Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gezegen, Güneş çevresindeki bir turunu 225 günde tamamlar. Ama kendi ekseninde aşırı yavaş döner; bir günü 243 dünya günüdür. Yani Venüs’te bir gün, gezegenin bir yılından uzun sürer.
Her gezegenin dönüş hızı birbirinden farklıdır. Venüs, güneşin etrafındaki dönüşünü Dünya zamanı ile 225 günde tamamlar. Kendi etrafında ise 243 günde döner. Buna göre bir Venüs yılı 225 gün, bir günü ise 243 dünya günüdür. Uranüs'te geçen bir yıl 84 dünya yılına eşittir. Bir Mars yılı 687 dünya gününe eşittir. Buna karşıllık Plüton keşfedildiği günden beri henüz güneşin etrafındaki bir turu bile tamamlayamadı. zaman evrenin farklı yerlerinde farklı şekilde akıyor.
Sayfa 77
Reklam
Cemal Granda burada bana anlatmıştı. Bir gün Atatürk'e demişler ki: - Paşam kısrağınız bir tay kunladı (doğurdu). Atatürk içki masasının başında emretmiş. - Kısrağı da, tayını da alın, getirin buraya, sevelim onları. Cemal Granda dedi ki tayı bir iki asker kucakladı. Merdivenlere halılar serdik. 8-10 asker de kısrağı arkadan iteklediler. Hayvanı ve tayını kan ter içinde merdivenlerden çeke çeke Atatürk huzuruna çıkardık. Köşkün şeref salonuna getirdik. Misafirler dağıldılar. Atatürk sabaha kadar o iki atın başında kaldı. (Kaynak:
Atatürk’ün Uşağı İdim
Atatürk’ün Uşağı İdim
Sayfa: 224,225)
Komşu Hakkı
Medine-i Münevvere ahalisinden bir zât bir gün hanımını da alarak Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'i görmeyi murad ederek gelmişler. Bakmışlar ki Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem namazda. Bir zåt daha orada Resûlullah'ı beklemektedir. Kendisi şöyle anlatıyor: "Ben zannettim ki bunun da bir haceti var, onun için bekliyor. Fakat
Sayfa 176 - 177Kitabı okudu
Apo (yazı uzun amma okunmaya değer)
Asrın liderimiz, Apo'yla müzakere meselesine açıklık getirdi. "Herhalde kalkıp özel villa tahsis edecek halimiz yok" dedi. Ki, daha önce iki defa villada oturmuştu. Biri Lazkiye' de, biri Roma' da. Roma' daki villanın adresi, Quartiere Inferno, Via Male'ydi. Türkçesi... Cehennem mahallesi, Kötülük
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
AĞRI DÜNYASI Kronik ağrının yol açtığı olumsuzluklar son yıllarda giderek daha görünür hâle geldi. 1990’ların sonunda doktorların dinmeyen ağrıyı azaltmak için oksikodon gibi opioid reçetesi yazmaya başlamalarının ardından, yüzbinlerce Amerikalı ağrıyı azaltmasının yanı sıra mutluluk duygusu da veren bu ilaçlara bağımlı hâle geldi. Risklerinin kanıtlanmasının ardından opioidlerden hâlen yarar beklenmeye devam edilmesinin nedenlerinden biri, az sayıda alternatifin olması. Son 15–20 yıl içinde çok başarılı yeni ağrı kesiciler geliştirilemedi. Normalde akut ağrıyı kısa süreli kontrol altına almaya uygun olan ağrı kesicilerin suistimali tüm ABD’de tırmanışa geçti. Ulusal İlaç Kullanımı ve Sağlık Anketi sonuçlarına göre, opioid reçetesi yazıldığı için madde bağımlısı hâline gelenlerin sayısı 2017’de 1,7 milyondu. ABD’de her gün 130 civarında insan opioid doz aşımından ölüyor –bu ürkütücü istatistik eroin gibi narkotiklerin yanı sıra reçeteyle satılan ağrı kesicileri de içeriyor.
