Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
140 sayfalık dev bir kitap diyerek başlamak istiyorum söze. Öyle kolay okunacak bir kitap değil yani, sindirilmek istiyor okurken. Varoluş sancıları çeken karakter, yeraltı adını verdiği iki göz odasında oturur ve büyük egolarının üstesinden gelmek için kendini zavallılık mertebesine indirerek sürekli yargılar. Hem her şeydir, hem hiçbir şey... Kitap iki bölümden oluşuyor... 1.Yeraltı: Bu bölümde özellikle Subay ile olan anlatımı... Düşmanı olarak gördüğü subaydan hıncını, öfkesini nasıl alacağını, onu nasıl küçük düşüreceğini hesaplar durur sürekli. Sonunda karar verir, yürürken omzuna çarpacaktır. Karakterinki biraz uzun sürmüş ve en sonunda hazırlanması iki sene de sürse amacına ulaşıp yürürken çarpışmış adamla. 2. Notlar: Bu bölümde ise uzun süredir görüşmediği okul arkadaşları ile bir yemeğe katılması daha doğrusu kendini zorla davet ettirmesi ve ardından süren bir takım gelişmeler. Kitap size cevabı çok ta kolay olmayan hatta sormaya çekindiğimiz veya duyacağınız cevaplardan dolayı sarsılabileceğiniz bir sürü soru soran bir baş yapıt. *söyleyin bana, bir insanın sırf kendi çıkarlarını bilmemesi yüzünden kötülük yaptığını ilk söyleyen, ilk iddia eden kimdi? *çıkar! nedir çıkar? ya bazı durumlarda insanın çıkarı aslında hiç de yararına olmayan kötü bir şeyi istemekse? *peki nasıl olur da bütün o bilgeler insanların hep normal ve akılcı yararlar için uğraşmak zorunda olduğunu düşünürler? Kitapla kalın efenim :)
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129bin okunma
375 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bazı şeylerin zamanı geldiğinde tam tamına açık seçik ortaya dökülmesi iyidir de, bu şu alemde tamamiyle hakkıyla yapabilmek mümkün müdür? Bazen olan bitenler bizi kör etmez mi? Ya da kör olunması en doğrudur gibi değil midir? Tarihi kendi kuralları, kendi gereklilikleri içerisinde değerlendirebilmek ne kadar mümkündür, bir süre sonra olan
Yol Ayrımı
Yol AyrımıKemal Tahir · Can Yayınları · 19822,894 okunma
Reklam
424 syf.
8/10 puan verdi
Dostoyevski denince herkesin aklına ilk olarak "Suç ve Ceza", "Karamazov Kardeşler", "Ecinniler" gibi şaheserlerin geldiği, hikayelerin onların yanında sönük kaldığı bir gerçektir. Ama kısa öykülerinde bile insanı bu kadar etkilemek ne kadar zor bir yazar için. Yıllardır bu kadar çok okunması ve sevilmesi nedendir
Öyküler
ÖykülerFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 20091,038 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
Bir yarışma üzerine kaleme aldığı metnin kitaplaştırılmış hali. Bilimi ve sanatı bu denli ağır olumsuz eleştirmesi ve ahlaka katkı sağlamadıklarını iddia etmesi kendi adına bir zavallılık. Cahilliğe övgü kitabı özetle.
