Yenisöylem Kuralları
Yenisöylem'in sözdağarcığı, bir Parti üyesinin dile getirmek isteyebileceği her anlamı tümüyle doğru ve çoğu zaman da çok ustaca karşılayacak, buna karşılık tüm öteki anlamları ve onlara dolaylı yöntemlerle ulaşma olasılığını ortadan kaldıracak biçimde oluşturulmuştu. Bu, bir ölçüde yeni sözcükler icat ederek, ama daha çok, istenmeyen sözcükleri ayıklayarak ya da bu tür sözcükleri sapkın anlamları ve her türlü ikincil anlamından elden geldiğince arındırarak yapılmıştı. Tek bir örnek vermek gerekirse: Özgür sözcüğü Yenisöylem'den çıkarılmış değildi, ama ancak "Sokağa çıkmakta özgürsün" ya da "Ormanda özgürce gezebilirsin" gibi deyişlerde kullanılabiliyordu. Eskiden olduğu gibi "siyasal özgürlük" ya da "düşünsel özgürlük" anlamında kullanılamıyordu, çünkü siyasal ve düşünsel özgürlük artık birer kavram olarak bile kayıplara karışmış, dolayısıyla da adlandırılmasına gerek kalmamıştı. Egemen öğretiden sapan sözcüklerin kaldırılması dışında, sözcük sayısını azaltmak başlı başına bir amaç olarak görülüyor ve vazgeçilebilecek hiçbir sözcük yaşatılmıyordu. Yenisöylem, düşünce ufkunu genişletecek biçimde değil, daraltacak biçimde düzenlenmişti; kaldı ki, sözcük seçiminin en aza indirilmesi de dolaylı olarak bu amaca hizmet ediyordu.
Birini ümitsiz gördüğünüzde, ona şöyle deyin: "İstediğiniz zaman kendinizi öldürebilirsiniz. Aceleye gerek yok. Hayat anlamsız bir gösteridir. Ama istediğiniz kadar sürdürün bunu. Sınır yok." Hayatı katlanabilir kılan da ondan kurtulma fikridir. Ona katlanmanın tek yoludur bu; istendiği zaman bitirilebilmesi. Herhangi bir avanak da bundan kurtulabilir.
Sayfa 190 - Metis Yayınları Çeviri: Haldun Bayrı
Reklam
İnsanın insanı küçümsemediği bir dünya hayal ediyor. " Sen onun zayıf noktalarını gördün , o seni hiç bir zaman affetmeyecektir," diyerek , ilahi bir nitelik olan kusur örtmeye çağırıyor. Zira genç bir sanatçıya söylediği gibi , insan olmak gerekiyor , çağının yaratığı değil. " Kalpten coşan bu ses kalplere ulaşacaktır ," diyor bir dostuna yazdığı mektupta ve şunu ekliyor : " Ama bunun için kalp sahibi olmak gerek ! "
Sayfa 37
Mutsuzluk içinde yaşayınca zamanla buna alışıyorsun. Insan tek bir an bile mutsuzluğa katlanmamalı. Geçmişte bir adamla birlikte yaşamak sana mutluluk vermiş olabilir, ama eğer artık bundan zevk almıyorsan o zaman onu bırakmalısın. Öfkelenmeye ve kırıcı olmaya, kin gütmeye hiç gerek yok çünkü aşka söz geçmez. Aşk meltem gibidir. Öylesine esiverir. Varsa vardır. Sonra gider. Gittiğinde de geri gelmez. Aşk bir muammadır, onu kontrol edemezsin.
Sayfa 155 - Butik Yayıncılık/Çeviri: Meral Bolak
'' Spor yapıyor musun?'' '' Yapabildiğim zaman.'' '' Belli oluyor.'' ''Benimle flört etmeye mi çalışıyorsun, Lily?'' '' Evet.'' '' İltifatlara ihtiyacım yok. Çıplaksın ve yatağımdasın. Fazla bir şey yapmana gerek yok; beni yıllar önce kazandın.''
Sayfa 266Kitabı okudu
Önünde öyle çok zaman vardı ki. Yaşamdaki tüm güzel şeyler onu bekliyor gibiydi. Aceleye ne gerek vardı?
Reklam
Böyle insanları da hayatımızdan fırlatmak gerek..
Ne zaman duracaklarını bilmedikleri için, onları arkaya fırlattım. Bir tek bundan anlıyorlar..
oldu o zaman...
Düşünmemek... Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.
Sayfa 149Kitabı okudu
Sevmek ölçüsüz sevmek gerek İnsana yetmez akıl öyle her zaman
Kötünün zaferi
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur; çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı, güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Sayfa 416Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.