Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumaya Değer
Cidden ama cidden tekrar okuyacağım ama son bölüme gelince kitabı okumayacağım, bir kitap oldu. Çiçek gibi bende bu kitabın sonunu öğrenmek istemezdim, sonu dışında çok güzel kitap. Bence akılda kalsın diye sonu öyle yazılmış. Kitap bana çok ilham verdi. Okuduğum süre boyunca bir sürü resim çizdim, yazı yazdım. Çok güzel ve önyargısız bir şekilde başlanması gerekiyor. Artık insanlar böyle kitaplara aşırı önyargılı oluyor, görürseniz birinin kütüphanesinde bu seriye bi şans verin ve deneyin. Emin olun bu 02.02 ve 03.03 ü özellikle isteyeceksiniz. İkisi de birleşik kitaplar. 00.00 ve 01.01’de öyle, şansınız varsa birinin elinden tuttun
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,218 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz geceler yalnızca derin bir yalnızlık ile pençeleşmiş insanların anlayabileceği tarzda, hüzün dolu bir hikaye. Karanlık bir ömrün içinde geçen , acıların kıskacında yoğrulmuş, birkaç beyaz gecenin öyküsü aslında.. Mutsuzluğun hakim olduğu bir yaşamda, bir anlık mutluluğun öyküsü.. Burda dikkat çeken detay, beyazın; saflığı, iyiliği, hayali temsil etmesi, romana da öyle yansıtılmış. Dostoyevski'nin eserlerinde sık gördügümüz St.Petersburg kenti, kuzey kutbuna olan yakınlığı nedeniyle, her yılın iki ayında Beyaz Geceler’i yaşarmış. Mayısa ayının ortalarından Temmuz'un ortalarına kadar süren beyaz gecelerde güneş saat 03:00 te doğuyor ve 00:00 de batıyor. Ve güneş battıktan sonra da uzun süre karanlık olmuyor. Yaklaşık bir saat havanın hafif karardığı görülüyor. Yani günün neredeyse tamamı aydınlık geçiyor. Ve öykünün ana karakterinin de Nastyenka adında bir kızla tanışması ile, yalnızlık, mutsuzluk ve karanlık ile geçen geceleri, "Beyaz Geceler"e dönüsüyor.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,9bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Kitap çok akıcı şekilde yazılmış. Yazar İrfan Orga'nın, çocukluğundan itibaren ailesinin hem maddi hem manevi anlamda yaşadığı iniş ve çıkışlar, acılar, kayıplar (çok ruhsal tahliller olmadan) anlatılıyor. "Son Söz" kısmında oğlu Ateş Orga babasının bahsetmediği bazı detayları anlatmış. Bu kısmı okurken biraz hayret ettim çünkü İstanbul da çok iyi bir yaşantıdan gittikçe zor duruma düşen bir ailesi vardı İrfan Orga'nın, kendisi de İngiltere ye gidiyor orada da benzer şekilde bazen iyi bazen kötü (gerçekten kötü) dönemler geçiriyorlar. İrlanda'lı eşi ile huzursuzlukları ise daha çekilmez kılmış gurbet yaşantısını. Nesiller benzer kaderleri mi yaşar her zaman ? 14.03.24 00.30 İstanbul-Beykoz
Bir Türk Ailesinin Öyküsü
Bir Türk Ailesinin Öyküsüİrfan Orga · Ana Yayıncılık · 2004725 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
00’daki Buse ve Dorian’ın hikayesi olmadığına beni kimse inandıramaz
Seride en sevilmeyen kitap olduğu için ön yargıyla başlamıştım; ne büyük hata yapmışım! Yazarın 00 ve 03 kitabını da okudum ve kıyaslama yaptığımda bu kitabın dili öyle güzel ki aynı kişinin yazdığına inanamadım. Üstelik bu kitap yazarın ilk kitabı. Yazarların kalemi yazdıkça sivrileşir ama bu yazarda tam tersi olmuş. Bende de şöyle bir terslik oldu: seride en sevilen kitap olan 03’ü beğenmedim, en sevilmeyen kitap olan 01’i beğendim; hatta dibim düştü ve henüz okumadığım 02’nin 01’i tahtından edeceğini asla zannetmiyorum.