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev
Bilimler ve Sanatlar Üstüne SöylevJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,609 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Yeraltından notlar Dostoyevski Karakterin yaşadığı korkunç iç muhasebe, kendine hastalık derecesinde dışardan bakma,farkedilmek için verdiği mücadele, acıma nefret şehvet ve aşağılık duygularıyla dolu diyaloglar, Dostoyevski romanlarının olmazsa olmazları x karakterinde ilk sayfadan son sayfaya kadar hezayanları okuyor ve 19.yüzyıl Rusyası ve
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020129bin okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bozkırkurdu**
“Sana bugün bir şey söylemek istiyorum, uzun süredir bildiğim bir şey. Sen de çoktandır biliyorsun bunu, ama belki kendi kendine henüz itiraf etmiş değilsin. Sana şimdi kendim hakkında, senin yazgın, bizim yazgımız hakkında bildiklerimi açıklayacağım. Sen, Harry, hep bir sanatçı ve düşünür hayatı yaşadın, için hep sevinçle, inançla dolup taştı,
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Honore De Balzac eserde bizlere 19. yüzyılın Paris'ini anlatmakta.Paris insanının hırsları,zaafları,gösteriş merakı yansıtılmakta başlıca. Romanın ana karakterleri Goriot Baba ve ailesinin binbir zorlukla,okutmak için Paris'e gönderdiği hukuk öğrencisi Rastignac.Karakterleri ortak paydada buluşturan nokta ise aynı pansiyonda kalmaları. Rastignac
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Olimpia Yayınları · 201814,9bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hayatımda okuduğum en abartılı kitaplardan biriydi. 7 puan veren birine göre kötü bir başlangıç yaptım belki ama; öyle. Bu dünyada eminim herkesin bir kez de olsa başına gelmiştir sevdiği kişinin sevgilisi, nişanlısı, eşi olması ya da onu sevmemesi. Kimse ilk aşık olduğu kişiyle sonsuza dek mutlu olmuyor sonuçta. Werther bu işi biraz abartarak delirmiş gibi hareketler sergiliyor kannımca. Şöyle ki, mektup olayıni sevdim. Mektup yazmak bence bir sevgiliye ulaşabilmenin en zarif yollarındandır. Okuyamayacağı mektuplar ise işi daha dramatik kılmış. 7 puanı tamamen kitabın mektuplardan oluşmasına verdim. İçinde çok güzel edebi sözler vardı. Sürekli durup alıntı yapmak istedim ama yine de bir noktadan sonra "Şovu kes Wether." diyesim geldi. Ben de çok aşk acısı çektim, ben de çok sevdim. Wether'dan daha fazla sevmişimdir; ama buradayım. Çekip gidebilmek bir aşığın yapacağı en kolay şeydir. Zor olanı, yaşamak ve hayata devam edebilmektir. *bundan sonrası spoiler içerir* Kendini öldürmesi bana kalırsa bir zavallılık göstergesiydi. Sonunda Lotte'nin de dusuncelerini okumak isterdim. Çok ani bitti. Werther ölmeyi bile beceremedi, son saniyelerinde bile kurtarılmak istedi. Keşke başka biriyle mutlu olmayı ya da en azından bir hayal ile yasayabilmeyi seçseydi. Çok etkilenmedim kitaptan. Genç Werther'in Acıları diyince ben de "gerçekten" bir acı zannetmiştim. Meğerse ben ondan daha çok acı çekmişim, kitap olabilirmişim haberim yokmuş🤣 hatta bırakın beni, yoldan birini bile çevirseniz Werther'dan daha çok acısı vardır. Kısaca balon bir kitaptı bence. Gereksiz şişirilmiş.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Parodi Yayınları · 2018121,5bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hüzünlü başladı, daha da hüzünlü bitti... 7 yaşında bir çocuğun hikayesini anlatıyor kitap. Bu çocuk; anne babası tarafından dedesine bırakılıp, terkedilen; bir nevi hem öksüz hem yetim bir çocuk. Ninesi bile öz ninesi değil. Teyzesi ise koca dayağı ile bastırılan kendine hayrı olmayan bir zavallı. Yani tek dayanağı ihtiyar ve herkesce hor görülen, damadı tarafından itilip kakılan bir ihtiyar. Küçücük, sadece 3 hanelik bir bölgede hayalleriyle yaşayan, dürbünü ve çantası ile konuşan bu ufaklığın en büyük hayali; balık adama dönüşüp beyaz gemiye gitmek. Düşünün bu kadarı bile hüzünlü iken bu hikayenin devamı ve sonu insanı daha da kederlendiriyor. Aytmatov'un şimdiye kadar okuduğum bütün hikayeleri hep imkansızlık ve zavallılık içeriyor. Kalemi sürekli okuyacak kadar müptelası değilim ama arada okuyorum. Yani bile isteye üzülmek istediğim zamanlarda. Kolay okunan ve efsanelerle süslenmiş ve bol üzüntü içeren bir kitap arıyorsanız, tavsiyemdir efendim, okuyunuz.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
211 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Okudum Bitti.... Demian...Emil Sınclaır'in Gençliğinin Öyküsü... Herman Hesse' nin okuduğum bu ikinci kitabı. Okuduğuma asla pişman olmayacağım eserlerden biri olarak çıktı karşıma.On, onbir yaşlarında bir çocuğun kendini bulma, sıradanlıktan sıyrılma isteği ve arayışlarının anlatıldığı bir kitap.Hristiyan dindar bir aile ve iki kardeş
Demian
DemianHermann Hesse · Can Yayınları · 20215,2bin okunma
55 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.