Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Arda Çolakoğlu

Arda Çolakoğlu
@Arda4534
Koyup tesbîh-i mercânı seni kim dinler ey vâ'iz Mufassal kıssa başlarsın garîb efsâne söylersin -Bâkî
Öğrenci
Boğaziçi Üniversitesi/Türk Dili ve Edebiyatı
Ankara
Kars, 19 Nisan
292 okur puanı
Mart 2016 tarihinde katıldı
Arda Çolakoğlu yorumladı.
576 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap başka, hayat başka! Tiksindim kitaptan da hayattan da!
Bugüne kadar yapılmış bütün listelerde ilk 10'a girmeyi başarmış
Üç İstanbul
Üç İstanbul
! Ah İstanbul! Ulan İstanbul! Süleyman Çakır tabiriyle "Ne güzel İstanbul be!" Güzel mi? Haydi hep birlikte görelim. İncelemeye başlamadan önce -aslında epey yol aldım bile- birkaç uyarıda bulunmak istiyorum: Yola çıkarken okumayın. Mide bulantınız
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,404 okunma
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Güzel inceleme için tebrik ederim. Az sonra başlayacağım ben de bunu okumaya. Anladığım kadarıyla sizi okurken çok karmaşık duygulara sürüklemiş –tam da benim beğendiğim tarz! İnsan psikolojisi ve toplum tarafından şekillenen bireylerin durumu aslen hiç de kolayca geçiştirilerek açıklanabilecek şeyler değil, karmaşanın kendisi gerçekliktir. Bu kitap bu karmaşayı yansıtıyorsa okunmayı hak ediyor sanırım, göreceğiz.
Reklam
Arda Çolakoğlu yorumladı.
Vaaaay!
Üç beş saat 1k'ye girmedim, yöneticiler muhteşem (!) değişim yapmış. Konu kısmını üstten alta taşımış. 😂 Ve 1k'nin tüm sorunları çözülür... 😂 O kadar sapık, terörist, vatan millet düşmanı insanlar fink atsın siz böyle boş güncellemelerle uğraşın. 👏🏻🧿
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Kimmiş vatan millet düşmanı, ben konuyu anlamadım?
Merve Ö. okurunun profil resmi
Bir isim ya da konu için özel olarak söylemedim, genel olarak söyledim ama akışa düşüyorlar gezerken.
Arda Çolakoğlu bir yorumu yanıtladı.
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yazın tatildeyken okuduğum kitaplardan birisiydi. Yazarlarından biri tarihçi, diğeri ekonomist olan bu kitap gerçekten SSCB'nin dağılmasıyla ilgili kapsamlı bir araştırmanın ürünüdür. SSCB'de dağılışı tetikleyen önemli bir unsur olarak karşımıza ikinci ekonomi kavramı çıkar. Bu ekonomi, toplumsal olan birinci ekonomi dışında kalan karaborsa ve her
İhanete Uğrayan Sosyalizm
İhanete Uğrayan SosyalizmThomas Kenny · Yazılama Yayınları · 201427 okunma
Michael Duncan Haggar okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş. Kitabı hemen edinip okuyacağım. Eline sağlık, teşekkür ederim
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Yorumun için teşekkürler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Arda Çolakoğlu yorumladı.
Oğuz Aktürk'ün Youtube Videosuna Eleştiri
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
Youtube kanalında çeşitli kitapların kesinlikle okunmaması gerektiğini belirterek aslında kendince edebiyata hizmet ettiğini veya entelektüel olduğunu göstermeye çalışırken çok önemli bir şeyi gözden kaçırmış. Öncelikle şunu belirteyim ki, eleştirilen kitapların hiçbirini okumadım yani hayran saldırısı şeklinde yaftalanmak istemem.
