Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akademik Amele

Akademik Amele
@Bakinneokudum
Sıkı Okur
Sağlık Bakanlığı
Yüksek Lisans
İstanbul
2648 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
188 syf.
·
Puan vermedi
Hamlet- William Shakespeare
William Shakespeare 1564-1616 yılları arasında yaşayan İngilizce dilinin en büyük yazarı ve dünyanın en iyi oyun yazarı olarak anılmaktadır. İngiltere denilince eminim çoğunuzun aklına ilk olarak Shakespeare gelmektedir. Komedi, dram, trajedi alanında eserleri bulunmakla beraber; Hamlet, Kral Lear, Othello ve Macbeth en çok bilinenler
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045,1bin okunma
Reklam
71 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig-Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Zweig tarafından kaleme alınan bu eserde gerçekten de tutkunun derinliğini iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Gencin kumara olan tutkusu, ve kitapta başrol de yer alan Mrs. C'nin gence olan tutkusu okurken sizi hayrete düşürebilir. Kitabın ana konusu kocasını kaybetmiş Mrs. C'nin tatilde karşılaştığı kumar borcundan intihara sürüklenen
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
165 syf.
·
Puan vermedi
KIZIMLA EKONOMİ SOHBETLERİ- YANİS VAROUFAKİS
Yanis Varoufakis 1961 doğumlu Yunan iktisatçı ve siyasetçidir. Halen hayatta olan Varoufakis, 2015 yılında Yunanistan'da Maliye Bakanlığı görevinde bulunmuştur. Aynı zamanda Prospect dergisinin yaptığı dünyanın önde gelen araştırmacıları anketinde ikinci sırada yer almıştır. Varoufakis ekonomi terimlerinin kökenine kadar inmiş ve bunu hikayelerle örneklendirerek kızıyla sohbet şeklinde bir kitap kaleme almıştır. Dili sade ve açık olmakla beraber sebep sonuç ilişkisi içinde konuların ele alınması da ekonomiye giriş için ideal bir kitap sayılabilir. Kitapta sadece ekonomiden bahsedilmemiş; kapitalizmin korkunç yüzü de ön plana çıkarılmıştır. Yazar aynı zamanda kitapta bizi düşünmeye itmektedir. Borç ve servetin kökeninden girilmiş, bankalara, yolsuzluklara, ekonomi-siyaset ilişkisi gibi bir çok konuya değinilmiş; toplumlar arasındaki eşitsizliklerin çıkışı da ayrı olarak irdelenmiştir. Gerçek hikayelerle para politikalarını ele alan Varoufanis herkesin anlayacağı dilde bu eseri kaleme almıştır. Aynı zamanda yanlış bilinen gerçekleri de kitapta aktarmıştır. Ekonomiye merakı olupta anlamayanlar için tavsiye ederim.
Kızımla Ekonomi Sohbetleri
Kızımla Ekonomi SohbetleriYanis Varoufakis · Epsilon Yayınevi · 2019534 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
108 syf.
·
Puan vermedi
TİYATRO DEĞİL BAŞKALDIRI
Oğuzcuğum Atay'dan yine güzel bir eserle karşı karşıyayız. Oyunlarla Yaşayanlar oyuncu kadrosu az olmakla beraber 2 perdeden oluşan güzel bir tiyatro eseri olarak karşımıza çıkmaktadır. Eserde Atay'ın Tutunamayanlar'ının Turgut ve Selim'ine de yer verilmesi ve Tehlikeli Oyunların da başrolünün oyunlarla yaşamaya çalışması, bu
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Tehlikeli Oyunlar
