Garip Önsözüyle zaten “Ben Orhan Veli mısraı meşhurunun mübdii” bize meramını anlatıyor.
Kafiyeye, redife, söz sanatlarına artık gerek olmadığını hatta bu ahenk öğelerinin şiirin önündeki en büyük mâni olduğunu izah ettikten sonra şiirlere başlıyoruz. Ben açıkçası Orhan Veli hastası değilimdir yalnız o sade, yalın, süsten sanattan uzak şiirleri ona borçluyuz.
Pazar Akşamları, Ben Orhan Veli, İstanbul u Dinliyorum Gözlerim Kapalı, Kitabeyi Sengi Mezar...
İlk okuduğunda bu şiirler bir ağır siklet boks şampiyonunun yumrukları gibi yüzünüzde patlayabilir.