kişiye dair zihnimizde oluşturduğumuz kodlamalardır. Yani bakış açımızdır. Yağmurun kimine göre 'rahmet', kimine göre 'zahmet' olmasının nedeni budur. Nitekim yağmur aynı yağmur olmasına karşın biri dışarı bakar ve "off şimdi trafik sıkışacak. çocuklar okula giderken ıslanacak, her yer çamur olacak, nereden çıktı şimdi bu" der. Bir diğeri içinse aynı manzara "çok şükür 'rahmet' yağıyor, barajlar doluyor, toprak bereketleniyor, çocuklar okuldan gelsin de bahçeye inip ıslanalım, su birikintilerinde yaprak yüzdürelim" olarak yorumlanabilir. Hayattaki her olay böyledir. En uç noktada ölüm' bile, kimini darmadağın ederken, bir diğeri için "şehadet makamına kavuştu cümlesiyle algılanıp şükür sebebi bile olabilir. Konu çocuklarımız olunca da durum aynıdır. Canımızı sıkan, bizi kızdıran, öfke girdaplarına sokan şey çocuğumuz değil, onun davranışlarına dair zihnimizde oluşturduğumuz bakış açısıdır.
Zaman denilen şey, varlığın tamamını ve insanın tüm hücrelerini kontrol ederek beraberinde sürükleyip götürüyordu, o kadar. belki bu bir değişim ve dönüşümün kuralıydı. Hatıralar veya Hayaller... zaman hem dost, Hem düşmandı. hem Mazlum, hem Zalim. aktıkça köpüren bir nehir, Durdukça kuduran bir şehir... Özlem ve Sevda'nın tuzağı. iyi ile kötünün, iyilik ile kötülüğün yolunu ayıran bir despot. bazen rahmette zahmet, bazen zahmet de rahmet... Hayırda şer, şerde hayır... Bütün bunlar zamanın kalple alakalı olduğunu gösteriyordu; mutluluk ile çoğalıyor, keder ile yitip gidiyordu. bir çizgiydi sanki, sonu yok bir çizgi,başı olmadığı gibi. ne bir tezgahta dokunuyor, ne bir rengi var. Allah, insanlara birer parçasını bölüştürüvermiş. kalbin atışıyla birlikte başlayıp kalbin susmasıyla sona eren bir Vehim. ama aynı zamanda Eflatun'un mağarasındaki gölgeye kimliğini veren Cevher...
Sayfa 226Kitabı okudu
435 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.