Ne desem, söze nasıl giriş yapsam bilemiyorum. Yazdığım şeyler bir inceleme değil, kitabı okuduktan sonra hissettiklerimdir. Bu zamana kadar kaç tane yazar, kaç tane kitap okudum, kendimi ifade etmekte zorlanmadım; ama okuduğum her Oğuz Atay eserinde bitirdikten sonra boğazım düğümlenmiş gibi hissediyorum. ''Beni hemen anlamalısın, çünkü ben
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,1bin okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Susan Sontag- Metafor Olarak Hastalık
Susan Sontag, 1933 yılında New York'ta dünyaya gelmiş deneme ve roman yazarıdır. Aynı zamanda yönetmenlik yapmış ve film senaroları da kaleme almıştır. Yazar 2004 yılında vefat etmiştir. Metafor, bir durumu, sorunu, vakayı başka bir şekilde ifade etmek için kullanılır. Anlatılmak isteneni örneklendirerek anlatmaya, benzetmeye yarayan mecazlardır. ''Sosyalizm veba gibi yayılmaktadır.'' cümlesi örnek olarak verilebilir. Yaşamadığımız bir duruma ne yazık ki sağlıklı bir empati yapamadığımız gerçeği artık herkesçe bilinmektedir. Daha önce kanser olmuş ve kanseri yenmiş yazar eseri daha çok bilimsel bir makale şeklinde ele almıştır. Kitabı okursanız eğer, ''Şöyle atlattım, böyle yendim vs.'' tarzı bir motivasyon kitabı değildir. Sontag, eserinde salgın hastalıkları da konu olarak edinmiştir. Eserde ise kanser, veba gibi hastalıklara bürokratlar, hekimler tarafından kullanılan metaforların hasta üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler gözler önüne serilmiştir. Kanserin ise toplumda doktorlar tarafından utanç kaynağı bir hastalık olarak gösterilmesinin ne kadar iğrenç olduğunu belirtmiş, ölümün pek tabii her insanın kaçınılmaz sonu olduğundan bahsetmiştir. Herkese iyi okumalar dilerim...
Metafor Olarak Hastalık - Aids ve Metaforları
Metafor Olarak Hastalık - Aids ve MetaforlarıSusan Sontag · Can Yayınları · 201557 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Gabriel Garcia Marquez- Kırmızı Pazartesi
Gabriel García Márquez, 1927 yılında Kolombiya'da dünyaya gelmiştir. 20. yüzyılın en önde gelen yazarlarından biri olarak değerlendirilen Márquez; 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Vefat ettikten sonra, Kolombiya Cumhurbaşkanı tarafından ''Bugüne kadar yaşamış en büyük Kolombiyalı'' olarak lanse edilmiştir. Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi bilinen eserleri arasındadır. Kırmızı Pazartesi, isimli eserinde yazar neredeyse tüm kasaba tarafından bilinen bir cinayetin herkes tarafından göz göre göre işlenmesini konu edinmektedir. Döneminin sosyokültürel yapısını aktaran yapıtta işlenen namus cinayetine herkesin sessiz kalması eleştiri noktası olmuştur. Kitapta çok fazla karakter olmasına rağmen ana karakter Santiago Nasar'dır. Belki de yaşamadığı bir beraberlik yüzünden göz göre göre ikiz kardeşler tarafından katledilmiştir. Cinayeti işleyen ikiz kardeşler ise, bunu herkese anlatmış; birilerinin kendilerini vazgeçirmesi için çok çabalamıştır. Kana susayan toplum ise, cinayeti engellemek bir yana desteklemiştir. İşlenen namus cinayetleri genel olarak din veya toplumdan çekinme olgusu üzerinde işlenmektedir. Eserde sürekli gemiyle oradan geçen Piskopos'un kasabaya hiç uğramaması ise; bana göre işlenen namus cinayetlerine din adamlarının sessiz kalmasını tasvir etmiştir. Herkese iyi okumalar dilerim...