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Ben sizin yazınızı sayfamda görüp sonuna kadar okuyunca ''Acaba Oğuz Bey bu konuda neler demiş?'' diye onun videosunu da izleme gereğini duydum. Uzun zamandan beri uğraştığım bir alan olduğu için iki tarafı da dikkate aldım. Bunun sonucunda bu yorumu yapıyorum: 1) Nitelikli edebiyat nedir, yazar kimdir sorusu güncel bir mesele değil. Uzunca bir zamandır gerek edebiyat tarihçileri, gerekse bazı eleştirmenler tarafından ele alınmış ve alınmakta olan bir meseledir. 2) Nitelikli eser demek soru sorduran eser demektir. Bu durumu en iyi, edebiyat eleştirmenlerimizden Berna Moran ''Edebiyat Kuramları ve Eleştiri'' kitabının sonunda sanat değeri yüksek metinleri tanımlarken şöyle açıklamıştır: ''..Bizi kendi hayatımızın sınırlı yaşantıları dışına çıkararak, düşünce ve duygu bakımından daha çeşitli bir dünyaya sokar ve böylece başka insanları daha iyi anlamamızı ve onlara yaklaşmamızı sağlar. Edebiyat eserlerindeki kişiler ve bunların içinde bulunduğu durumlar, genellikle, bir ahlaksal seçim yapmayı gerektiren çatışmalar koyarlar ortaya. Böyle durumlarla karşılaşmak okurların ahlaksal, politik vb. alanlardaki ufkunu genişletir, deneyimlerini arttırır, düşünme yeteneğini kamçılar ve olgunlaştırır. Bir edebiyat eseri bu olumlu yan etkileri açıkça ders vererek değil, çeşitli kişileri çeşitli durumlarda canlı olarak önümüze koymakla daha iyi meydana getirir.''(s.332) Bu cümleler ışığında
Oğuz Aktürk
Oğuz Aktürk
'un videosunda söylediği ''Ben kitapları benliğimin bir uzantısı olarak, beni geliştirsin diye okuyorum.'' sözlerinin takdirle karşılanması gerektiğini ve okuma deneyimi gerçekleştiren her okurun da BU NİYETLE OKUMASI, AKSİ TAKDİRDE OKUMAMASI gerektiğini söylersek herhalde yanılmış olmayız. Burada büyük harflerle belirttiğim görüşümün sonundaki OKUMAMASI kelimesi okuyucunun okumaması anlamına gelmiyor, BU NİTELİKLERİ SAĞLAMAYAN BİR KİTABI OKUMAMASI anlamına geliyor. 3) Oğuz Bey'e katılmadığım tek nokta videosunda bunların yazar olarak tanımlanmadığını tamamen öznel bir düşünceyle öne sürmüş olmasıdır. Oysa biraz sonra Nietzsche'den vereceği ''Kötü yazarlar da gereklidir.'' alıntısı kendisiyle çelişecektir. 4) Ben burada nitelikli edebiyat nedir? onu tartışıyorum. Elbette çok satan niteliksiz yazarların niteliksiz kitapları her devirde söz konusudur. Mesele yazarlığı tartışmaya açmak değil, nitelikli edebiyatı tartışmaya açmaktır. Yazar olmak kolaydır ama nitelikli eser vermek zordur. Hatta bazı çok tanınmış yazarlarımız(Kemal Tahir, Peyami Safa) da geçim derdiyle böyle niteliksiz eserlere imza atmıştır. Ama bugün biz onları o niteliksiz eserleriyle değil, bugüne kadar ulaşabilen gerçek soru soran, bizi bize anlatan eserleriyle tanıyoruz. Bu demek oluyor ki o yazarlarımız sadece çok satmak için geçim derdiyle yazan Oğuz Bey'in videosundaki yazarlar gibi olsaydı bugün esameleri dahi okunmazdı. 5) Bir okurun nitelikli eserle karşılaşıp karşılaşmayacağı tamamen o okurun beklentisiyle alakalıdır. Okurun vakit geçirmek için, Oğuz Bey'in videoda bahsettiği üzere ''Bazı ortamlara girmek için...'' okuması gerçek bir okuma deneyimi değil, ancak bir zaman ''öldürme''(Erich Fromm bu tabiri kullanıyor.) deneyimidir. Yeni okuma alışkanlığı kazanan her okur neyi neden okuduğu bilincine(olgunluğuna) varması gereken okurdur. Böyle bir okur okuduğu kitapta YAŞAMA DAİR İPUÇLARI ARAMALIDIR. Ona bu bilinci kazandıran da öğretmeni olur, arkadaşı olur. Ancak öyle bir olgunluk söz konusu olursa okur kendiliğinden bu tarz kitapları terk edecektir. Okurun yaşıyla bağlantılı bir durum değildir bu. Çünkü nitelikli edebiyat metinleri bu eleştiri yazısını hazırlayan kişinin zannettiğinin aksine her yaşa hitap edebilmektedir. Bir kere çocuk edebiyatı denilen dev bir alan söz konusudur. Bu anlamda Oğuz Bey'in bir uyarıcı rolüyle video izleyen kitleye böyle bir hizmet sunmasını takdire şayan buldum. Böyle bir yazıyı ise hem yersiz, hem de edebiyat konusunda bilgisi olmayan birinin satırları olarak değerlendirdim. 