Reklam
SAĞLIK: HERKES İÇİN... Kadının geri bıraktırılmaya çalışıldığı alan çok. “Eksik etek,” kadın. “Yalnız başına araçla bilmem kaç kilometreden fazla gitmemesi gereken (!)” insan. Onun “yeri evi.” Dolayısıyla eve giriş çıkışı da, iş hayatına atılıp atılmaması da, hal ve hareketleri de “izne tabi.” Şiddete maruz kaldığında, istismar edildiğinde ve hatta öldürüldüğünde bile, o saatte orada neden olduğu, o gün o üzerindekini neden giydiğinden hareketle suçlanan; ölümünden sonra dahi bu sayılan “gerekçelerle” gıyabında cezalandırılan cins, kadın. Ama bir yerde eşit. Üstelik de hiç aklımıza gelmeyecek bir yerde. Yutulan ilaçlarda. Daha net olmak gerekirse şöyle: Aklımıza gelecek hemen her yerde birinciliği kaptırmayan erkekler, yakın sayılabilecek bir geçmişe kadar erkeklerin hakim olduğu tıp sektöründe yapılan araştırmalarda da önceliği alan taraftılar. Klinik deneyler, çok ama çok yakın bir geleceğe kadar erkekler üzerinde gerçekleştirildi... Üreme yaşındaki kadınlar “güvenlik nedenleriyle”, daha genel çerçevede de ortaya çıkabilecek hormonal farklılıklardan kaçınma amacıyla yok sayıldılar. Norm erkekti. O zaman, erkeğin ilaca verdiği tepki pek tabii ki kadını da temsil edebilirdi! Ve kadın, hayatın birçok alanında olduğu gibi burada da yüz yüze geldiği bu geride bıraktırılmışlıktan hareketle, olasılıkla dünyanın her yanında kadın erkek eşitliğinin kabul gördüğü yegâne noktaya ulaştı: Kadınlar, yok sayıldıkları araştırmalar sonucu üretilen ilaçları yutma konusunda erkeklerle eşitler! Ne pahasına? NESİBE BAT
4857 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 2. fıkrasındaki; “Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.” hükmü ile aynı Kanun’un 49.maddesindeki, “Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedibuçuk katıdır.” düzenlemesi dikkate alındığında, hafta tatili ve
Çanakkale, Türk tarihinin en görkemli sayfalarından biridir Mustafa Kemal'in emperyalist ordularına karşı Mehmetçik ile verdiği bu şanlı direniş savaşı ve bu savaşın destansı öyküsü, TRT ekranlarına, para kaynağı Suudi sermayesi olan bir islamcı kuruluşun tanıtıcı özel reklamı ile sunuluyor ve Atatürk adı Suudi sermayesince, savaş tarihlerinden çıkarılıp atılıyor! Çanakkale Savaşı ile aynı tarihlerde Türk askerine Medine'de kurşun sıkanların paraları ile kurulan, bu hilafetçi, şeriatçı, islamcı şirket, önceki gün TRT ekranlarında Atatürk'ü sansür edecek cesareti kendinde buluyor. Çanakkale'ye yıllar sonra bir başka saldırıdır bu. Son bağımsız Müslüman Türk Devleti'nde Atatürk'e saygısızlık, islamcı finans çevreleri için bir yeni kazanç kapısıdır herhalde. TRT için de 2 milyon 225 bin TL'Iik bir gelir kaynağı ...
Ortaçağda, genellikle, toplumsal grubun tümüyle katıldığı tüm bayramlar dini bayramdı. Dini olmayan tek bir bayram vardı: Bu, deliler bayramı denen bir bayramdı. Bu bayram sırasında, öncelikle, insanların, toplumsal statüleri tamamen altüst olacak biçimde kılık değiştirmeleri ya da toplumsal statülerin her koşulda tersine dönmüş olması gelenektendi. Zenginler yoksul gibi giyiniyordu, yoksullar zenginlerin giysilerini giyiyorlardı, toplumda bir hiç olanlar birkaç gün boyunca en güçlülerin rolünü oynamaya koyuluyordu ve tersine, en güçlüler de en mütevazı olanların rolünü oynuyorlardı. Bu, toplumsal statünün genel olarak ters dönmesiydi, aynı zamanda cinsiyetlerin de ters dönmesiydi, erkekler kadın gibi giyiniyor, kadınlar erkek gibi giyiniyordu, aynı zamanda, yılda bir defaya mahsus olmak üzere, tüm toplumsal sistem ciddi olarak tartışılıyordu; çünkü deliler bayramı denen bu bayram boyunca insanların ya belediye başkanının sarayının önünden ya da piskopos sarayının veya senyör şatosunun önünden geçme ve ona, onlara dört hakikat söyleme ve gerek duyulduğunda küfretme hakkı vardı(S.225).
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.