Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Ilk kısımda tek karakter üzerinden akan olay ikinci kısımda karışık ve saçma bir hâl aldı. Ucu açık kalan, net bir sonuca varmayan pek çok ayrıntı içermekte. 90'lı yılların gündemine göndermeler yapmakta ve bildiklerimizi sorgulamakta ama güzel bir konu aceleye getirilerek ziyan edilmiş tadı verdi.
995 km
995 kmMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2023767 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
️ #hikayehırsızı ️ • Hikâyeler bize kim olduğumuzu söyler,peki ya biri o hikâyeyi çaldıysa?Jake ilk kitabıyla dikkate değer bir çıkış yapmış,ancak ikinci kitabının fiyaskosunun ardından yazar tıkanıklığına girmiştir.Üçüncü ve dördüncü romanının taslağı ise tam bir hayal kırıklığıdır.Bir yandan da geçimini sağlamak için bir yaratıcı yazarlık
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024296 okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Ziyan/Hakan Günday Hakan Günday'ın okumuş olduğum 6.kitabı, nasıl kafa var, nasıl bir kurgu dünyası var bilmiyorum ama ayakta alkışlıyorum. Kitap; beni askerliğime götürdu, nöbetler tutturdu, doldur boşaltlar, cepheye istikamet aldırdı vs vs. Yani bana bir askerlik yaptırdı ve Kırkağaç Komando eğitim alayında turlattı desem yeridir.
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
Kuş gibi, uçar gibi
Roman, yazar ve kahramanlar ne kadar saf, doğal ve sade. Okurken nasıl da akıcı, satırların akıntısında maceralarla sürüklendim durdum. Yıllar geçse de eğitim konusundaki zorlukların süregelmesi şaşırtmadı. Malum tarih hep tekerrür ediyor. Roman’ın sonu da başlangıcın tekerrürü oldu. Aradaki geçen zaman ise ziyan mıydı yoksa anlam mıydı? Karar veremedim. Yaşamın canlı kalabilmesinin koşulu bir mücadeleden ibaret. Tatlı bir mücadeleyle yaşamayı sürdürmek en iyisi. Bu mücadele yıllar sonrasına fırlatıldığında değer ve anlam kazanıyor. Mustafa Kemal’in,
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
olmasını sağlayan etkenlerden biri “okuma tutkusu”dur ki; Büyük Taarruzun öncesinde, akşamları okuduğu ve sevip beğendiği bir romandır ÇALIKUŞU. (2 gecede bitirmiş) Bu kadar derin bir vefa ve ince bir ruh taşıyan roman benim de kuş gibi kalbimde yerini aldı. Çok beğendim ve sevdim.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,9bin okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
İplik ve dokumayla başlayıp, gemi yapımı, ecza (spazmolitik/analjezik/antitussif) olarak serüvenine devam eden 'keder otu', 'ruhu çalan hırsız' (beng/berc/esrar/kınnab/haşiş/kendir/gonca/Afgan/aşk otu/çıkık/çiçek/çiftetelli/sarı kız/yuf); Hint ve İran coğrafyasından, Mısır'a, Kuzey ve iç Afrikadan sonra Anadolu'ya
Osmanlılarda Esrar ve Esrarkeşler
Osmanlılarda Esrar ve EsrarkeşlerOnur Gezer · İletişim Yayınları · 202084 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı bayadır okumak istiyordum. Fakat okuduktan sonra maalesef bir tat alamadım. Çok iyi işlenebilinecek bir konu yazarın kaleminde ziyan olmuş. Vermek istenilen bir mesaj varsa bile +18 sahnelerin ardında kaybolmuş. Cinselliği ele almasında bir sorun yok. Ne de olsa bir kadının yaşadığı cinsel istismarı anlatıyor. Bunda bir sorun yok. Fakat öyle detaylı ,iğrenç kısımlara ne gerek vardı Allah aşkına? Ben şahsen bu eserinde, yazarımızın edebiyatını tanıma şerefine erişemedim. Daha çok pis zihinleri fantezilere boğacak bir eser olduğu yönünde bir intiba bıraktı üzerimde. Ben toplumsal sorunlara değinen eserleri çok severim aslında. Mesela bugünlerde "Kadının Adı Yok "u okuyorum. Kadın erkek ilişkilerine ve eşitsizliğe çok güzel değinilmiş. Vermek istediği mesaj belli. Bu yazar gibi toplumsal eleştiri başlığı altında zırvalar saçmıyor.
