Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
268 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
- Böyle bir şaheser hakkında ne inceleme ne de yorumda bulunmak haddime bile değil ama içimden geçenleri belirtmek istedim.. Nihat: "Ne istediğini bilsen canın sıkılmaz!" dedi. Ömer, yalvarır gibi cevap verdi: "Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım..." Nihat güldü:
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,5bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
"Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz." Satranç bir insanın hayata tutunmasını sağlayabilir ve onun hayatını kurtarabilir mi? Hayata tutunmamızı sağlayan şeyler bizi daha farklı bir felakete sürükleyebilir mi? Kurtuluş sandığımız, sıkı sıkıya tutunduğumuz şeyler bir süre
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,3bin okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
Size Bir Mektup Var
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır. Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim. Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,9bin okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Olağanüstü Bir İfade Gücü
Kitabı ikinci kez okudum.İlkinde, sanırım yaşım küçük olduğu için aklımda kalan tek şey Felix'in aşkıydı. Şimdi ise beni en az etkileyen nokta "aşk" oldu. Kitapta aşkın anlatıldığını zaten baştan biliyordum .Ben, aşkın kendisinden çok güzel ifade edilişini sevdim bu romanda. Aşkı ile ön plana çıkan üç kahramana bir bakmak
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,7bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsanı oldukça üzen bir fark edilme çabası, bittikten sonra mektubun yazıldığı tanınmış roman yazarı R.’nin de kendi hikayesini okuma isteği doğurmuştur. Bu mektubu aldıktan sonra hayatına nasıl devam etti, öncesinde gerçekten bilinmeyen kadının bize anlattığı gibi biri miydi vs. bir dolu soru ile baş başa kalıyorsunuz . Kitapla ilişkiniz hemen öyle bitmiyor. “... çünkü yeryüzünde hiçbir şey kuytuluklardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz; çünkü bu sevgi, yetiştin bir kadının tutkulu ve bilinçaltında hep talep eden aşkının hiçbir zaman olamayacağı kadar umarsız, kendini karşındakine hizmet etmeye adayan, boyun eğen, hep pusuda yatan ve tutkuyla yoğrulmuş bir sevgidir. sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler, aşk hakkında çok şey okumuşlardır, duymuşlardır ve aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler.” Platonik aşka inanan, bir insanı uzaktan sevmenin tadına bayılan, yaklaşınca tüm büyü bozulacak diye korkanlardansanız -ki ben öyleyim- mutlaka okuyun. Bol okumalı güzel günler diliyorum…
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,9bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Mecburiyet
"İnsan bir halka ait olabilir, ama halk çıldırmışsa onunla birlikte çıldırması gerekmiyor. " Mutlaka okunulması gereken bir kitap, bitirir bititirmez başa dönüp tekrar okumak istedim. Çok sevdiğim yazarlardan biridir Stefan Zweig Kitaplarını büyük bir zevkle okuyup bitiyorum. Kitap hakkında yorum yapacak olursam; Ferdinand' ın mecburen yapmak zorunda olduğu vatan görevi ve kendi tercihleri arasında kalan çaresizliği anlatıyor. Mecburiyet duygusunun Ferdinand üzerindeki pisikolajik baskı, ruhsal çöküşü. Ve karısının çaresizliği... Şiddetle tavsiye ediyorum. Sevgi ve saygıyla...
