Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
300 Spartalı
Çoğunun elinde artık mızrak yoktu, mızraklar kırılmıştı ;ama kılıçları ellerindeydi ve Persleri doğruyorlardı. Leonidas kahramanca çarpışmış ve düşmüştü ;onunla beraber, Spartalılar arasında adı duyulmuş olan daha başkaları da düşmüşlerdi;yiğit kimseler olarak adlarını topladım ;hatta o üç yüzün tümünün adını topladım.
Sayfa 608Kitabı okudu
300 spartalılar halt etmiş
"Ağzın kurusun çoban, Dilin çürüsün çoban, Yüce Allah senin alnına dert yazsın çoban!” dedi. Kazan Bey böyle söyleyince çoban: “Niye öfkeleniyorsun bana, ağam Kazan, Yoksa göğsünde yok mudur iman?" Altı yüz kâfir dahi benim üzerime geldi. İki kardaşım şehit oldu. Üç yüz kâfir öldürdüm, din uğruna çarpıştım. Semiz ko­yun, arık toklu, senin koyunundan kâfirlere vermedim. Üç yer­ de yaralandım, kara başım bunaldı, yalnız kaldım. Suçum bu mudur?” dedi.
Reklam
DEMOKRASİ DEDİĞİN (!)
Bu yazıyı kaleme almama bir yerde vesile olan Sparta demokrasisine gelince... Sparta'da yaşayanlar üç toplumsal sınıfa mensup kabul edilirdi. Birinci sınıf, kendilerine bulundukları bölgenin hâkimi oldukları için "Lakedaimonyalı" diyen Spartalılardı. Bunlar bölgeye gelen Dor savaşçıların torunları olup toprak işleri ile uğraşmaz, toprağı işleyen helotların elde ettiği ürünün %60''ına el koyarlardı. İkinci grup ise özgür olarak kabul edilen ancak gerek askerî ve gerekse idari açıdan Spartalılara bağlı olan "perioikos"lardı. Üçüncü ve en kalabalık sınıf olan "helot"lar ise Spartalıların yaşadığı coğrafyanın yerli halkından oluşurdu. Hiçbir siyasi hakları olmadığı gibi, zaman zaman nüfuslarının artmaması için Spartalılar tarafından sistematik olarak katledildikleri de olurdu. Uzun lafın kısası Sparta'da özgür insan her yerdekinden daha özgür, köle ise her yerdekinden daha köle idi. Dolayısıyla Kral Leonidas'ın "300 Spartalı" filminde Pers kralı Kserkes'e verdiği demokrasi ile ilgili söylev, tarihî gerçekler göz önüne alındığında oldukça havada kalıyor.
Karizmanın öz evladı: 300 Spartalılar
İsparta Kralı Leonidas 300 kişi ile Termopillerde İran Hükümdarı Serhas'ın milyonluk ordusunun karşısına dikildi. İki ordu savaşmadan önce Serhas, Leonidas'a bir elçi göndermiş ve silahlarını teslim etmesini istemişti. Leonidas'ın cevabı pek kısa oldu. ''Gel de al''. Fakat Serhas ikinci bir elçi ile teslim olduğu takdirde bütün Yunanistan'ın valisi olabileceğini Leonidas'a bildirmiş ise de, ondan: ''Vatanımın istiklali ve namusu uğrunda canımı feda etmeyi esaretine tercih ederim'' cevabını almıştı. Nihayet, İran ordusu bir çığ gibi ilerledi. Bunu gören bir asker: ''Düşman yaklaştı!'' diye bağırmış, Leonidas da: ''Düşman yaklaşmadı, biz düşmana yaklaştık'' şeklinde cevap vermişti. Savaşın en kızgın bir deminde askerin biri telaşla: ''Atılan oklardan güneşin ışığı görülmez oldu'' demiş, başka bir asker: ''Daha iyi ya! Gölgede savaş yapacağız'' diye karşılıkta bulunmuştu. Leonidas, iki delikanlıyı kurtarmak amacı ile kendilerine birer mektup vererek savaş alanından uzaklaştırmak istemiş, fakat her ikisi de: ''Biz buraya postacılık yapmaya değil savaş yapmaya geldik'' demişlerdi. Nihayet bu 300 adam öldüler. Ancak onların bu kahramanlığını Yunanlılar unutmadılar ve savaştıkları yere bir aslan heykeli dikerek üzerine şunları yazdılar: ''Ey yolcu, İsparta'ya gidersen, vatanımızın kanunlarına, vatandaşlarımızın adetlerine saygı göstermek için, hepimizin burada öldüğüne haber ver!'' M.Murad, Tarih-i Umumi, C. I, s. 272
Sayfa 3
300 SPARTALI Leonidas kahramanca çarpışmış ve düşmüştü; onunla beraber, Spartalılar arasında adı duyulmuş olan başkalarıda vardı; yiğit kişiler olarak adlarını topladım ,hatta o üç yüzünün tümünün adını topladım.
MÖ 499'da İonlar Pers egemenliğine karşı ayaklandı. Atinalılar yirmi gemi yollayarak yardım ettiler, diğer bir Yunan kent devleti (Eretria) de beş gemi gönderdi, ancak Persler yine de ayaklanmayı bastırdı. Pers imparatoru Dareios, İonlara yardım eden küstah Yu­nanlılara öfkeliydi. Onları cezalandırmak için ant içti. Her gün akşam yemeğinde üç kere, "Efendimiz, Atinalıları aklınızdan çıkarmayınız!" demesi için bir köleyi görevlendirdiği söylenir. Dareios aklından çı­karmadı ve ayaklanmadan yedi yıl sonra Atina'yı ve Eretria'yı ceza­landırmak üzere bir ordu yolladı. Ancak sefer tam bir başarısızlıkla sonuçlandı. Yirmi bin asker taşıyan 300 gemilik filosu Yunanistan'ın kuzeyindeki bir fırtınada battı, hayatta kalan Persler evlerine döndü. Bu başarısızlığa rağmen Pers İmparatorluğu pek çok Yunan kent devletine elçiler gönderip itaatlerinin işareti olarak toprak ve su ver­melerini talep etti. Spartalılar, ikisinden de bolca bulacaklarını söyle­ yerek elçileri bir kuyuya attı. MÖ 490'da Persler yeniden saldırdı. Bu kez Ege Denizi'ni kuzeye yönelmeden doğrudan geçtiler, Eretria'yı ele geçirdiler ve yağmaladılar. Atina'nın yaklaşık 40 kilometre kuzeyin­ deki Marathon'a doğru yelken açtılar ve orada ordularını karaya çı­ kardılar. Atinalılar ne yapacaklarını düşünüp taşındı ve çok tedbirli bir yol izlemeye karar verdiler: Yerlerinde kalacaklar, saldırı olduğun­ da kentlerini savunacaklardı. Bu arada Sparta'ya yardım isternek için bir haberci gönderdiler.
Reklam
'300 Manyak'
Spartalılar zaman zaman, herhalde yılda bir kez, katliam seferlerinden başka bir şey olmayan köle avları düzenliyorlardı. Kırda pusu kuran gençler Heilot denilen bu pis hayvanları kovalıyorlar ve öldürüyorlardı.
300 Spartalı
Leonidas kahramanca çarpışmış ve düşmüştü; onunla beraber, Spartalılar arasında adı duyulmuş olan daha başkaları da beraber düşmüşlerdi; yiğit kimseler olarak adlarını topladım; hatta o üç yüzün tümünün adını topladım. Perslerden de önemli çok kişi öldü.
Sayfa 608Kitabı okudu