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,860 okunma
Reklam
335 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bir ders halkasında hocamızın önerrisi ile bu kitapla tanıştım. Evet fıkıh bilmemiz ,öğrenmemiz lazım ama nerden başlanmalı .. Bu sırada önemli olan husus neresi diye sorularınız varsa bu kitaba bir şans vermelisiniz. Her müslüman gencin daha doğrusu her davetçi müslümanın kitaplığında olması gereken bir eser. Akıl mı önce din mi gibi soruların ya da değişmez kaidelere takılan insanlara verecek cevabımız yoksa en başta kendimizi ,önceliklerimizi ve yaşantımızı önceliyceğimiz hususları açıklıyor. Bazı kelimler hususnda sözlük yardımı gerekebilir.. .Ve hoşuma giden bir alıntıyı da bu kısma bırakayım . .Sanki gençleri koruma ve onlara önem verme ,sadece onların bedeni yönlerini korumaktan ibarettir. İnsan bedeniyle mi yoksa aklı ve ruhuyla mı insandır? Eskiden beri Ebu'l -Feth el-Büsti'nin şu meşhur kasidesini hafızamızda tutmaktayız: . Ey bedenine hizmet eden,onun hizmeti uğrunda ne kadar gayret ediyorsun Kendisinde ziyan olan bir şeyden kar mı bekliyorsun.
Öncelikler Fıkhı
Öncelikler FıkhıYusuf el-Karadavi · Nida Yayıncılık · 2017337 okunma
608 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bollywood filmi gibi... Neler oluyor belli değil, haydi gelin biz dans edelim!!!
Jamaika kökenli İngiliz genç bir yazarın kaleminden rengarenk bir kolaj misali, birbirine benzemez onlarca karakterin, farklı köken ve kültürlerin, farklı değer yargılarının, kuşak çatışmalarının arasında geçen ilginç bir yeni-İngiliz romanı bu. Zamanda ileri-geri ilerleyen bu çok katmanlı hikaye ilgi çekici, yazarın genç yaşına kıyasla başarılı
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 20125 okunma
335 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Jake ilk kitabıyla dikkate değer bir çıkış yapmış, ancak ikinci kitabı pek de istediği gibi gitmemiştir. Ardından yazar tıkanıklığına girmiştir. Bir yandan da geçimini sağlamak için bir yaratıcı yazarlık atölyesinde ders vermektedir. Öğrencilerinden Evan Parker’ın muhteşem roman fikri var ve bunun küçük bir kısmı hakkında bilgi alır. Yıllar sonra Evan’ın bu olağanüstü hikâyesinin hâlâ bir romana dönüşüp raflarda yerini almadığını gören Jake, merak edip biraz araştırınca öğrencisinin öldüğünü öğrenir. Ve her yazarın yapacağı gibi hikâyenin ziyan olmasından korkarak (!) onu kendi yazmaya karar verir. Olaylar işte tam burada başlar. Hikâyeyi çaldığını anlatan mailler, mesajlar, mektuplar alır ve bunu yazanın kim olduğunu Jake araştırmaya başlar. Tam bir dedektif gibi olayların izini sürdü diyebilirim. Çoğu kişiyle görüştü ve sonunda olaylar beklenmedik bir şekilde son buluyor... *Kitabın ilk birkaç bölümünde açıkçası biraz sıkıldım, adapte olamadım, sonradan her şey yerine oturdu. Sanırım çok fazla polisiye okuduğum için midir nedir kim olduğunu tahmin ettim ve tahminim beni yanıltmadı. Sanki kurgu içinde kurgu okurmus gibi hissettim. Bütün bu yaşanılanların temelinde sevgisizlik varmış gibi hissettim. Biraz da cinsiyet ayrımı tabii.
