"Hala anlayamadınız değil mi?
Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil.
Kavganın kazananı yoktur.
Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz.
Önemli olan kalp kırmamak.
Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek.
Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktir.
Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek.
Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız."
"Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın..."
Halklar varlıklarını, kimliklerini korumak için her zaman silaha sarılmazlar; daha önemli, daha derin bir şeye; inançlarına, kültürlerine, dillerine, tarihlerine sarılırlar.