ŞERİF HÜSEYİN; Arap ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmaları sürecinde hayati önemde rol oynamış bir isimdir. İsmindeki "Şerif", Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) soyundan geldiğini gösterir. Ayrıca da Fatımi hanedanının torunudur. Yani iki taraflı bir asaleti haizdir. Bu iki özelliğinden dolayı Şerif Hüseyin'in Arap dünyasında karizmatik bir kişiliği vardır. Yalnız zeki ve dirayetli bir devlet adamı olmadığı için kullanılmaya da müsait bir insandır. Hem karizması, hem de kullanılmaya müsait olması, Abdülhamid'in dikkatini çeker ve onu 1891 yılında ailesiyle birlikte İstanbul'a davet eder; 18 yıl boyunca da bir daha bırakmaz. Şerif Hüseyin'in İngiliz ajanlarıyla irtibat halinde olduğunu haber aldığı için yapar bunu; onu enterne ederek İngiliz ajanlarıyla ilişkisini de kesmiş olur.
Julius Caesar (MÖ.101-44)
İlk ve en hoşuma giden özelliği solak olmasıdır. Keke­meliği yenmek için sahilde oturup, ağzına çakıl taşlarını dol­durarak saatlerce kendi kendine konuşan ve bu yöntemle ke­kemelikten kurtulan bilgin Cicero’nun öğrencisidir. Dünya­nın gelmiş geçmiş en büyük imparatoru, devlet adamı, şair, kanun koyucu, matematikçi ve yaman bir binicidir. Tepesinin kel olmasından öyle rahatsızdır ki başına defneyapraklarından bir taç takarak gezer. Gururlu, tutkulu, zeki, iradeli, gözü pek bir kahramandır. “İnsanlığın Babası”, “Yenilmez Sezar” gibi lakaplara sahiptir. Epilepsi hastasıdır. Bu özelliğinin onun başarısını engellediği söylense de kaybettiği hiçbir sa­vaşı olmamıştır. Sezar ayrıca biseksüeldir. Daha doğrusu cin­sel tercihinin ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz, çünkü bu konuda kendisinin bir demeci yok, ama tarihçiler, karısı ve çocukları da olduğu için gey demek yerine biseksüel demeyi tercih ediyor. Dünya zevklerine, içkiye ve kadınlara aşırı düş­kün. Bu arada kendisine açılan erkek kollarına da hiç çekin­meden vücudunu teslim edebiliyor. Bu da demektir ki erkek bedeninin o estetik güzelliğine de ayrıca düşkün. Resmen Roma soylusu güzel Comelia ile evliyken, gayri resmi olarak da bir sürü erkekle ilişki kuruyor. Savaş zamanı, isterse ge­celeri bir içoğlanın koynuna giriyor, ama gündüzleri ordunun başına geçip emirler yağdırmaktan da geri durmuyor.
Reklam
Sultan Abdülhamid, Şerif Hüseyin'in İngiliz ajanları ile irtibat halinde olduğunu haber alınca onu ailesiyle birlikte 1891'de İstanbul'a davet etti ve 18 yıl boyunca bir daha da bırakmadı. II. Abdülhamid'e göre Şerif Hüseyin karizmatikti, lakin zeki ve dirayetli bir devlet adamı değildi. Bu yüzden kullanılmaya müsaitti. İstanbul'daki bu zorunlu ikametgah 1908 yılına kadar sürdü. II. Abdülhamid bu süre içinde Şerif Hüseyin'in bu karizmasının, zaafları yüzünden Osmanlı Devleti aleyhine kullanılmasına da set çekmişti. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Mekke'ye dönmesine izin verilen Şerif Hüseyin aynı zamanda Mekke Emiri oldu. Artık rahat hareket eden Şerif Hüseyin'e İngiltere ve Fransa tarafından birçok vaat yapıldı. Fransızlar bir oğluna Suriye'yi verecekler, öbür oğluna da Lübnan diye bir ülke icat edeceklerdi. Şimdiki Suudi Arabistan ise kendisine kalacaktı. Bir kral soyu, hanedanlıklar şeklinde Arap coğrafyasını yönetecekti. İngilizler kendisine bazı Arapların kralı ve Müslümanların halifesi olacağını da vaat etmişlerdi.
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Her daim pratik insanların eksikliğinden yakınılır… Derler ki: Birçok siyasi, birçok general bulunur… Kurumların yöneticilere ihtiyacı olsa, istenilen miktar ne kadar olursa olsun, her çeşidinden derhal bulunabilir. Fakat pratik insanlara gelince, onlara hiç rastlanamaz da, bu gibilere hiç rastlanmadığından şikâyet edilir hep. Bazen daha da ileri
Almanya tehlikeli bir ülkedir. Sosyalizm maskaralıklarının orada alıp yürümesi yarın Almanya’yı yeni gelişmelerin eşiğine atacaktır. Adolf Hitler durup dururken değil, büyük ve kültürel bir millete karşı İngiltere ve Fransa’nın ahmakça siyasetleri yüzünden ortaya çıkmıştı. Bugün de başka bir Adolf un, Adolf von Thadden’in başkanlık ettiği
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.