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,9bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
İbn Miskeveyh - Tehzibu'l Ahlak
İbn Miskeveyh 940 yılında doğmuş Fars asıllı ünlü şii filozoftur. Tarih, psikoloji, din, kimya, metafizik vs. üzerine eserler kaleme almış ahlak sistemi üzerine yoğunlaşmıştır. Farabi'den açıkça etkilenmekle beraber, Aristo ve Eflatun'un fikirlerinden de etkilendiği gözlenmektedir. Tehzibu'l- Ahlak, ahlak felsefesi denilince akıllara gelen
Ahlak Eğitimi / Tehzibu'l - Ahlak
Ahlak Eğitimi / Tehzibu'l - Ahlakİbn Miskeveyh · Büyüyenay Yayınları · 2017157 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu-Stefan Zweıg
Zweıg'ın bilinmeyen bir kadının şair olan R'ye karşı duyduğu tutkulu aşkını tasvir ettiği bir eser. Eser mutlak aşk kavramını göz önüne mükemmel bir şekilde sermiştir. Aslında incelemenin yersiz olduğunu düşünüyordum ; çünkü kitabı Almanca aslından çeviren Ahmet Cemal sonda kendi incelemesine yer vermiş, ama yine de şuraya yazdığım 2 satır 1-2 insanın ilgisini çeker de okumaya karar verir diye bir şeyler yazmak istedim. Bilinmeyen kadına gelince, gerçekten de kendini bile bilmemiş bir kadın demek daha doğru olur. Eserde mutlak aşk deniliyor ama, bu aşktan öte bir şey, saplantı. Hiçbir şeyi umursamayan, her gece sevdiği adamın sokağında ışığın yanmasını bekleyen ve bunun için türlü zahmetlere katlanan bir kadın. Hayatının her anında, attığı adımda, içtiği suda kendisini hiç tanımayan R'yi seven bir kadın. O adamdan fahişe muamelesi görmesine rağmen, adamın bir dediğini iki etmeyen ve hiç tanınmayan, bilinmeyen bir kadın. Ölçülü olan her şey daha anlamlı ve daha güzel, bu öyküde de sınırsız duyulan ve bastırılmayan duyguların bir insana neler yaptırabileceği, neleri yapma noktasına getireceği konusunda güzel bir mektuptan dem vurulmuştur. Mektubu ise ondan vazgeçtiği için değil, öldükten sonra eline ulaşıcak şekilde yollamıştır. Şöyle de güzel bir cümleyi buraya eklemeden geçemeyeceğim. ''İçim rahat ölüyorum, çünkü sen o ölümü uzaktan hissedemezsin. Ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölemezdim.'' Herkese iyi okumalar dilerim...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
Franz Kafka- Dönüşüm
Kafka'nın dönüşüm adlı romanı en çok okunan romanlarındandır. Kısa olmasından dolayı rahat okunur gibi görünür. Hızlı okuduğunuz zaman ise verilen mesajları hemen anlamayabilirsiniz. Dönüşüm eseri ise Kafka'nın Amerika romanı üzerinde çalışırken ilerleyemediğini görüp yataktan kalkamaz hale geldiğini görünce ara vermek için yazdığı öyküdür. Hangi pencereden bakarsanız ona göre Kafka'nın böcek metaforunu anlamlandırabilirsiniz. Olay örgüsü ise babasının iflas etmesinden dolayı çalışmak zorunda kalan, çalıştığı iş yerinden ayrılacağı günün hayalini kuran Gregor Samsa'nın bir böcek olarak uyanmasıdır. Kendi yorumlamama göre, aslında Gregor bir böceğe dönüşmemiş işi bırakmış ve ailesinin onu böcek gibi değerlendirmesini böyle bir metafor üzerinden anlatmıştır. Herkese iyi okumalar dilerim.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,1bin okunma
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
VİCTOR HUGO- BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ
Victor Hugo; 1802 doğumlu Fransız şair, romancı ve oyun yazarıdır. Romantik akımın en ünlü isimleri arasında yer alan Hugo, Fransa'nın en büyük yazarları arasında kabul edilir. Kült eseri olan Sefiller ve Notre Dame'ın Kamburu ile dünyaca tanınan sanatçı hakkında en çok eser yazılan ilk 100 kişi arasında yer almaktadır. İdam; işlenen bir suçun
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler-Halil İnancık
Tarih alanına katkıları ve yetiştirdiği öğrenciler sebebiyle Tarihçilerin Kutbu ve Tarihçilerin Şeyhi lakaplarıyla anılan Halil İnancık, 1916 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Birçok dil bilmesiyle beraber İnalcık, Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 bilim insanı arasında gösterilmiştir. Bu eserde Halil İnancık hocamız, 18 başlıkta anadolu türkmenlerinlerinden, Osmanlı'nın kuruluşuna, fetih dönemlerine, rüşvetlere, katledilen padişaha, harem oyunlarına yani kısacası bizi tarihi bir yolculuğa davet ediyor. Çok güzel resimlerle desteklenmiş, akademik camiaya hitap eden bu eserde tarih belgelerle kanıta dayandırılarak aktarılmıştır. Özellikle II. Fatih'in İstanbulu fethi coşku oluştururken aynı şekilde II. Osman'ın katledilmesi yürek burkmaktadır. Tarihe çok sözü geçmeyen I. Mustafa ve I. İbrahim'e geniş yer verilmesi de ayrıca hoşnut etmiştir. Böyle bir eseri okumama vesile olduğu için Halil hocaya müteşekkir olmakla beraber, kitabın dili biraz ağırdır. Hikayeci bir tarih anlatımı bekleyenler yanılabilir. Tarihe ilginiz, merakınız, okuma hevesiniz yoksa zamana yayarak okuyabilirsiniz. Her bilgiyi sindirmek çok daha yararlı olacaktır.
