Bilmem kimin usturası diye bir şeyler var hayatta. Bilen bilir. Belki duymayan vardır diye işleyeceğim.
Bunlara toplumsal birikim diyoruz aslında. İnsanlık birikimi. Bana kalırsa, aslında dolayısıyla demem gerekirdi, çoğu anonim. Ama madem birilerinin adıyla anılmış, itiraz anlamsız olur. Anonim diye düşünmemin de bir temeli var elbet. Zira ciddi bir süzgeçten geçiren tüm siteler öncesinden ve sonrasında da söz ediyordu.
Konu geniş değerli okurlar. Burada tümünü işleyecek ne yeterli bilgim ne de sizin değerli vaktiniz var. (TDK okumasın bu satırları, hepten hata der ))) Nereden icap etti derseniz, aklıma geliverdi eskilerden bir ustura ve heyecanlandım. Sahi usturalar vardı bir zamanlar. Ama hala da varlar. Kıllar olduğu müddetçe usturalar bitmez.)))
Mesela Ockham'ın Usturası, Her şeyin birbirine eşit olduğu bir durumda, en basit açıklama doğruya en yatkın olandır, der. Cıncık gibi. Yattı kafanıza değil mi? Yalnız değilsiniz :)))
Mesela Hanlon’un usturası, Never attribute to conspiracy that which is adequately explained by incompetence, diyor. Gerçi internette ararsanız, Never attribute to malice that which is adequately explained by stupidity, diye rastlama olasılığınız hayli fazla.
Neyse, önemi yok bunun. Peki bu usturayı Türkçeye nasıl çevirirdiniz? Unutmayın ki, her şeyin bir öncesi bir de sonrası var.
Modern-Postmodern diye konuşuyoruz ya hani, biri Epistemolojiye yek diğeri Ontolojiye tekabül ettirilir. Kısa merdiven çıkışlarınızda yardım eder belki, ama Ağrı’ya tırmanıyorsanız eğer, o ikisi eştir.