Amok Koşucusu oldu bu yıl. Beni muhteşem derecede etkiledi diyemem fakat bir günde bitirilebilir, akıcı, tabii ki yazarın çok güzel psikolojik analizleriyle dolu keyifli bir kitaptı. Nitekim bu ayı yine aynı yazarın
Geçmişe Yolculuk kitabıyla kapattım ki iki kitabın da ortak noktası, yazarın çok insani bir
"bir gün, güzellik ve çirkinlik bir deniz kıyısında karşılaştılar ve dediler, 'haydi denize girelim.' giysilerini çıkartıp suda yüzdüler. bir süre sonra, çirkinlik kıyıya dönüp, güzelliğin giysilerine büründü ve yoluna gitti. güzellik de denizden çıktı, kendi giysilerini bulamadı; ama çıplak olmak utandırıyordu onu, çaresiz çirkinliğin giysilerine büründü ve yoluna devam etti güzellik. o gün bugündür, erkekler ve kadınlar onları birbirine karıştırır. ancak içlerinden güzelliğin yüzünü önceden görmüş kimileri vardır ki, giysilerine bakmaksızın tanırlar onu. ve yine çirkinliğin yüzünü bilen kimileri vardır ki, gözlerinden tanırlar çirkinliği."