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve GerçeklerHalil İnalcık · Kronik Kitap · 20171,693 okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Altıncı Koğuş-Kitap İncelemesi
Anton Çehov, Rus edebiyatının yapıtaşlarından olmakla beraber modern öykünün de ustaları arasında sayılmaktadır. Puşkin ödülünü de kazanmış olan yazar Altıncı Koğuş, Alacakaranlıkta gibi güzel öyküler yazmış, aynı zamanda da bir çok tiyatro oyununun sahnelenmesine vesile olmuştur. Altıncı Koğuşta ise kendisini kasaba da oldukça yalnız
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İvan İlyiç'in Ölümü
Tolstoy, sen ne güzel kalemsin. Ölüme bu kadar yakın bir insan ancak bu kadar ustalıkla tasvir edilirdi. Kitap ince olmasına rağmen bitirince resmen irkildim. Gerçekten de hastalık gelmedikçe veya çevremizden birileri eksilmedikçe ölümün ne demek olduğunu hatırlamıyoruz, hatırlamak istemiyoruz. Kitaba geçecek olursak, İvan İlyiç başarılı bir aileden gelen başarılı bir çocuk. Kendi hayatını kendisi belirlemiş, hukuk eğitimi almayı tercih etmiş, her istediğini elde etmiş birisi olarak başarıdan başarıya koşmuştur. Hafif sızılarla başlayan ağrıları daha sonra şiddetlenmiş ve dayanılmaz acılara dönüşmüştür. Eserde ise ölüme karşı insanların kayıtsızlığı ve İlyiç'in ölüme yaklaştıkça hissettikleri konu edinilmiştir. Bir alıntı yapacak olursam '' Ölüm! Evet, ölüm! Hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. Vur patlasın çal oynasın!'' İlyiç'in gittikçe ağırlaşan hastalığı ve çevresindeki herkesin yaşamına devam etmesi, bu durumun İlyiç üzerinde bıraktığı ruhsal ağrıların zamanla fiziksel acılarından daha çok acı vermesi... İlyiç'in son zamanlarında istediği yalnız kalmamak, çevresindekilerin özellikle de ailesinin önemsiyormuş yapmacık tavırlarından vazgeçmesi. ''Tıpkı çocukları okşayıp avutur gibi onu da öpsünler, sevip okşasınlar, başucunda gözyaşı döksünler istiyordu.'' Kitabın sonlarına doğru ise İlyiç yaşadığı hayatı daha çok sorgulamaya başlamış ama bu durumu düzeltmenin imkansızlığına üzülerek ölümü beklemiştir. Herkese tavsiye eder, iyi okumalar dilerim...
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,4bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Amok Koşucusu
Bugün hayatıma yeni bir kavram eklendi. Amok koşucusu; ilk duyduğumda biraz garipsesemde okudukça daha çok ilgimi çekti. Eminim hepimizin de farkında olmadan Amok koşucusu durumuna düştüğü anlar mevcuttur. Amok koşuculuğu bana göre insanın saplantılarına kurban gitmesidir. Arzuladığımız şeyi elde edemediğimizde saplantı haline getiririz. Sürekli onu düşünürüz, aklımıza bir mıh gibi çakılır. Onu istemekten vazgeçemeyiz, onun ardından gitmekten vazgeçemeyiz, sonunda ölüm dahi olsa ardından gideriz. ''Bir Amok koşucusuysanız uzun süre cezasız kalamazsınız, eninde sonunda sizi yere sererler...'' Umarım kendimizi belirsiz tehlikelere atılacak adımlardan alıkoyabiliriz. Saplantısı olmayan bir şekilde mutlu olur; saplantısı olan arzuladığını elde etse bile mutlu olamaz.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,8bin okunma
45 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.