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201962,3bin okunma
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
   Bazen bazı kitapların sizi zihinsel olarak yorduğunu hissedersiniz. Belki dilinden belki de içeriğinden. Bazen de kısa süre içinde çok fazla kitap okumuşsunuzdur ve biraz dinlenmek istersiniz. Ben de kitaplar arası ne zaman soluklanma ihtiyacı hissetsem, kitaplarıyla kısa bir mola verebileceğim yazarla tanıştım. Stefan Zweig..  Genellikle uzun olmayan öykülerinden ve yalın, akıcı dilinden dolayı olabilir. Bunun dışında yazılarında tam olarak ifade edilemeyen ama insana dokunan bir şeyler var.    Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nda da olduğu gibi.. "Sana, beni asla tanımamış olan sana." Mektup bu cümleyle başlıyor. Basit, kısa bir cümle gibi. Ancak o cümle aşık bir kadının acısını, hayal kırıklığını ve öfkesini içinde barındırıyor. Kadın tarafından belki de en acısı mektup sona erdiğinde bile sevdiği adam onu tam olarak bilemeyecek-tanıyamayacak. Çocukluk aşkını neredeyse saplantılı diyebileceğimiz bir şekilde yetişkinliğe kadar kalbinde taşıyan bir kadın. Adamı gördüğü ilk günden itibaren hayatı 'O' oluveriyor. Onun için akıllı, onun için güzel ve onun için yetişkin bir kadın olmak istiyor.Her şey, ondan haberi olmayan sevdiği adam için. Bazen onun yüzünden acı çekiyor bazen de küçük düşüyor. Aşkından ise asla vazgeçmiyor. Kısacık ama aşk hakkında düşündürecek  bir kitap. Aşk nedir? Tek taraflı aşk yaşanabilir mi? Ve bu 'aşka', gerçek aşk diyebilir miyiz? Siz de küçük bir mola ihtiyacı hissederseniz çekinmeden Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu okumaya başlayabilirsiniz. :)
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,9bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bir geminin limandan hareket etmesiyle başlar. Ünlü dünya şampiyonu Mirko Czentovic gemiye binmiştir.Öykünün kahramanı, arkadaşının uyarmasıyla şampiyonu farkeder ve O’nunla tanışmak belki de bir maç yapmak için çeşitli denemelere girişir. Bu denemelerin ortasında iş rayından çıkar. Olayların akışı ana karakter tarafından kontrol edilemez bir biçimde gelişmeye başlar. İki ana karakter etrafında yer alır kurgu: Czentovic ve Dr. B. İyi ile kötünün, siyah ile beyazın karşılaşması. Dünya satranç şampiyonu olan Czentovic, yetim kaldığı için bir papaz tarafından büyütülen, zar zor okumayı öğrenebilen, zekası yetersiz, dünyaya ilgisiz, duygusal açıdan da oldukça sığ biridir. Başka tüm alanlara kapalı olan aklının satrançta inanılmaz derecede başarılı olduğu tesadüfen ortaya çıkar. Ancak kabalığı ve kültürsüzlüğü ile sadece paraya önem verir. Dr. B. ise Avusturya’lı bir avukattır. Nazi yönetimi tarafından, saray ve kiliseden olan müvekkilleri hakkında bilgi edinmek amacıyla tutuklanır. Toplama kamplarına gönderilmez ama başka bir psikolojik işkence yöntemi uygulanır: Hiçlik duygusu ile benliğini yok etmek. Tek başına, yanına kalem bile verilmeden, insan yüzü görmeden bir otel odasında yaşamak zorunda bırakılır. Bir gün sorgulama için beklerken bir kitap çalar. Bu kitap, bir satranç albümü, yüz elli ustanın oyunundan oluşan bir toplamadır. Dünyaya tutunacak başka bir dalı olmayan Dr. B., bu kitaptaki her oyunu kafasında defalarca oynamaya başlar. Dünyası siyah-beyaz taşlar üzerine kuruludur artık. Ancak, aklını yitirmemek için sarıldığı bu oyun onu deliliğin sınırına getirir.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,3bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Sadece yazık olmuş diyorum. Gerçekten yazık olmuş. Böyle muhteşem bir kitabın yarım kalmasına bir kitapsever olarak üzülmemek elde değil. Eğer yazar intihar etmeyip de kitabını tamamlayabilseydi, bana göre Clarissa, Dünya Edebiyat tarihinin savaş karşıtı eserlerinin en büyüğü ve en önemlisi olurdu. Başta da söylediğim gibi Stefan Zweig'in
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,8bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.