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024296 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Güneşten ağır ağır gölgeye çekilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli mazisi oldu.Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece, Haliç'in kirli sularına bakaerken anladı ki hep öyle, burnu dik yaşadığını sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı tümüyle bir yanılgıymış.” Bir insan anne-babası tarafından eksik ve yanlış sevgi ile sevilerse içinde anlamdıramadığı bir boşluk hissi ile savrulur durur. Bir de üzerine canından bile çok sevdiğim dediği kişi tarafından da beklediği sevgi ve ilgiyi alamayınca o boşluk hissinde kendisinin dahi ulaşamayacağı bir derinlikte kaybolur, kök salamaz hem kendini ziyan eder hem bir başkasını. Aziz Bey Hadisesi'nde tamda kendinin dahi ne istediğini bilmeyen inişleri çıkışları ile savrulan ve sarsılan hayatın hüzünlü hikâyesini okuyorsunuz. Okurken benimde hislerim Aziz Bey'e karşı inişli çıkışlı ufak sinir ve hüzün hali ile gelgitler yaşadım
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
Reklam
191 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yürürken her şeyi geride bırakır insan. Sokaklar, mesafeler, anılar, yürekte yeri olmayanlar, zihinde meşgul edenler, geceleri uykunu ziyan edenler, kaygı bozukluğun varsa fibromiyaljin ... Şöyle bi cümleyle başlıyor kitap : " Yürümek spor değildir zira bir ayağını diğerinin önüne atmak çocuk işidir. " Bu kadar basite indirgemek doğru mu bilemem ama her gün yaptığım yürüyüşler bana çok iyi geliyor. Böyle düşünen bir tek ben değilmişim. Sevgili Nietzsche vakti zamanında uzun uzun yürüyüşler yapmayı çok severmiş. Yürümek, onun için ilham kaynağı olurmuş. Rimbaud ise yürümeyi bir kaçış olarak görmüş. Rousseau da yürüyüşten haz alanlardan zira sadece yürürken düşünebildiğini ve hatta yaratıcı olabildiğini savunmuş. Bir de inanç boyutu var yürümenin. Eskiden keşişler, bir azizin mezarına varmadan uzun yürüyüşler yapar böylece yorgunlukla birlikte kibrini de atarmış. Sadece tek bir kelime üzerine kitap yazılıyor, yüz on dokuz sayfada kelimenin aklınıza gelebilecek her türlü boyutu ele alınıyor. Frederic Gros burda bi tebriği hakediyor doğrusu. Kitabı beğendim, tavsiye ederim.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,8bin okunma
440 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Intellectual Intelligence Versus Emotional Intelligence
Kafamın karışık olduğu bir anda okumaya başladığım için satırları ziyan etmemek adına okumaya iki kez baştan başladım. Bence buna değdi çünkü sona geldiğimde güzel bir araştırma-inceleme kitabı okumuş oldum. Goleman, IQ ve EQ'nun üstünlüğünün insana; sosyal, akademik ve hayatın birçok etkileşimsel evresinde nasıl yansıdığını incelemiş. Anlatıma ilk olarak, beynin yapısını tanıtmakla başlıyor. Bunu da bir duygu hissetmemiz veya mantık kurmamız gibi eylemler esnasında, beyinin hangi bölgelerinin uyarıldığını açıklayarak yapıyor. Örnek vermek gerekirse: Mantıksal düşünmek ve plan yapmak için prefrontal kortekste birtakım tepkimeler gerçekleşirken; korkuyu yorumlamada limbik sistemdeki amigdalanın verdiği sinyallerin tam olarak nasıl meydana geldiği anlatılıyor. Böylece kitabın ilk çeyreğinde, IQ ve EQ olarak ayrımını yaptığımız şeyleri nörofizyolojik bir temele oturtmuş oluyoruz. Daha sonraysa bunlardan birinin üstün, diğerinin zayıf olduğu durumlarda ortaya ne tür problemler çıkardı? Nitekim IQ'su çok yüksek ama EQ'su çok zayıf bir bireyin yaşayacağı adaptasyon problemleri neler olurdu? Veya hangisinin baskınlığı yaşadığımız dünya açısından daha avantajlıdır? Örneklerle açıklanıyor. Yazarımız, geleneksel zeka (IQ) kavramının abartıldığı kadar duygusal zekanın da (EQ) önemli olduğunu düşünüyor. Fakat aşırı kaygılı bireylerde, meydana gelen stresin, çeşitli patojen faktörlere zemin hazırlaması bile EQ'nun fazla duyarlı olmasının bir eseri değil midir? Diye düşünmeden edemedim.
Duygusal Zekâ EQ
Duygusal Zekâ EQDaniel Goleman · Varlık Yayınları · 20192,808 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.