01:01 Bugün Adımı Sen Koy
01:01 Bugün Adımı Sen KoyN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,850 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tuvaldeki Yaralar
Tuvaldeki Yaralar
Tuvaldeki Yaralar
Neva Altaj
Neva Altaj
Tuba Özkat
Tuba Özkat
Kusursuz olmayan bir dünyada yaşıyor olabilirdi ama bu, onun aşkının kusurlu olduğu anlamına gelmezdi. Neva Altaj’ın çıkış romanı olan Tuvaldeki Yaralar, okurlarını kusurlu bir dünyada var olma mücadelesi veren iki kişinin, aksiyon ve romantizm dolu aşkını okumaya davet ediyor! YORUMUM; Kitabı bitirdiğim için çok
Tuvaldeki Yaralar
Tuvaldeki YaralarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,517 okunma
468 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okudum bitti
Saat 03:17 itibariyle bitirmis bulunmaktayim. 200'lu sayfalarin basindaydim okumaya baslarken ve saat 22:00 falandi. Birkac saat okur birakirim diye dusunurken bir anda kitap ritim kazandi ve elimden birakamaz oldum. Diger uc kitaptaki en buyuk sorun istedigim kisimda okumayi birakmami saglayan bir monotonlugun bulunmasiydi. Bu kitabinsa son
Geri Dönüş
Geri DönüşHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020521 okunma
Reklam
175 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Bu harika eseri 29 ocak pazartesi günü saat 03:00'da bitirmiş bulunuyorum. İçimi bir hüzün kapladı.. Gece olması vesilesiyle efkarlanma oranım artmış olabilir tabi ki :) Kitabı çok çok sevdiğimi söylemek isterim özellikle duygusal olarak beni çok etkiledi. Favori kitaplarım arasına girecektir, biri bana bir kitap öner derse bunu önerebilirim kesinlikle.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,8bin okunma
50 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
30.07.23 Pz 00:37- 23:59 Yaşamında 1. Dünya Savaşı ve yıkıcı etkilerinden etkilenir ve savaşın dehşeti üzerine fikirlerini yansıtır Stefan Zweig bu eserinde. Ona göre savaş, kin ve nefretin simgesidir. Ressam Ferdinand savaşan ülkesinden İsviçre'ye kaçar. Aklı oradadır hâlâ. Konsolosluğa çağrılır görevini ifa etmesi için. Ferdinand duruşunu sürdürmekte zorlanır hem kendisi hem de karısının ısrarı ve bütün insanlık karşısında. Yine de umut vardır. "İnsanlığın ötesinde bir vatanım yok benim." Anlatımı bende aynı şeylerin tekrar ettiği izlenimini uyandırdı. Bu, durumun karmaşıklığı ve fikirlerin baskısının göstergesi aynı zamanda. Savaş ve ardında taşıdığı anlamlar bir yandan da çok derin. Amaçları, getirileri ve arkasında bıraktığı izlerle. 18.09.23 Pzt 23:03
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,7bin okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
Aylardır elimde sürünen bir kitaptı, nihayet bitirdim. Niye böyle oldu bilmiyorum ama galiba aşırı övüldüğü ve önerildiği için beklentim aşırı yükselmişti. Açıkçası büyütülecek ve zırıl zırıl ağlayacak bir şey yoktu. Tamamen pohpohlanmış bir kitap. Yazar kötü sonla bitirmek için bitirmişti o yüzden etkilenmedim. Ayrıca tekdüze yazılmıştı ve bu, olay örgüsünden net bir şekilde anlaşılıyordu; ben öyle hissettim yani. Ben bilgisayar başına oturulup tıkır tıkır yazılan kitaplardan hazzetmem. Bir cümleye yirmi dakika düşünen yazarların kitaplarına haksızlık yaptığımı düşünürüm. Kitapta bazı önemli meselelere değinmesi hoştu sadece. 00 Nazlı’ya olduğu gibi Çiçek karakterine de ısınamadım hiç. Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve sanırım son olacak(belki takıntımdan seride kalan kitapları da okurum ama). Çünkü karakter kişilikleri benzer. İnsan sarrafı olduğunu sanan, bencil, gizli egolu, hoşlanmadığı insanoğlunun yaptığı şeyleri yapmasına rağmen insanlardan nefret eden karakterleri okumaktan hoşlanmıyorum. Öyleleri önce kendisini düzeltmeli. Ki ne kadar düzeltirse düzeltsin beyaz olamaz çünkü insanoğlu böyledir yani. Yapacak bir şey yok. Kabulleneceksin. Nefret bir işe yarıyorsa nefrete devam et, ne diyeyim
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,218 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
5 saatte kitabı bitirdim
Doğruyu söylemek gerekirse 00.00 kadar iyi değil, 01.01 kadar kötü değildi. Ben kitabı epey sevdim. Dolunay çok tatlı bir karakterdi. Özellikle BİM’in geçtiği sayfalara acayip gülerek okudum. Metrobüs sahneside epey komikti. Bence okuyun. Özellikle 03.03’ü çok merak ediyorum.
