Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Havva alanbay

Havva alanbay
@Hlnby
Deutsche_lehrerin
Almanca öğrt.
Lisans
Muş
21 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
İnsanların çoğunun muhakeme gücü körleşmiştir. Kendilerine doğrudan dokunmayan, sivri ucu ısrarla sert bir şekilde duyularına kadar nüfuz etmeyen şey, onları neredeyse hiç harekete geçirmez; ancak gözlerinin önünde cereyan eden, duygularına dokunacak en ufak şey bile içlerinde ölçüsüz bir tutkuyu ateşler. İşte o zaman duyarsızlıklarının yerini gereksiz ve aşırı öfke alır.
Reklam
Bir Yüreğin Ölümü
Kesik kesik nefes alıyordu. Yaşamın güç havasını alabilmek için göğsünden derin derin hırıltılar çıkıyordu. Fakat bir süre sonra yoruldu, bu acı "insan besinini" içine çekmekten...
Sen, diyor yakın olduğun kadar uzak, sevecenliğin kadar hoyratsın. Ne kadar anlaşılırsan o kadar şaşırtıcısın benim için. Bir karşıtlıklar toplamısın çünkü. Bazen sana nasıl dayandığımı hiç anlayamıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnce bir toz tabakası kaplamış her yanı. Ama yalnızca geçen zamanı belirlemek açısından önemli olabilir bu şimdi. Zaman tozdur çünkü, kirdir, nemdir, eskimişliktir, yenilgidir. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım koruyamayız kendimizi ve nesneleri ondan.
ey mezar, nerde senin zaferin? ey ölüm, hani senin zehirin?
Reklam
Valerie Solanas
Insanın istediğinin hiçbir zaman gerçekleşmemesi, dünyayla baş etme kabiliyeti konusunda özgüveninde bir azalmaya ve statükonun edilgen bir biçimde kabulüne yol açar.
Âdem toprak demektir ve Havva ise kalp demektir. Tanrı Âdem'e her şeye ad vermesini söyledi, bunun üzerine de o her şeye ad verdi. Havva'ya isim vermeye geldiğinde basitçe, 'O benim kalbimdir, Havva' dedi yüksek sesle.
Eğer erkek yeterince zekiyse yavaş yavaş kılıbık olur..
Demekki ..
Başka kimsede benzerini görmedikçe öteberi alamayan kimseler gibi Bedri de başka bir erkek değer vermedikçe karısını sevemiyordu demek!
Milliyetçi Gençlik
Bazı şeyleri sevmemekten sizi kimse menedemez. Bu hislerinizi açığa vurmak, hatta nümayişler tertip edip avaz avaz “Kahrolsun” diye haykırmak, en dokunulmaz haklarınız arasındadır. Yalnız merak ettiğimiz bir tek cihet var: Evet, birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın.. Fakat ne yaşasın? Birçok şeylerin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Fakat sevdiğiniz nedir? Neyin uğrunda, neyin lehinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz?
Reklam
O Arkadaşım
Birbirlerine bu kadar yakın kimselerin buluşması enderdir. Biz tesadüfün bu lütfunu tekmelemeyecek kadar zekâ gösterelim... Ne dersin?
Ne yapacağımı, bu halin beni nereye götüreceğini sorma, bende artık kuvvet yok, akıl yok, düşünce yok, yalnız aşk var. Mavzer kurşunu gibi çarptığını yere seren bir aşk…
Peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek midir?.
Yabancı kentlerdeki böyle sokakları seviyordum, her türlü tutkunun bu kirli pazarını, yabancı ve tehlikeli denizlerde geçirdikleri gecelerden sonra, şehvet hayallerini bir saat içinde gerçeğe döndürmek amacıyla bir geceliğine buraya dönen denizcilerin önüne gizlice yığılan bu her çeşit baştan çıkarıcılığı seviyordum. Büyük kentin herhangi bir çukurunda saklanmaları gerekiyor bu küçük yan sokakların, çünkü onlar, içinde kibar insanların oturduğu, temiz camlı, aydınlık evlerin yüzlerce maskenin ardına neleri gizlediğini küstahça ve ısrarla dile getiriyorlar.
Günden ne bekliyordu ki titrek, ağır adımlarıyla sessizliği durmadan kat eden saatine böyle huzursuzluk içinde bakıyordu?
52 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.