herkes kendi ateşini başkasının cehenneminde sınar
kendi külünde söner bütün rüzgarlarına yazıldığın akşam
ateş tadında kum tadında kalarak
derinleştirir bazı ayrılıkları zaman
al ağrını git burdan
en uzun eylülü ömrümüzün
Murathan Mungan
uyutmuyor seni ne kömürleşmiş bu gurur
ne göğsündeki kaplan
seçilmiş taş milyonlarca taş arasından
başını vurduğun
çok gençti genç olmak için bile
kendi zamanına muhtaç
kendiyle dargın
daha yolun başında görülüyordu
menzilindeki noksan
ömrünce sızlayacak
kayıplar sarayında ateşte unuttuğun ferman.
"Belki de bu bir yansıtmaydı.İnsanlar cevaplara ihtiyaç duyardı... Umudun harika bir şey olabileceğini biliyordu. Ama umut her gün insanı tekrar tekrar yikabilirdi de.Umut hayattaki en zalim şeydi."
12 Mart'ı yaşayan çoğu 1947 doğumlu üniversite öğrencilerini ve aileleri ile olan çatışmalarını anlatan güzel bir kitap. Zaman zaman çocukluk anıları ile bugünkü yaşamının arasında hatıralarda kalıyorsunuz.
Kırk Yedi'lilerFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2023652 okunma
Adım Sonbahar
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı