Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metin T.

Metin T.
@zikodima
İTÜ
Moskova
1226 okur puanı
Kasım 2016 tarihinde katıldı
Edebiyat gündemini takip etmek için güzel bir site
"Edebiyat Burada" genç kalem Çilem Dilber'in Kuyruklu Yalan kitabını mercek altına almış. edebiyatburada.com/omer-kaya-yazdi...
Reklam
Nietzsche Üstüne Edebi Bir Yaklaşım
Bu ileti #50011404 Değerli Samet Ö. 'nün Nietzsche etkinliği kapsamında kaleme alınmıştır. Niçe’nin tüm felsefi yaklaşımlarını bir kenara koymanızı istiyorum. Ve bunu yapabileceğinizi de biliyorum. Hele bir gelin, gelin de bir görün ustanın edebiyattaki yerini. En “sembolik” edebi eserlerin başında Melville’nin Moby Dick’i gelir.
Nietzsche Üstüne Eleştirel Bir Yaklaşım
Bu ileti #50011404 Değerli
Eda E.
Eda E.
'nün Nietzsche etkinliği kapsamında kaleme alınmıştır. 12 Eylül üstümüzden buldozer gibi geçtiğinde, biz bir şeyler okuyor ama bir türlü aynaya bakmıyorduk. Kalktık baktık aynaya. Çıplaktık. Örtünelim dedik. Yeniden başladık okumaya. Altı kişiydik. Üçü

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Postmodern Edebiyat Dedikleri...
Postmodern edebiyatta metinlerarasılık yazar için oldukça önemli bir aktarma yöntemidir. Amaç kurmacanın (roman ya da öykü), yarattığı yeni gerçeklikte temini güçlendirmektir. Bir öğesi de kolajdır. Bir örnekle açıklarsam. youtube.com/watch?v=xAMLyhu... Eypio şöyle bir parça yapmış. Kolajı anlatmak için paylaştım. Postmodern dediğimiz şey bir Zeitgeist’tir. Sadece edebiyatı değil, tüm sanat dallarını ve elbette müziği de kendine evirmiş bir süreçtir. Bu süreç tek tek insanların arzusuyla oluşmaz. Bir nevi süreç kendini yaratır. Yani PM sanat yeni haline evriliken bunun motoru-altyapısı kişiler değil, içinde bulunduğumuz, yeni bir hale evrilmiş toplam süreçtir ki içinde tüm ekonomik, sosyal, kültürel durumları-ilişkilerin yeni halini taşır ve yeni ilişkilerin bir yansımasıdır. Klibi izlemeden sözlerini dinleyin bir, aralara serpilmiş şeyler dikkatinizi çekti mi? Medyada Naim'le alakalı konuşmalar, övgüler kullanılmış. Buna kolaj diyoruz. Aynı konuyu destekleyen farklı iletileri (müzik sesle icra edildiği için, kolajlar da sesli) kendi müziğine kolajlamış. Edebiyatta kolaj da böyle bir şey işte. Bir metinlerarasılığa işaret eder. Amaç kurmaca metnin temini zenginleştirmektir. Roman türünde bu metinlerarasılık teknik, romanın dokusundan daha farklı nitelikteki metinlerin bir araya getirilmesiyle oluşur. Bu bir sözlük maddesi, bir ansiklopedi maddesi, bir makale de olabilir. -Gazete haberi, şiir, mektup, destan vb.- Ya da başka bir kurmacadan alınan bir metin, yeni metne taşınarak yapılır.
Siz Ne Dersiniz?
Aslında gerçekle, dolayısıyla varlıkla maddi bir bağlantısı kurulamasa da, insan bir yönüyle gerçekten de metafizik. Son dönem Post-modern kurmacalarda da sıklıkla bu konular işleniyor. Gerek Büyülü-gerçekçi gerek Gerçeküstü gerekse de bazı Fantastik kurmacalarda temalar, metafizik dünyamızla kurulan linkle aktarılıyor. Yani, bir nevi deformasyonla yazarlar, kendi öznel gerçekliklerini yaratıyorlar. Ya peki, insanların var olan her şeyle metafiziksel bağlantıda oldukları doğrulanırsa ne olur? Bana göre, işte o zaman sadece bilimsel verilere bakmak yetmeyecek. Önümüze açılan sonsuz bir okyanusta daha da çaresiz olacağız kesin. Siz ne dersiniz?
Reklam
Öyküde Mizah
Bu iletim, mütevelli heyeti
Hercaiokumalar /Ayşe
Hercaiokumalar /Ayşe
,
İpek Demirer
İpek Demirer
,
Erhan
Erhan
,
Hakan Sülün
Hakan Sülün
,
Li-3
Li-3
'den mürekkep öykü dostlarıma ithaftır. Bana öyle gelir ki, bir kurmaca duygu panayırıdır. Olmalı. Hüzün olmalı. Mizah olmalı. Sevgi
ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?
Fantastik, Büyülü Gerçekçi, Gerçeküstücü, Bilim Kurgu edebiyat genelde birbirine karıştırılır. Bunun bir sebebi de edebi yayınlarda hiç düşünmeden, en acısı bilinmediği halde, sanki biliniyor gibi, okunan kurmacaları yanlış tasnif etme hastalığıdır. Kısaca ve anlaşılır bir tanımlama yapmaya çalışacağım. Belki faydası olur okurlara. Bu tür
Epistemoloji mi Ontoloji mi?
Bilmem kimin usturası diye bir şeyler var hayatta. Bilen bilir. Belki duymayan vardır diye işleyeceğim. Bunlara toplumsal birikim diyoruz aslında. İnsanlık birikimi. Bana kalırsa, aslında dolayısıyla demem gerekirdi, çoğu anonim. Ama madem birilerinin adıyla anılmış, itiraz anlamsız olur. Anonim diye düşünmemin de bir temeli var elbet. Zira ciddi bir süzgeçten geçiren tüm siteler öncesinden ve sonrasında da söz ediyordu. Konu geniş değerli okurlar. Burada tümünü işleyecek ne yeterli bilgim ne de sizin değerli vaktiniz var. (TDK okumasın bu satırları, hepten hata der ))) Nereden icap etti derseniz, aklıma geliverdi eskilerden bir ustura ve heyecanlandım. Sahi usturalar vardı bir zamanlar. Ama hala da varlar. Kıllar olduğu müddetçe usturalar bitmez.))) Mesela Ockham'ın Usturası, Her şeyin birbirine eşit olduğu bir durumda, en basit açıklama doğruya en yatkın olandır, der. Cıncık gibi. Yattı kafanıza değil mi? Yalnız değilsiniz :))) Mesela Hanlon’un usturası, Never attribute to conspiracy that which is adequately explained by incompetence, diyor. Gerçi internette ararsanız, Never attribute to malice that which is adequately explained by stupidity, diye rastlama olasılığınız hayli fazla. Neyse, önemi yok bunun. Peki bu usturayı Türkçeye nasıl çevirirdiniz? Unutmayın ki, her şeyin bir öncesi bir de sonrası var. Modern-Postmodern diye konuşuyoruz ya hani, biri Epistemolojiye yek diğeri Ontolojiye tekabül ettirilir. Kısa merdiven çıkışlarınızda yardım eder belki, ama Ağrı’ya tırmanıyorsanız eğer, o ikisi eştir.
Yardımınıza İhtiyacım var Değerli Okurlar!
Hani, “Bir şehir ne kadar büyük ve renkliyse, suçunuzu ve günahınızı gizleyeceğiniz o kadar çok köşesi, ne kadar kalabalıksa, suçunuzla aralarına karışabileceğiniz o kadar insanı var demektir,” demek yerine, “Bir şehir ne kadar büyük ve renkliyse, suçunuzu ve günahınızı gizleyeceğimiz o kadar çok köşesi, ne kadar kalabalıksa, suçunuzla aralarına karışabileceğimiz o kadar insanı var demektir,” der ya Benim Adı Kırmızı’da katil, okuyanları düşündürdü mü bu cümle acaba? Sanmayın ki tesadüftür bu ince fark! OP’nin en az on editörü varmış. Bir de, daha kitap aşamasında roman taslağını okuyup görüş bildiren bir on arkadaşı varmış, bunların da gözünden kaçamazdı. Usta nasıl ikna etmiş olabilir bu kadar gözü?
Nenem
Değerli
Li-3
Li-3
, değerli Rastafaryan, sen de ben gibi Çerkes, Abhaz mısın? Öylesin galiba Yasinciğim. Öyleyse, öyle evet, bu iletim sana ithaf olsun. Sen anlarsın beni. Biz kendimizi hiç ifade edemedik galiba. Yok be ne alaka, biz kendimizi çok iyi ifade ettik aslında. Ettik de, insanlar değil atlar anladı.
Reklam
Postmodern dedikleri bize uzak değil, bizim hayatımız ki!
Bu iletim değerli
Ferah
Ferah
'a ithaf edildi. Ben hep postmodern edebiyatı sakız yaparım ağzıma. Bazılarınız, belki de kaçırır ne demek istediğimi. Postmodern bizim hayatımızdır. Bu site, youtube, facebook, instagram. Bunlar bizim hayatımız artık ayol. Hani konu ararsınız ya, konu buralarda yahu. Gırla. Tek yapmamız
Tuco'ya derin saygılarımla.
https://1000kitap.com/Nordavind, bugünü unuttun sen sanki? Hayatta hatırlatmam. Ama sana aha da bu parçayı yolluyorum. youtube.com/watch?v=izOdvBm... Sakın ama, bu pop aga deme bak, kafa atarım (Bu kısım bir romandan). Kafama güldüğünü görür gibiyim. Bu arada
Hakan Sülün
Hakan Sülün
'nin öyküsünü de oku.
140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.