Her ne kadar artık klişe olsa da , yine de , bir filmde çok sevdiğin bir karakter yanlış bir şey yaparken, yanlış bir yola giderken ya da kendisine zarar gelecek bir ortama girerken ona demek isteriz ki :
Yapma, Gitme, Girme ! Ve o sahneyi her ne kadar merak etsek de bir yandan da izlemek istemeyiz, içimiz acır.
Kısacık bir kitapla kocaman bir filmi ancak böylesi güzel şekilde gözde canlandırabilir bir yazar.
Kitabı hep duyduğum halde , okuma listeme almış olmama rağmen , konusu hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Ve konusunun da Führer ve Nazi Soykırım'ı olacağını hiç hayal etmemiştim.
Bir şeylerin yanlış gittiğini bu kadar sade anlatabilen kitaplar oldukça az .Tüm sebep ve sonuçlardan uzak , insanlığa yakın bir dünya sunuyor. Bruno adında 9 yaşında bir çocuğun anılarıyla. Olay örgüsünde çok irdelenmesi gereken İNSANLIK ironileri varken , düğüm bölümünde sonucun nereye gideceğini bilseniz de vurucu bir darbe alıyorsunuz. Aklınıza hemen zamanında dalga geçtiğimiz Sır Kapısı , Kalp Gözü gibi programlar geliyor. İster istemez. Burası bir ikilemken ,her daim bedelleri çocukların ödemesiyse ÇOK ÇOK YIKICI..!!!
Kitaptan uyarlama bir de film var , şimdi bana iyi seyirler ...
Okunmalı BENCE! , izlenmeli mi ? HENÜZ bilmiyorum...
