Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet.

Paris Kasım 2010
Gök adeta delinmiş,düşen yagmur damlaları havayı kılıç gibi kesiyor. ''Sağa dön,seymour.Saint- Thomas-d' Aquin caddesi burası.''
Sayfa 63 - koridorKitabı okuyor
Reklam
Paris Kasım 2010
Zihninde görüntüler belirmeye başladı.Paul'u düşündü .Tanıştıkları anı .Ondan ne kadar etkilendiğini.Aşkın tüm korkuları yenecek kuvvetteki şiddetin. Hatıraları,kaynaktan fışkıran su misali hızla beliriyor ve zihnini kaplıyordu.Bir daha sahip olamayacğı mutlu günlerin anıları...
Sayfa 62 - koridorKitabı okuyor
“Yıldızlara dokunamassınız ama karanlık gecelerde onlar size yol gösterir “

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
~Böyle olağanüstü, dâhice bir oyunun ister istemez göreceli ustalar yaratacağı gerçeğini uzun zaman önce anlamıştım; ama dünyayı yalnızca siyah ile beyaz arasındaki dar yola indirgeyen, otuz iki taşı bir oraya bir buraya, bir ileri bir geri oynatarak hayatının zaferini kazanmaya çalışan kıvrak zekâlı bir insanın yaşamını kafada canlandırmak ne kadar güç, ne kadar olanaksızdı; bu insanın yeni bir oyuna başlarken piyon yerine atı yeğlemesi olay yaratır ve bir satranç kitabının ufacık bir köşesinde adının geçmesiyle ölümsüzlüğe ulaşmasını sağlar; bu insan, bu akıl insanı, aklını kaçırmadan on, yirmi, otuz, kırk yıl boyunca bütün düşünme gücünü tekrar tekrar aynı gülünç amaca yöneltir: bir tahtanın üzerinde tahta bir şahı köşeye sıkıştırmak!~
Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan. Kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilemeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.
Reklam
Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek? "Ay gece'ye muhtaç, Gece ise ona âşık"
Şehrin tüm pencerelerinde Avaz avaz bir sessizlik Parlak ışıkların altında Sağanak yağan karanlık Toz bulutundan bütün suretler Insan öğütüyor gibi şimdi değirmenler Her dokunuşta çuval dolusu yalnızlık Ağlayan bir çocuk, payımıza terk edilen bu zaman Kaçıyoruz, kalmak isterken Kurumuş, bayatlamış bir yavan ekmek bu şehir Gitsek sayılmıyor Kalsak iç kırıntılarımız kuşlara zarar Bizimki eylemsiz bir intihar biçimi Hayattan aşağı dökülüyoruz...
İstiyorum ki, bir inci tanesi gibi, bir mercan gibi karşımda durasın ve ebediyen seyredeyim seni.
Vagonlar kıpırdıyor ansızın Bir kadın bakıyor pencereden Bir kadın,düşler içinde, dalgın Bir kadın, bakıyor beni görmeden
Karıncanın ayak sesini duymayan hakikatin sesini de duyamaz, hakikatin eşiği zarefettir çünkü.
Reklam
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım
"İnsan, diyorum; öyle durduk yere soğumuyor hayattan ve insandan. Susuyor ve sustukça biriktiriyor ve sonra ya içindekileri haykırıyor ya da sessizce uzaklaşıyor... Herkesten ve her şeyden..."
Bir kadın seviliyorsa mutluysa, O kadar güzel ve içten güler ki, Sanırsın gözbebeklerinden serçe sürüleri geçiyor.
insanlık olarak her şeye sahip olma, her şeyi satın alma sevdasından vazgeçmek, hem kendi mutluluğumuz hem de üzerinde yaşadığımız gezegenin mutluluğu açısından çok büyük bir adım olacaktır. Zira dünyadaki en önemli problem, bazı insanların her şeye sahip olma açgözlülüğüdür. Ama unutmamak gerekir ki doğa, tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilir ama açgözlülüğünü asla karşılayamaz. Kendisi için yeterli olanla yetinmeyip sürekli ama sürekli büyüme güdüsü doğaya uygun bir güdü değildir. Hırs ve ihtirasın kısır döngüsünde sürekli büyümeye çalışanlara Edwin Abbey' in o güzel sözünü hatırlatmak isterim: Büyümek için büyümek, bir kanser hücresinin ideolojisidir.
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.