02:02 Ayçiçeği Karnavalı
02:02 Ayçiçeği KarnavalıN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,630 okunma
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Kadın temalı kitapları ayrı seviyorum. Üstelik gerçek yaşamdan esinlenerek yazıldıysa tadı ayrı oluyor. Gerçi yazılan her kitap, zaten bir yerlerde yaşanıyor buna da inanıyorum. Yeryüzündeki kadın sayısı kadar hikaye çıkar hatta her bir kadından onlarcası çıkar diye düşünüyorum. İrina da, yaşadığı ülkenin saldırıya uğraması sonucunda, yurdunu terk etmek zorunda kalan bir kadın. Tanıklık ettiği anları okurken bile zorlanıyor insan, peki yaşayanlar ne yapsın? Rusya onun ve ailesi için bir şans gibi görünse de, oradaki çalışma koşullarına dayanmak çok zordu. Kazandığı tüm parayı oğlu ile birlikte Gürcistan 'da olan eşine gönderiyordu. Ne de olsa çalıştığı sabunu fabrikasında ona yemek ve kalacak yer veriyorlardı. Fakat sabah saat 03.00'e kadar çalışıp 3 saat uyuduktan sonra tekrar iş başı yapıyordu. Ayakta durmaktan artık bacaklarında varisler oluşmuştu, iskeleti çıkacak denli zayıflamıştı. Dayanmalıydı. Ama olmadı. Eşi ve oğlunun yanına gidip tam yeni bir düzen kurduk derken, savaş orada da onları buldu. Hem işsizlik hem de iç savaş, artık yaşamayı, hayatta kalmayı zorlaştırdığı için artık ayrılma vakti gelmişti. O da aynı durumda olan birçok kadın gibi, Türkiye 'ye gelme düşüncesini içine açıkladı ve soluğu ülkede aldı. Daha önceki duyumlarına göre Türkiye'ye gelen kadınlar çok iyi paralar kazanıyorlardı. Eşlerine, çocuklarına hediyeler, paralar getiriyorlardı. Türkiye 'ye geldikten sonra da hüzün, acı ve haksızlıklarla karşılaştı İrina. Mavi Köşk 'ten sonra ise yaşamının tam bir karmaşa olacağını elbette bilemezdi.
İrina
İrinaEsin Sayar · Mona Kitap · 016 okunma
608 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bu kitabı çevreleyen çok fazla heyecan var, ancak Gemina'nın birçok arkadaşımın "2016'da Yayınlanan Favori Kitaplar" listelerini yaptığını gördükten sonra, bu seriyi daha fazla görmezden gelemezdim. Ayrıca bunun bir multimedya formatında anlatıldığını, röportajlar ve anlık ileti konuşmalarıyla dolu olduğunu da biliyordum ve bu
Illuminae
IlluminaeAmie Kaufman · Pegasus Yayınevi · 20172,665 okunma
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.