Arkadaslar bir kitap okuma grubu kurdum, isteyenler vardı.
bidünyakitapgrubu Hep birlikte kitap okuyacağımız bir Whatsapp grubu.1200 den fazla üyemiz var.3 yıllık bir grup. Her ay 4 farklı kategoriden kitap(kitapları sayfa sayısına göre belirleyeceğiz ve ayda sadece 1 i zorunlu olacak.Ayrıca yıllık 5 mazeret hakkınız
1K DA 4.. ŞEBİ ARÛS(MEVLANA HAZRETLERİNİ ANMA) ETKİNLİĞİ;
TARİH :17 Kasım 17 Aralık.
Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana
tesir edecek hangi güç vardır?
O güçlü, yenilmez insan, Mevlâna'dır.
Ölüme ve hayata,
Merhaba 💫
👉İletiye yorum yapamayan, iletiyi beğenip paylaşamayan arkadaşlar, bu durum benden kaynaklı değildir. Etkinlik için, engellediğim okurların engelini kaldırmıştım.👈
Bizler okur'uz değil mi sevgili 1K? İskender pala okuyoruz. Sezai Karakoç okuyoruz. Didem Madak okuyoruz. Rasim Özdenören okuyoruz vs. Güzel.. Bundan yana sorun
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 01 ARALIK
BİTİŞ TARİHİ: 17 ARALIK
Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana
tesir edecek hangi güç vardır?
O güçlü, yenilmez insan,
İnsancıklar Dostoyevsky'nin ilk romanı. Bazı insanlar vardır, gösterir kendini, bilirsiniz bir şeyler olacak. Beklemeniz gerekmez uzun yıllar boyunca. İşte 23 yaşındaki Dostoyevski de böyle İnsancıklar'da. En sona yazacağım şeyi şimdi yazayım bari. O yaşında yazdığı böyle bir roman, nedense bana
Günaydın 😌
Yaptığımız "Geleceğin Yazarlari/Şairleri" Etkinliğimize (#30982674) dair ikinci önerimi sunmadan önce, genelde ilgilenen herkese, tüm 1K ailesine, özelde ise;
Bu etkinlik için kendisine "şöyle bir şey paylaşmayı düşündüm, ne dersin?" diye sorduğumda, çekindiğimi anlayıp her zamanki
bugün 1k üyeliğimin yıldönümü 🎂🎂🎂 1 yıldır geçti aradan beklediğimden çok kitap okudum 😊 çok iyi insanlarla tanıştım 😇 tanışmayıp da paylaşımlarından faydalandığım güzel insanlar -paylaşımlarıyla- tanıdım 🙏🏾😇 herkese düşünceleriyle, paylaşımlarıyla ve yaşattıkları duygularla teşekkür ediyorum 🙏🙏🙏 ben de bir şeyler kattıysam şu gelip geçen dünyada
*
Gençliğinde şair olmak istemiş. Önüne gelen dergiye şiir yollamış.En nihayet dergilerden birinin başındaki kıymetli bir münevverden, “ Issız adaya düşerken bile yanına kalem alma” tavsiyesiyle başlayan samimi bir mektup alınca, bu hayalinden vazgeçmekte karar kılmış.
Sofia gerçekten de büyük mü ?
Şehirler, gülüm, caddeleriyle değil,
anıtını diktiği yazarları ile şairleri ile büyük olur..
Sofia çok ama çok büyük bir şehir…
.... 1996 yılında Yüksekova'da dünyaya gelen bu yüreği güzel genç evladımızın kitabını okumak öncelikle bana gurur verdi..Ve birazcık araştırma yaptım hayatı hakkında...
Aslen Şemdinlili olan Şair, öğrenimini Yüksekova'da bitirmiş...Küçük yaşlarda başlayan edebiyat sevgisiyle önceki Üstadlarının kitaplarını yaşamlarını okuyarak bu yolda yürümeye başlamış... 10 Ekim 2010 da ise tamamıyla kendi yolunu bulup yazın hayatına adımını atarak ilk şiirini 2007-2008 yılında bir dörtlük ile yazmış... 2016-18 yılında Nişantaşı Üniversitesi'nde ağız ve diş sağlığı mezunu gencecik geleceği parlak kalemi keskin yüreği dertli ve bi o kadarda kendini Allahın teslimiyetine vermiş sabrıylada yaşadıklarını kaleme dökmüş ...İlk şiir kitabı İltihaplı Bir İlham "Dilba"kitabını çıkartmış...
...Kendisini canı gönülden tebrik ediyorum...
Beni şiir deryasına yelken açtırdığı için...
Kendisi 1k Okurlarından Emin Herki evladımızın başarılarının daim olması ve daha nice kitaplarını okumak dileğiyle...
Kesinlikle okumanızı böyle genç yazar ve şairleri desteklemenizi istiyorum...
İyi Okumalar...
...Ve bundan sonraki hayatında hiç bir hikayenin yarım kalmasın ve umutların hep çiçek açsın...
....YARIM HİKÂYE...
Dudaklarımdan dökülen ve
Bir türlü,
Birleştiremediğim bir cümleydin
Sen belki de.
Ellerimden kayıp giden
Bir yıldızdın,
Bu yüzden yarım kaldı bu hikâye…
Sensizliğin rıhtımında kaybolan
Umutlarımı ararken ben,
Kalanı düşünmeden çekip
Gitmeyi seçtin sen,
Ve gözlerin bir uçurumdu
Lakin,
Düşüp de kalkmayı öğrenemedim
Senden…
Bir şairi okumak onun şiirlerini okumaktır. Oysa has şiirleri okumak, şiirine kanını, canını, bütün bedenini katmış şairleri okumak, aynı zamanda bütün hayatıyla onu okumaktır. Gülten Akın, seni okuduğuma memnun oldum. Yaşadığın dönemi kendi kelimelerinle anlatırken seni okuduğuma memnun oldum.
Kanımca sonradan yazdığı kısa hikayelerden kat kat başarılı olan bu ilk romanda Doktor Watson ve Sherlock Holmes’un nasıl tanıştıklarını öğreniyoruz. Sherlock Holmes Watson’u görür görmez onun Afganistan’dan henüz dönmüş bir askeri doktor olduğunu anlıyor. Böylece bizler de Sherlock’un müthiş analiz yeteneğine tanık oluyoruz. Doktor Watson onu uzun boylu ve zayıf biri olarak tarif ediyor. “Genel kültürü şaşırtıcı derecede zayıftı,” diye de ekliyor. Ne yazarları tanır, ne şairleri. Zira gereksiz bilgi kendi ifadesiyle esneme özelliği olmayan beynimizde boş yere yer kaplar ve gerekli bilgilere boş alan bırakmaz. Bu gerekli bilgiler örneğin otlar, Londra’daki sokaklar, tekerlek markalarının izleri ya da pantolona sıçramış bir çamurun nereden geldiğini anlamak için toprak bilgisi olabilir. Bunlar bir suçun aydınlatılması için kullanılacak somut delillerdir. Sherlock Holmes için gereklidirler çünkü kendisi Londra’da bir nevi danışman dedektiflik hizmeti vermektedir ve Doktor Watson’un dediği gibi “Dedektifliği müspet ilimlere daha önce hiç olmadığı kadar yaklaştırmıştır.”