Dünyanın o en tenha zamanında bile, bir çehreyi milyonlarca benzerinden ayırıp, işte bu, der gibi. Öyle tanıdı Âdem Havva’yı, öyle kendisinin bildi. Yine de bildiğini bilmek ister gibi sordu Âdem: Sen misin?
Benim ya ben, dedi Havva. Baştanbaşa sen’im.