6) Öte yandan övgüye değer bulduğum bir başka husus, edebiyatın geçim sağlayıp sağlamadığı sorununun da Oğuz Bey'in verdiği Oğuz Atay örneği ile gündeme gelmiş olmasıdır. Elbette eserin niteliğinden bağımsızdır bu(Yaşarken üne kavuşan nitelikli eser sahibi yazar olduğu gibi, ölene kadar anlaşılmayanı da vardır.). Ancak burada dile getirilen ve benim de dikkate değer bulduğum şey, edebi metin adı altında SADECE MADDİ KAYGILARLA ÜRETİLEN METİNLERDİR. Yazarda maddi kaygı olması doğaldır ama bunun esere yansıması doğrudan olmaz veya temel amaç bu olmaz. Bundan dolayı her anlamda Oğuz Bey'in videosunu değerli buldum. 7) Velhasıl lafı fazla dolandırmadan -yeterince dolandırdım ama bu açıklamalar gerekliydi- diyelim ki, Oğuz Bey'in hedef olarak koyduğu metinler kapitalizmin piyasa ekonomisi koşullarında çabuk tüketilen ve tüketilmek için yazılan metinlerdir. Bunları gerçek edebiyat metinleri karşısında istediğimiz kadar küçümseyelim, yine de bunlar varlıklarını devam ettirirler ve pespaye metinler olarak her türlü aşağılamayı övgü gibi karşılarlar. Asıl tehlike bu metinler değildir. Çünkü bu metinler Oğuz Bey'in sandığının aksine nitelikli edebiyata ve Türk edebiyatına zarar vermez(Ayrıca videosunun bir yerinde belirttiği gibi 'çağdaş Türk edebiyatı' şeklinde de sınıflandırılmaz ama bu başka bir yazının konusu olsun.). Yalnızca gerçek edebiyattan habersiz birkaç avare okurun zamanını öldürür, o kadar. Öte yandan iyi okurla, ne okuyacağını bilen okurla bilmeyen ''niteliksiz okur''u ayırdığı için faydası bile vardır. Asıl tehlike niteliksiz okurun, ne için okuduğunu bilmeyen okurun ta kendisidir. Bu okur çünkü sadece piyasa metinlerini tüketmez, aynı zamanda klasikleşmiş eserleri de piyasa mantığı ile çay içer gibi tüketmeye kalkar ve sanıldığının aksine pek çok nitelikli eser okuyucusu da maalesef günümüz piyasa mantığıyla tüketmek için okurlar. Asıl yok edilmesi gereken okur tipinin bu olduğunu belirtiyor, Oğuz Bey'e ise bahsettiği kitaplardan ve yazarlardan daha büyük bir tehlikeyi işaret ettiğimi düşenerek mücadelesine devam etmesi dileklerimi sunuyorum.
Arda Çolakoğlu bir yorumu yanıtladı.
320 syf.
5/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Türkçenin Sırları
Türkçenin SırlarıNihad Sâmi Banarlı
8.5/10 · 2.502 okunma
M. Sadık okurunun profil resmi
Düşük puan vermene ne sebep oldu Arda?
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Aslında bunu anlatmak istiyordum ama sırf bunun için bir inceleme yazmaya lüzum görmedim. Evvela başından sonuna kadar tekrar eden düşünceler, hiçbir akademik kaynağa dayandırılmayan içi boş sözler 1 puanı bile hak etmez lâkin öne sürülen düşüncelerin dayandırıldığı örneklere haksızlık etmemek için orta yollu bir değerlendirmeyi seçtim. Aslında dilin önemi açısından ortaokul seviyesindeki bir öğrenciye belki faydası dokunurdu ama bunun için de siyasî göndermelerle yüklü bağnaz bir bakış açısına sahip olmayan bir anlatım sergilemesi gerekiyordu
Reklam
Arda Çolakoğlu bir yorumu yanıtladı.
221 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Yeni Hayat
Yeni HayatOrhan Pamuk
7.5/10 · 8,3bin okunma
Uğur Karabürk okurunun profil resmi
10 puan alması hoşuma gitti :)
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Bu romanı 10 üzerinden derecelendirmek benim hoşuma gitmedi :)
Arda Çolakoğlu bir yorumu yanıtladı.
480 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
ARADA KALMIŞ BİR ADAMIN ÖYKÜSÜ: MARTİN EDEN
Martin Eden, tam anlamıyla arada kalmış bir adamın öyküsüdür. Bu adamın hazin sonudur. İşte böyle iddialı bir giriş yaptıktan sonra, gelin bu iddialarımızı temellendirelim. Sınıf kavramını ve sınıflar arasındaki farklılıkları anlatan birçok kitap vardır. Germinal, Gazap Üzümleri, Fareler ve İnsanlar gibi. Ancak her bir kitap bunu farklı bir
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma
M. Sadık okurunun profil resmi
Gözümden kaçan birkaç incelemen varmış. Onları okudum bu gece. Martin Eden için yazılacak her şeyi yazmışsın.
Arda Çolakoğlu okurunun profil resmi
Sen böyle diyince dönüp tekrar okudum. Makale üslubu değilse de hakikaten güzelmiş 😂 Yalnız bu metni kendimin yazdığına bir türlü inanamadım gitti. Yazıldıktan sonra metinler bizim olmaktan çıkıyor.
247 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.